Alışveriş ve stil danışmanlığı yaptığım dönemde de hep danışanlara "Giyinmenin merkezi sizin vücudunuz, yaşam alanınız, gelir durumunuz yani kısaca sizsiniz. Birine bakıp benzer şeyler satın almak ya da alışverişe çıkmak yerine yapmanız gereken ilk iş kendi dolabınıza ciddi ciddi bir alıcı gözüyle bakmaktır. Sezon trendlerini iyi moda dergilerinden, moda üzerine bilinçli ve objektif yayın yapan kanallardan takip edip yeni sezon trendlerini tespit edin. Ardından da dolabınızda neler var neler yok, hangi trendlere benzer parçalar var bir bakın" derdim. Çünkü bütçeniz limitsiz olsa da, çok yoğun bir sosyal hayatınız olsa da her 'gözünüzün kaldığını', çevrede her gördüğünüzü, her trend olan parçayı satın almanız mümkün değildir. Bunun yerine sade, zamansız, çok kaliteli parçalardan 'size uygun' bir dolap iskeleti inşa etmek gerekir. Zaman içinde de, size uygun trend, kesim ve parçalarla ya da doğru aksesuvarlarla bu dolap hareketledirilir. İskelet net ve sabit olunca bir şey bulamama sorunu yaşamazsınız. Dolabız bomboş hissetmezsiniz. Zaman içinde eksik gördüğünüz, güncel ve size uygun parçalarla farklı kombimler yapabilmenizi sağlayan hoş bir denge yakalarsınız. "Tamam tamam İdil. Düzenli olarak böyle şeyler yazıyorsunuz. Biliyoruz hızlı modaya, sosyal medyadan yayılan al-giy-at kültürüne karşısın. Sürdürülebilir ve stil sahibi dolapları destekliyorsun. Peki nedir o zaman bu haftanın moda konusu?" diye sorduğunuza emin. Bu hafta tam da bu konu üzerine yazacağım. Çünkü bu sezonun trendleri tam olarak bize kendi dolaplarımızda alışverişe çıkmamızı söylüyor. Çünkü bu sezon son 20 yıldır satın aldığınız parçaların bir arada kullanıldığı bir sezon diyebiliriz.
HAYVAN BASKILARI
Bu sezon ilk kez hayvan baskılı bir parça satın almış olamazsınız. 2000'lerde salaş bir jean, 70'lerden ilham alan spor ayakkabıları ve Barbour ceketlerle birlikte leopar baskılı mini mini çantalar kullanmak çok popülerdi. Ve 2000'lerden bu yana leopar ve yılan derisi sayısız kez hayatlarımıza girdi ve çıktı. O yüzden bir anda kendinizi alışveriş çılgınlığına kaptırmadan evvel dolabınızda hayvan desenli nasıl bir parça bulunduğuna bakmanın tam zamanı. Emin olun bir fular, bir kemer, bir toka kesinlikle vardır. Ve sonun trendlerine göz kırpmak için bu tarz bir parça yeterlidir.
JEAN'İN HER HALİ
Bu sezon jean'in resmen her türlüsü çok popüler. Kargo pantalonlar, dapdar modeller, kirletilmiş modeller, taşlarla ve pullarla süslü olanlar, kesik olanlar, yırtık olanlar, lacivertler, yeşille boyanmışlar... Dediğim gibi her türlüsü çok ama çok popüler. O zaman yapmanız gereken dolabınızda bir küçük alışverişe çıkmak. Hangi jean modellerine sahip olduğunuza şöyle bir bakmak. Bunları doğru ayakkabılarla eşleştirmek. Bunu yaptıktan sonra zaten sezon trendlerinden uzağa düşmeniz imkansız.
1960'LAR HAVASI
Moda dünyasında kişisel olarak benim en sevdiğim dönem 1960'lar onun hemen ardından da 1970'lerdir. 1960'larda kadınlar kadınsı bir havaya sahiptir. Hepsi birer prenses gibi görünür. İş hayatında da özel hayatlarında da ipleri ellerine almaya başlamışlardır. Kumaşlar, kalıplar, aksesuvarlar büyüleyicidir. Tasarımların kusursuzluğu üzerine zaten ne desem bilemiyorum. Çok da mini olmayan etekler, kısa ceketler, dore düğmeler, incecik kemerler, kazakların üzerine kemer takmak, şapkalar, babetler, Maty Jane'ler, gömlekler, kazaklar, iddialı aksesuvarlar, minik çantalar. Renkler, dokular sizin zaten bir anda çok şık görünmenizi sağlayacak türden. Ve işin en güzel yanı bu özel döneme ait her şeyin yeniden popüler olması. Dolabınızda kesinlikle bu tarz birkaç parça vardır bundan eminim. İşte şimdi o parçaları bulup doğru kombinler yapma zamanı.
BOHEM GÜZELLER
El işleri, püskül detayları, Etro'nun iddialı baskıları, ipekler, süetler, kahve tonları, uçuşan uzun elbiseler, kalın topuklu çizmeler, uzun kolyeler, zımbalı kemerler, halka küpeler. Bu sezon Valentino, Max Mara, Etro, The Row bu bohem esintilerden ilham almış durumda. O zaman sizin de dolabınızda bu tarza uygun neler olduğuna bir göz gezdirmeniz gerekiyor.
