Uluslararası Rally Raid yarışı TransAnatolia, 31 Ağustos'ta Mersin'den start aldıktan sonra 15 şehirden geçtikten sonra ilk kez motor sporlarına ev sahipliği yapan Van'da sona erdi. Toplam 2 bin 200 kilometre! Yarışta; 36 motosiklet, 3 otomobil, 5 SSV ve bir de kamyondan oluşan 71 araç ve 91 yarışçı mücadele etti. Türkiye'nin yanı sıra İtalya, İsviçre, Romanya, Belçika, Fransa, Hollanda, Almanya, İspanya, Japonya ve Birleşik Krallık'tan sporcuları ve takımlarını doğa, macera ve sporu tek yarışta toplamayı başaran TransAnatolia'yı genel koordinatörü Burak Büyükpınar ve diğer emek verenlerle konuştuk. Söz önce bu yarışı ekibiyle 14 yıldır büyüten isim Burak Büyükpınar'da:
ŞEHİR HASTANELERİ İLGİ GÖRÜYOR
"Türkiye'ye gelen yabancı motosiklet ve fabrika takımlarının ilgisi gayet iyi. Gelen yabancı katılımcılar Türkiye'nin coğrafyasından ve parkurdan çok etkileniyorlar. Ortalama 30-40 dönümlük kamplar kuruyoruz. Kamplarda her şeyin doğal olmasına çok dikkat ediyoruz. 13 yıldır çok uğraştık. Ama geldiğimiz noktada arkamızda çok ciddi bir devlet desteği var. Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı... Güvenlik bu işin en önemli kısmı. Bütün kolluk kuvvetleri, jandarma il bazında çok ciddi önlemler alıyorlar. Çünkü gün bazında ortalama 350 km rota yapıyoruz. Bunun neredeyse 200 km'si özel etap. Bu 200 km'nin trafiğe kapatılması gerekiyor ve bu işi çok iyi yapıyorlar. Yabancı katılımcılar 'Türkiye'de bu kadar üst düzey güvenlik beklemiyorduk' diyorlar. Gittiğimiz her noktada devasa Şehir Hastaneleri'nde gerçekten çok iyi ilgi görüyoruz. Bence bu Sağlık Bakanlığı'nın bize verdiği en büyük desteklerden biri."
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ'NÜN SORUMLUSU
Tanıştığım yetkilinin adı Şafak Doğan... TransAnatolia'daki görevi de Ahmet Hamdi Tanpınar'ın zamanın ötesindeki romanı Saatleri Ayarlama Enstitüsü eserine gönderme yaparsak, o da yarış başta zaman olmak üzere birçok şeyden sorumlu. Genel koordinatör Burak Büyükpınar'dan sonra telefonu elinden düşmeyen ikinci isim: "39 yaşındayım, Romanya'da yaşıyorum. 10 yaşında ilgi duyduğum otomobil sporlarıyla 20 yaşımdan bu yana profesyonel olarak ilgileniyorum. Bu spor, ülkeler arasında mekik dokuyor. TransAnatolia'nın kurallarının uluslararası yarışlara uygunluğunu düzenliyorum. Parkura göre yarışçıların minimum hızını ayarlayıp bölgedeki yetkilileri bilgilendiriyorum. Kampla ilgili aksiliklerde çözüm üretmem gerekiyor."
ÇADIRDA KURBAĞA SESLERİYLE MIŞIL MIŞIL UYUDUM
Zeynep Ekin Vatansever, 23 yaşında. Beşinci sınıf tıp öğrencisi... "Burada ne arıyorsunuz?" diye soruyorum kendisine: - İkinci gelişim. İlk gelişimde yalnızca araçların düzenlenmesi, kapı numaralarının dağıtılması gibi ufak bir işte çalışmıştım. Bu sene daha zor bir görev verdiler. Asıl olay bu kadar kalabalık bir organizasyonda otelleri ayarlamak, kimin nerede kalacağıyla ilgilenmek, son dakika değişiklikleri. Bunların yapılmasına yardım ediyorum ben. Otellerle haberleşmeye yardım ediyorum. Ama yine de yoğun bir iş. Medikal anlamda yaralanmaları çok görmüyorum. O yüzden tıp alanında buranın çok katkısının olduğunu söyleyemem ama yine de herhangi bir organizasyonun içinde bulunmak genel anlamda insanın eğitimine katkısı oluyor bence. Mersin'den Van'a gittik. 8 günde 7 yarış günü. 2 bin 200 kilometre. 7 tane konaklama yeri ve 8 şehir... 15 il sınırından geçtik. Üç tanesinde otelde kalıyoruz. Geri kalanları kamp. Yani çadırda kalıyoruz. Doğayla iç içe olmak çok güzel. Kurbağa sesleriyle mışıl mışıl uyuduk ve çok keyifli.
BU KADAR GÜVENLİ BİR YARIŞ AVRUPA'DA YOK
Yarışı takip ederken sürekli çevrede sağlık ekiplerini görüyorum. 112 ekipleri, UMKE ekipleri ve paramedik motorlu ekipler... En gözü karasına yaklaştım, sular seller gibi yarışı ve alınan önlemleri anlatmaya başladı. Göğsüm kabarmadı desem yalan olur: "Adım Sezer Saykal, 37 yaşındayım. Sağlık Bakanlığı'na bağlı UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi) olarak TransAnatolia'ya katılıyoruz. Dokuz yıldır bu organizasyona geliyorum. Biz üç tane motosikletli paramedik ekip olarak gönüllüyüz. Yarış öncesi UMKE ve 112 ekiplerinin nerede ve hangi noktada duracaklarını planlıyoruz. Ambulanslar olası bir durumda yaralıları alıp tahliye edecek ekiplerin planlamasını yapıp haritalarını çıkartıyoruz. Sonra da bu ekiplerle iletişim halinde oluyoruz. Herkes kendi görev yerine geçiyor. 80'e yakın '112 ekibi' görev alıyor. İhtiyaç halinde çağrılan hazır bekleyen ambulans helikopter var. TransAnatolia Avrupa'da duyuldu. Dünyanın en güvenilir yarışı seçildi burası... Bu kadar güvenli bir yarış Avrupa'da yok."
16 YAŞINDAKİ EFE'NİN HEDEFİ DAKAR RALLİSİ
Muhammet Efe Görür, henüz 16 yaşında. Her motor sporu yapan gibi biraz çılgın. TransAnatolia'ya katılan en genç isim o... Tabii ki en büyük şansı Türkiye'de motor sporlarının önemli isimlerinden Murat Yazıcı ile yollarının kesişmiş olması. Röportajı Erciyes Dağı'nın eteklerinde ateş başında yapıyoruz. Görür anlatıyor: "Lise üçe gidiyorum. Motosiklet sevdası yaklaşık bir buçuk sene önce başladı. Babamla koçum Murat Yazıcı 'Efe de gelsin' diye konuşuyorlar. Ve benim maceram öyle start alıyor. Babam da motor sporlarıyla uğraşıyor ama yarışmıyor. 16 yaşındayım A1 ehliyetim var. Bu etkinlikte özel izinle yarıştım. Hedefim Dakar Rallisi."