Ofis hayatı özellikle pandemi süreciyle birlikte tartışılan bir konu oldu. Hepimiz dünyanın neresinde olursak olalım bizden beklenen görevleri kusursuzca yerine getirdiğimiz bir dönemi atlattık sonuçta... Bu durum birçok şirketin ofissiz çalışma yolunu seçmesine, paylaşımlı ofisler kiralamasına ya da çalışanlarına ofis dışında çalışma hakkı tanımasına vesile oldu. Şirketler dev bir bina giderinden, temizlik, güvenlik, ulaşım ve yiyecek maliyetlerinden kurtuldu. Çalışanlar ise istedikleri rahatlıkla ve kendilerine ilham veren alanlarda çalışma hayatlarını sürdürmenin keyfini yaşadı. Sonuç olarak kabul edelim kaç yıl boyunca 09.00- 17.00 saatleri aralığında, her gün aynı şeyleri yaparak, aynı insanlarla muhatap olarak ve aynı konuları çaresizce konuşarak insan hayatını geçirebilir ki?
OFİSE GERİ DÖNÜŞ BAŞLADI
Ofis giyimi için gereksiz para ayırmayan, ulaşımda stresli ve saatler süren yolculuklar yapmak durumunda kalmadan çalışanlar da çok daha verimli oldu. Dünyanın dört bir yanını saran ekonomik krizlerle baş edilen bu dönemde ofise gitmeyerek; giyimini, bakımını, yemesini ve ulaşım masraflarını da kendisine göre ayarlayabilen herkes bir nebze de olsa elindeki paranın içinde daha rahat hareket etti. Ama kabul edelim bu sürecin sonunda özellikle bu yıl başından itibaren bazı büyük şirketler de çalışanlarını ofislere geri çağırmaya başladı.
Bunun altında yatan en büyük nedense grup koordinasyonunun sağlanamaması, ofis içinde aynı alandayken hızlıca halledilebilecek olan işlerin çözüme ulaşmasının günler sürmesi oldu... "İdil hepimiz biliyoruz bu süreci de, bu konunun modayla ne alakası var?" diye içinizden çoktan söylenmeye başlamışsınızdır eminim... Hep dediğimiz gibi moda sadece alış-veriş eyleminden çok daha kapsamlı bir şey diye... Yani ofislere geri dönülmesi oldukça kalabalık bir grubu etkiledi. Bu da sosyolojik, psikolojik, ekonomik olarak herkesi etkiledi. Ve doğal olarak bu durum modaya da yansıdı.
EŞOFMANLA TOPLANTIYA GİDİLMEZ
Düşünsenize üniversitenin büyük bir kısmını bile evde geçirmek zorunda kalan bir nesil ilk kez ofise adım attı. Çalışma hayatına yeni adım atan ve yıllarca ofise gitmeyen gençler yeniden ofis yolunu tuttu. Dolabını rahat kıyafetlerle donatan ve uzaktan çalışma sistemine gönülden adapte olan yaşı daha büyük olan çok geniş bir kesim de yeniden ofise döndü... Ofiste ne giyildiğini hiç görmemiş ya da uzun zamandır sıkı bir ofis ortamında yer almamış olan oldukça kalabalık bir grup şu an yeniden ofise adım atmış durumda... Ofise yeniden adım atmak demek ise diğer birçok şeyle birlikte ofis giyimine adapte olmak demek...
OFİS GİYİMİNİN ÖĞRETİLMESİ LAZIM
Bu hafta ABD'de yayımlanan Washington Post gazetesi bu konu hakkında yayımlanan bir makalede bu durumun büyük krize neden olduğunun altını çizip, "Karşınızda Z kuşağı bulunuyor. En küçüğü 14, en büyüğü 28 yaşında olan bu kuşağa mensuplar okul ve pandemiyle geçem dönemin ardından ofis hayatına adapte olmaya çalışıyor. Eşofmanlarla geçen hayatlarını ardından ilk kez belki de ciddi bir takım giymeleri gerekiyor. Ancak ne giyeceklerine, ne yapacaklarına dair en küçük bir fikirleri bile yok. Jean ve ceket ve içine giyilen kısa bir üstün ofis giyimi için yeterince şık olduğunu düşünüyorlar mesela... En kaba botlarının üzerine dapdar triko bir elbise giydikleri zaman en ciddi toplantılara bile giyebileceklerini düşünüyorlar. Kesinlikle leopar desenin, fosfor yeşilin, beyaz çorap ve beyaz spor ayakkabısının ofise için biçilmiş kaftan olduğu görüşündeler. Yani ofis giyimin yeniden kocaman bir nesle anlatılması gerekiyor" yorumunda bulundu. Yani kısaca bu yaz doğum yılları genellikle 1996'dan 2009'a kadar kabul edilen Z Kuşağı'na ve uzun bir dönemin ve pandeminin ardından ofislere geri dönmek zorunda kalanlar için... Haydi gelin bakalım ofis giyimi konusuna daha yakından...
