Bu başlığı okuduğunuzda eminim, "Herkes bir şeyler giyip gidiyor işte galerilere ya da müzelere... Böyle yerlere giderken de nasıl hata yapılabilir ki?" diye sorduğunuza eminim... Oysa size net bir şekilde çok hata yapıldığını söyleyebilirim. Eylül ayında yaz mevsimini kapatıp şehre adım attığımızdan bu yana farkındaysanız şehrin dört bir yanı sanat etkinlikleriyle çevrelenmiş durumda. Hem sanatçıların bireysel sergileri var, hem müzelerde büyük sanatçılara dair sergiler hem de 14 Ekim'e kadar sürecek Artweeks ve 23-27 Ekim tarihleri arasında yapılacak Contemporary Istanbul gibi modern sanat etkinlikleri bulunuyor. Sakıp Sabancı Müzesi'nde, Istanbul Modern'de, Atatürk Kültür Merkezi'nde ve Borusan Holding'de çok güzel sergiler var... Gerçekten de yaz sonunda şehre zevkle ve ruhumuzu besleyerek alışmanın en güzel yolu sanat etkinliklerine katılmak. Katılmak ama nasıl katılmak? Ağustos sonundan beri çeşitli sergi ve müze gezme şansı yakaladım. Ve sonuç olarak nerede ne giymesini cidden kafamızda tam olarak oturtamadığımız gerçeğiyle bir kez daha yüzleştim. Nasıl başarıyoruz da koyu renk bir jean, bir gömlek ve babetle gidip de şık olabileceğimiz bir ortama olmayacak kombinlerle ya da rahatsız edici bir boşvermişlikle katılabiliyoruz. Sonuç olarak gezmek için bulunduğunuz bir ortamda stiletto giyemezsiniz. Yırtık jean, sweatshirt ve rengarenk krampondan bozma bir spor ayakkabısı sanat eserlerini yapan sanatçılara bile ayıptır... Sizler için hızlandırılmış bir sanat noktasında ne giyilir kılavuzu hazırladım. Keyifli okumalar...
ERKEKLER DE ÖZEN GÖSTERMELİ
Çok üzülerek söylüyorum ki genelde bu tarz ortamlarda en özensiz olanlar hep erkekler oluyor. Oysa erkeklerin de biz kadınlar nasıl giydiklerimize dikkat ediyorsak aynı şekilde dikkat etmeleri gerekiyor...
ÜSTLER:
Gömlek: Düz veya hafif desenli, pamuklu bir gömlek. Polo yaka da tercih edilebilir.
Triko veya kazak: Hava soğuksa, şık bir triko tercih edebilirsiniz.
ALTLAR:
Klasik pantolon: Rahat bir kumaş pantolon veya şık bir chino.
Jean: Düz kesim, koyu renk bir jean de uygundur.
Ceket: Şık bir blazer, görünümü tamamlayabilir.
AYAKKABILAR:
Loafer veya düz ayakkabılar: Hem rahat hem de şık bir seçenek.
Spor ayakkabılar: Şık bir tasarıma sahip, rahat bir spor ayakkabı da tercih edilebilir.
Aksesuvarlar: Minimalist bir saat veya kemer.
ŞIK VE RAHAT
Sanat galerisinde ya da müzede giyilecek kıyafetler kısaca ifade etmek gerekirse şık ve rahat olmalıdır. İşte bazı öneriler:
Şık elbise veya etek: Kadınlar için şık bir elbise ya da zarif bir etek-bluz kombinasyonu.
Pantolon ve gömlek: Rahat bir pantolon ile şık bir gömlek, hem şık hem de rahat bir seçenek.
Ceket: Katman eklemek için şık bir ceket veya blazer giymek iyi bir fikir olabilir.
Ayakkabılar: Rahat ama şık ayakkabılar, yürüyüş yaparken konfor sağlar.
Aksesuvarlar: Minimalist takılar veya şık bir çanta ile görünüm tamamlanabilir.
AYAKKABI TERCİHİ ÖNEMLİ
Sanat galerisinde ya da müzede giyilecek kıyafetler kısaca ifade etmek gerekirse şık ve rahat olmalıdır. İşte bazı öneriler:
Şık elbise veya etek: Kadınlar için şık bir elbise ya da zarif bir etek-bluz kombinasyonu.
Pantolon ve gömlek: Rahat bir pantolon ile şık bir gömlek, hem şık hem de rahat bir seçenek.
Ceket: Katman eklemek için şık bir ceket veya blazer giymek iyi bir fikir olabilir.
Ayakkabılar: Rahat ama şık ayakkabılar, yürüyüş yaparken konfor sağlar.
Aksesuvarlar: Minimalist takılar veya şık bir çanta ile görünüm tamamlanabilir.
GİYİNMENİN PÜF NOKTALARI
Kumaş seçimi: Rahat, nefes alan ve şık kumaşlar tercih edin.
Katmanlama: Hava durumuna göre katmanlı giyin. İçte rahat bir üst, üstte ceket gibi.
