Geçmiş artık geçmiş olsa da birçok insan için aslında geçmemiştir. Çünkü insanın geçmişte yaşadığı olaylarla her zaman olumlu bir şekilde başa çıkması mümkün olmamaktadır. İnsan yapısı gereği bazen acıya tutunma ihtiyacı hisseder. Bu acıyı da yaşadıktan sonra hayatta iyi şeyleri hak edebileceğini düşünmez. Şuanda yaşadıklarının geçmişte hep bir bağlantısını bulur ve tam da o acıya saplanır kalır. "Babam alkolikti, annem beni hiç sevmedi, sevgi görmedim..." gibi uzayan cümleler belki sizin de yaşadığınız her olayda vardığınız bir sonuç olabilir. Olumsuz yaşantılarınızın hep nedeni olarak gördüğünüz bu durumlar sizin hayata daha küskün olmanıza, geleceğe dair umudunuzu yitirmenize yani aslında genellikle hep mutsuz hissetmenize neden olacak. Evet, elbette sevilmediniz, birçok şeyden yoksun bırakıldınız, acı çektiniz bu yaşantılarınızı zaten reddedemeyiz. Peki şimdi başka bir taraftan bakmanın zamanı gelmedi mi sadece kendiniz için. Daha mutlu ve olumlu bir şekilde yaşama devam edebilmek için. En başta bu gibi yaşantılar sizin beklentiye girip üzülmenizi engelleyerek kendinizi çok güçlü hissetmenize neden oldu, sevginin nasıl bir şey olup olmadığı konusunda bilgi sahibi oldunuz, kendi ayaklarınızın üstünde durabilmeyi ve iyi bir aile yaşantısının gerekliliğini ve insana nasıl etkiler bırakabildiğine dair fikir sahibi oldunuz. Geçmiş size hayatınızın birçok noktasında birçok ders verdi. Siz bu dersleri iyi bir şekilde öğrenip hayatınıza uyguladığınızda da hayatınızda pozitif anlamda dönüşümler yaşanmaya başlayacaktır.
KURBAN PSİKOLOJİSİNDEN SIYRILIN
Bu gibi yaşantıların etkisinde bir hayat sürmek sizi kurban rolüne sokacaktır. Mağdur edildiğiniz bu yaşam döngüsünde ise hayatta kendiniz için bir şeyler yapmaya, hayatınızdaki bir şeyleri değiştirmeye gücünüzün olmadığını fark etmeye başlarsınız. Fakat kendinizi kurban döngüsünden çıkardığınızda ve buna uygun davrandığınızda hayatınızda artık bir şeyleri değiştirmeye gücünüz olduğunu da fark etmeye başlarsınız. Yaşamınızda sürekli geçmişe takılı kalmak, kendinizi kurban psikolojisinde bırakmak, şuanda yaşadıklarınıza geçmişte suçlu aramaya çalışmak bugününüzün zehir olması demektir. Sizi şuanki mutluluğunuzdan alıkoyan, hayatı yaşamanızı engelleyen bir şeydir geçmişinizde yaşamaya devam etmek. Evet, belki değer görmediniz, haksızlığa uğradınız belki de hiç beklemediğiniz kişilerden beklemediğiniz darbeleri yediniz. Fakat başınıza gelen en kötü olay bile size bir şeyler öğretti, sizi değiştirdi. Şimdi yaşadığınız bu olaydan almanız gereken ders sizce ne? Şimdi almanız gereken bu dersi alıp, geçmişte yaşamayı bırakıp şimdide yaşamayı öğrenmek gerekiyor. Yakınlarınızın, eşinizin, dostunuzun da hayatlarına baktığınızda çoğu kişinin gerçekten zorlu bir yaşama maruz kaldığını ve travmatik yaşantılardan geçtiğini görürsünüz. Fakat bu kişilerin şuandaki hayatlarına baktığımızda devam etmek için bir yol bulduklarını ve hayatlarından vazgeçmemek adına mücadele etmeyi bırakmadıklarını görürsünüz.