YENİ JENERASYONU OFİSTE NASIL TANIRSINIZ?
Z jenerasyonu, bu unsurları kendi tarzlarıyla harmanlayarak ofis ortamında hem şık hem de rahat bir görünüm elde ediyor. Z jenerasyonu ofis giyimine uyum sağlarken bazı yenilikçi yaklaşımlar benimsiyor.
RAHATLIK VE KONFOR: Geleneksel kıyafetlerin yerini daha rahat ve esnek giysiler alıyor. Spor ayakkabılar ve oversized parçalar sıkça tercih ediliyor.
KENDİ TARZLARINI YANSITMA: Z jenerasyonu, kıyafetlerinde bireyselliği ön planda tutuyor. Farklı stilleri harmanlayarak kendilerine özgü kombinler yapabiliyorlar.
SÜRDÜRÜLEBİLİR MODA: Bu jenerasyon, çevre bilinci yüksek olduğu için sürdürülebilir ve etik markaları tercih ediyor. İkinci el kıyafetler de popüler.
TEKNOLOJİK ENTEGRASYON: Akıllı kumaşlar ve teknoloji ile entegre edilmiş giysiler, bu jenerasyonun ilgisini çekiyor.
SOSYAL MEDYA ETKİSİ: Sosyal medya üzerinden ilham alarak trendleri hızlı bir şekilde benimsiyorlar. Görsel içerikler, kıyafet seçimlerini etkiliyor.
BU 5 MADDEYLE HATA YAPMAK İMKANSIZ
Sezon trendlerine uygun giyinmek için aşağıdaki 5 adımı takip edin.
KATMANLI GİYİNME: Soğuk havalara uygun olarak katmanlı giyinme tarzı şu an popüler. Şık bir ceket veya hırka, ofis kıyafetlerini tamamlayarak hem sıcak tutar hem de stil katar. Hem kendiniz olurken hem de trendlere daha kolaylıkla uyum sağlamanızı sağlar.
RENK PALETLERİ: Toprak tonları, zümrüt yeşili, koyu mavi ve bordo gibi derin renkler öne çıkıyor. Bu renkler, profesyonel bir görünüm sağlarken aynı zamanda sıcak bir hava yaratıyor.
MODERN KESİMLER: Slim-fit pantolonlar, yüksek bel etekler ve şık blazerlar, Z jenerasyonunun tercih ettiği modern kesimler arasında. Oversize stiller de rahatlık arayanlar için ideal.
AKSESUVAR KULLANIMI: Minimalist ve dikkat çekici aksesuarlar, kıyafetleri tamamlamak için kullanılıyor. Büyük kolyeler, şık saatler ve farklı çantalar tercih ediliyor.
TEKSTİL VE DESENLER: Ekose ve geometrik desenler, sonbahar-kış sezonunun vazgeçilmezleri. Bu desenler, klasik parçalarla kombinlenerek modern bir görünüm sağlıyor.
İŞ HAYATININ GİYİNME KODLARI
Ofiste giyilecek kıyafetler genellikle iş yerinin kültürüne ve sektörüne bağlı olarak bazı değişimler gösterebilir.
RESMİ ORTAMLAR: Takım elbise, gömlek, kravat ve klasik ayakkabılar tercih edilir.
YARI RESMİ ORTAMLAR: Pantolon, polo tişört veya bluz ve şık ayakkabılar uygun olabilir.
RAHAT ORTAMLAR: Casual tarzda, jean ve tişört ya da rahat elbiseler giyilebilir. Renkler ve desenler, iş yerinin kurallarına uygun olmalıdır. Aşırıya kaçmamak en iyisidir. Ofiste giymemek gereken kıyafetler şunlardır:
AŞIRI RAHAT KIYAFETLER: Şort, terlik, veya pijama benzeri giysiler.
YIRTIK VEYA ESKİ KIYAFETLER: Dağınık ve bakımsız görünümler.
AŞIRI KISA VEYA DAR KIYAFETLER: Rahat hissettirmeyen ve profesyonel durmayan giysiler.
ÇOK PARLAK VEYA RAHATSIZ EDİCİ DESENLER: Dikkat dağıtacak kadar göz alıcı olanlar.
SPOR KIYAFETLERİ: Egzersiz için tasarlanmış giysiler genellikle uygun değildir.