Renk paleti: Nötr tonlar, pastel renkler veya şık desenler tercih edilebilir. Bu öneriler, sanat galerisi veya müze ziyaretiniz sırasında hem şık hem de konforlu hissetmenize yardımcı olacaktır.
BİR ÇATI ALTINDA BİRLİKTE HAREKET EDEBİLMEK KIYMETLİ
Moda Tasarımcıları Derneği Eş Başkanı Nihan Peker, İstanbul'da son dönemde düzenlenen moda ayağı da olan fuarların önemine değinip, "Moda haftaları kavramı çok değişti. Koleksiyon tanıtımları da kıymetli ama bir çatı altında güçlerimizi bir araya getirip hareket edebilmek tabii ki çok önemli" diyor
Türkiye'nin kesintisiz ve en uzun süre devam eden tek tasarım yarışması Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması'nın 32'ncisi öncesi hazırlıklar sürüyor. Doğal olarak hepimiz en kısa süre içinde bu genç tasarımcıların düzenli olarak koleksiyon sergileyebileceği bir platforma yani bir moda haftasına da kavuşmasını diliyoruz bir yandan... Ancak bu platform tekrar hayata geçene kadar genç tasarımcıların kendi kanatlarıyla uçabilmesini sağlayacak gerekli olan maddi desteği kazanmalarını sağlayacak her platform da çok kıymetli... İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından düzenlenen bu yarışma da benim için aynı noktada yer alıyor... Genç yaratıcıların kendi başlarına ayakta kalabilmeleri için bir imkan tanıyor... Bu hafta bu yarışmanın 10 finalisti medyaya tanıtıldı. Ben de bu özel günde yarışmacılara mentörlük de yapan moda tasarımcısı Nihan Peker ile bir araya geldim. Hepimizin bildiği gibi Nihan Peker bir süredir Moda Tasarımcıları Derneği Eş Başkanlığı görevini de yürütüyor... Haydi gelin Peker'in hem bir tasarımcı hem de dernek başkanı olarak son dönemde imza attığı işleri onun ağzından dinleyelim... - Bir süredir yani yaklaşık 1.5 yıldır Belma Özdemir ile derneğin eş başkanı olarak görev yapıyoruz. Onunla bu görevi paylaşıyor olmak benim için çok büyük mutluluk. IFCO (Istanbul Fashion Connection) ve Texhibition İstanbul isimli fuarlara danışmanlık veriyoruz. Bu fuarların ve Koza Yarışması'nın kreatif danışmanlığını üstleniyoruz dernek olarak. Hem Özdemir hem ben yaklaşık 10 yıldır yarışmanın içindeyiz, genç tasarımcılara mentörlük yapıyoruz.
- Bahar Korçan önderliğinde çok değerli bir yönetim kuruluyla 2007 yılında kuruldu Moda Tasarımcıları derneği. Kendi markası olan moda tasarımcıları da içinde olmak üzere bünyesinde 150 tasarımcı üyenin bulunduğu bir dernek. Birçoğu yurt dışında markalarını sürdürüyor, bir kısmı sadece Türkiye'de etkin, bir kısmı da firma çatısı altında tasarımcı olarak görev yapıyor. Her bir üyemiz çok kıymetli.
- Moda haftaları kavramı tamamen değişti. İstanbul olarak kısa bir süredir moda takviminde yer alan bir moda haftamız yok. Ancak hem şehre hem de ülkeye değer katmamızı da sağlayacak böyle bir etkinlik yapmak niyetinde ve isteğindeyiz. En kısa zamanda muhakkak moda haftamız yeniden hayatımıza geri dönecek bundan hiç kuşkumuz yok. Bu ara verilen dönemde ben bireysel olarak Dubai Moda Haftası'na katıldım mesela ama bir Türk moda tasarımcısı olarak tabii ki kendi ülkemdeki moda haftasında koleksiyonumu tanıtmak isterim ben de... Defileler, şovlar, koleksiyon tanıtımları da kıymetli ama bir çatı altında güçlerimizi bir araya getirip hareket edebilmek tabii ki çok önemli.
- Bu süre zarfında daha öncesinde moda haftasında da yer alan The Core projesi şu an bu tekstil fuarlarında varlığını sürdürüyor. Ve yaklaşık iki yıl içinde bu fuarlar vesilesiyle moda tasarımcılarımızın koleksiyonlarını yurt dışına yönlendirmesinde ve satılmasında son derece etkili oldu.
- Ben de bir moda tasarımcısı olarak aralıksız çalışmalarımı sürdürüyorum. Danışmanlık yaptığım yabancı bir şirket var. Özel birebir çalışmalarım sürüyor. Moda haftalarına katılıyorum. 2025 mayıs ayında ilk yurt dışı firmam açılacak, Kuveyt'de. Sonra Dubai, sonra da İstanbul'da mağazalarım açılacak. Hautecouture üzerine çalışan bir moda tasarımcısı olarak bir süredir ready to wear koleksiyonlara yoğunlaşmıştım. 2021 yılından bu yana bu konu üzerinde çalışıyorduk. Yoğun bir çalışmanın sonucunda güzel bir sonuç elde ettik.