BU MARKA 360 DERECE STİLİNİZİ TAMAMLAYACAK
Stilin tamamlayıcısı kesinlikle aksesuvarlar. Aynı siyah elbiseyi giyen iki kadının bambaşka bir havaya sahip olmasını sağlayan hep aksesuvarlar... Türk kadın giyiminin önemli markalarından biri şimdi bu konudaki iddiasını tamamen aksesuvar line'larını bir çatı altında toplayarak taçlandırıyor
Türk kadın hazır giyim sektöründeki önemli markalardan Ipekyol, Ipekyol&Co ile yeni bir projeye imza atıyor. "Peki nedir Ipekyol&Co?" diye sorduğunuza eminim. "Co", İngilizce'de "tamamlayıcı" anlamına gelen "complementary" kelimesinin kısaltılmasından geliyor. Yani kısaca bu yeni marka, kadının zarif dünyasını tamamlayan stilini kişiselleştirmesine yarayacak ürünlerin bütününden oluşuyor. Yeni bir mağaza anlayışı ve online deneyim sunan marka çatısı altında ayakkabı, çanta ve aksesuvar grubunun yanı sıra kişisel kozmetik ürünleri de bulunuyor. Marka ayrıca, çevre dostu malzemeler ve üretim süreçleriyle hediye verme sanatını da yeniden tanımlamayı planlıyor. Biz de kısa süre önce online sitesiyle hayatımıza giren ve 500 metre karelik dev deneyim alanıyla çok yakında fiziksel olarak da moda dünyamıza dahil olacak bu yeni markayla ilgili olarak, Ipekyol Group'un Tasarım Direktörü Hilal Tunç Şendur ile bir araya geldik.
ONLİNE DENEYİMLE BAŞLIYOR
Şık stillerin yardımcı oyuncuları ayakkabı, çanta, aksesuvar ve kozmetik ürünlerinin bulunacağı yeni bir mağaza türü ve online deneyimin buluşma noktası olacak.
Ipekyol&Co, bir stilin 360 derece tamamlayıcısı rolü üstlenerek önemli parçaları bir arada bulunduran ürün seçkisi ile yıllardır sadakatini kanıtlamış Ipekyol müşterisine hitap etmesinin yanı sıra, stilini aksesuarlarla tamamlamayı bilen, farklı tarzları denemeyi seven, bugüne kadar Ipekyol deneyimi yaşamamış yeni bir kitleye ulaşılması da hedefleniyor.
Öncelikle online deneyim sunmayı hedefleyen marka, ziyaretçilerine yeni nesil uygulamalarla konforlu bir alışveriş deneyimi sunma hedefiyle estetik ve işlevselliği birleştirmeyi amaçlıyor.
500 METREKARELİK MAĞAZA İLE START VERİLİYOR
Pandemi sonrası kozmetik line'ına adım atmıştık. Pandemi sonrası kozmetik line'ını büyütmek, genişletmek ve bu bölümde ciddi anlamda aksiyonlar almayı planlamıştık. Ipekyol olarak tekstilin dışında çanta, ayakkabı ve aksesuvar konusunda da her zaman iddialıydık.
İhtiyaçlar sonrasında ve değişen dünya trendlerinde çanta, ayakkabı ve aksesuvarın bizim için ne kadar önemli olduğunu ve tüketicimiz için de ne kadar değerli olduğunu gözlemledik. Ciddi anlamlar bu parçaların satışları artmaya başladı. Ve Ipekyol mağazalarında bu önemli ürünleri sergilemekte zorlanmaya başladık.
250 Ipekyol mağazası bulunuyor. Bu mağazaları tekrar büyütmek ve değiştirmek çok zorlayıcı olacaktı. Biz de süreci şöyle değerlendirdik devam eden bir line olarak baştan yepyeni bir konumlandırma yapmak istedik. İlk önce web sitemizi açtık. Mart ayında da bu yeni line için ilk mağazamızın kapılarını açacağız. 500 metrekarelik bir mağaza olacak. Biraz Asya havası taşıyan
Renkli kozmetik hedeflerimiz arasında. AR-GE ekibimiz bu konu üzerinde çalışıyor. İki yıl içinde renkli kozmetik ürünlerimizi de satışa sunmayı planlıyoruz. Hatta performans ürünler, cildi iyileştirmek ve geliştirmek hedefi olan ürünleri de geliştirip satışa sunmak üzerine çalışmalarımız sürüyor.
Monogramlı ürün gamımız kısa sürde çok büyük başarı elde etti. Sizinle bu konu hammında ilk röportajımızı yaptığımızda 25 kadar ürün vardı. Şu anda 200 küsur ürün bulunuyor bu ürün gamımızda. Monogramı olabileceği her yerde kullanıyoruz ve ürün çeşitliliğini ve renk çeşitliliğini sürekli artırıyoruz. Ipekyol&Co'nun da en önemli kategorilerinden birini monogramlar oluşturuyor.
Tekstil üretimini kendimiz yapıyoruz Edirne'deki fabrikamızda. Kozmetik bambaşka bir alan. Tedarikçimiz Fransa'da. Bazı hammaddeleri Fransa'dan alıyoruz. Ambalaj ve şişeler Fransa'dan geliyor. İtalya, Hindistan, Çin ve Türkiye'den çanta ve ayakkabı üretimimizi yapıyoruz. Doğru ürünü, doğru fiyatla tüketicimize sunmak en büyük amacımız.