MUTSUZLUĞUN ANA KAYNAĞINA ODAKLANIN
Şu tarz bir insan çevrenizde var olmuştur veya bu kişi sizsinizdir. 10-20 yıl önce yaşadığı acıyı asla unutmayıp devamlı olarak ona acı çektiren, onu kıran, yıpratan kişiye kötü dualar ederek kendi şanssızlığından sürekli yakınarak ya eşine, ya çocuğuna ya da anne-babasına hala ilk günden bile fazla olacak şekilde öfke duyuyor. Geçmişinizi bırakma kelimesi belki de size korkutucu geliyor olabilir. Çünkü geçmişte yaşamaya devam etmek sizin alışkanlığınız. Geçmiş güvenli bir limanınız gibi siz ondan uzaklaştıkça sanki işler daha kötüleşecekmiş gibi geliyor olabilir. Geçmişi bırakmak sizi başlangıç noktasına getirecek yeni aslında yeni temiz bir başlangıç.. Unutmayın geçmiş geçmişte kaldı. Artık geçmişi değiştirebilme gücüne sahip değilsiniz. Geçmişte yaşadıklarınıza acımak şuandaki anda mutlu ve keyifli yaşamanızı engeller. Dikkatinizi geçmişe değil de şimdiye vermeniz çok daha mutlu bir yaşam sürmenizi sağlar. Sadece şuanı yaşayarak gelişebilir ve değişebilirsiniz. Geçmiş sizi adı üstünde hep geriye götürür. Mutsuz olmanın ana kaynağı anılar değil de aslında onlara verdiğimiz bugünkü anlamlardır. Siz yaşadıklarınızın olumsuz duygularına kendinizi teslim eder ve size yapılanlardan dolayı kendinize acımaya devam ederseniz mutsuz, negatif bir yaşantıda mağdur olmaya devam edersiniz. Artık huzurlu ve mutlu yaşamaya karar vermenin vakti. Yaranızın artık kabuk bağlama vakti. Geçmişin kitabının tozlu sayfalarında eskimek, kendinizi yıpratmak zorunda değilsiniz. Hayattan nasıl keyif alabileceğinizi kendinize hatırlatın. Geçmişe tutunmayın, ipini salın gitsin. Hayatta hep daha iyi hissetme daha iyi yaşama şansımız var. Artık 2 seçeneğiniz var. Ya geçmişte yaşadıklarınıza tutunup kurban döngünüzde sıkışıp kalacaksınız ya da yaşadıklarınızdan ders alıp yaşama daha güçlü devam etmeyi seçeceksiniz. Ya hayatınızın başrolü olursunuz ya da mağduru. Karar sizin..
KİMSENİN YAŞADIKLARI KOLAY DEĞİL AMA...
Şimdi şöyle bir hikaye üzerinden düşünelim. Geçmişte yaşadıklarından ötürü kardeşine kızgın olan ve bu öfkeyi de günümüze de taşımış birini düşünelim. Bu insan geçmişten biriktirdiği bu öfkeyi hâlâ çevresiyle paylaşmaya devam ediyor. Yani aslında geçmişteki öfkesini geçmişten daha da fazla bir şekilde sürdürmeye devam ediyor, şanssızlığından bahsediyor. Taşıdığı bu öfke o kadar yoğun ki arkadaş çevresine geçmişten getirdiği öfkeyi sürekli anlatarak aslında insanları kendinden uzaklaştırıyor. Yalnızlaşıyor, mutsuzlaşıyor ve değersizleşiyor. Şimdi düşünelim bu öfke en çok kime zarar verdi? Tabii ki kardeşine kızgın olan ve kızgınlığını bugüne getiren kişiye.
Geçmişte yaşadıklarınızın hâlâ kurbanı olarak bir yaşama devam etmek mi istersiniz? Bu soruya hayır deseniz bile geçmişi bugününüzde yaşatarak aslında kurban rolünü devam ettirmeyi siz seçiyorsunuz. Elbette yaşadıklarınızın kolay olduğunu asla söyleyemeyiz. Ama artık yaşadıklarınızı kabul edip, alacağınız dersi alıp hangi yanlışı yaptıysanız şimdi o yanlışı tekrar yapmama vakti. Geçmişin sizi esir alan karanlık dünyası yaşamınızın bugününe olumsuz tavırlar sergilemenize, kendi hayatınızı engellemenize ve kendini sabote etmenize neden olacaktır. Bu da hayatınızda herhangi bir işe yaramayacaktır.