Teknoloji çağının pek çok faydası olsa da özellikle ekranlar insanları sağlık açısından çok etkiledi. Bundan en çok zarar görenler de çocuklar oldu. Öyle ki, çocuklarda artan tikler, aşırı sinir, saldırganlık gibi davranışlar görülmeye başladı. Bu sorunların çözümü ekran süresini azaltmak ama maalesef ki, aileler artık çocukları ile bu konuda da kriz yaşıyor. Biz de uzman psikolog Tuğba Yağan ile tablet kullanımının çocukların beyninde nelere sebep olduğunu hangi davranışların ekrana uzun süre maruz kalmaktan ortaya çıktığını konuştuk.
GERÇEK DÜNYAYA AKTARAMIYORLAR
"Çocukların hayatına gereğinden fazla giren dijital dünyada ekranlar çocuklar için faydalı bir öğrenme aracı olsa da gerçek şu ki, 1-3 yaş aralığındaki çocuklar gerçek bir kişiyle girdikleri bir iletişim ve etkileşimden öğrenirler, ekrandan öğrenmeye kıyasla. Çocuklar keşfederek öğrenir, uygulamalı olarak sosyal etkileşime ihtiyaçları vardır çünkü. Küçük çocuklar ekrandan öğrendiklerini gerçek hayata aktarmada güçlük çeker. Tabletle oynayan bebekler hakkında bildiğimiz şey, tabletten öğrendiklerini gerçek dünyaya aktarmadıkları. Yani bir çocuğa sanal legolar, sanal bloklarla oynadıkları ve onları dizdikleri bir uygulama verirseniz ve sonra önüne gerçek bloklar koyarsanız, işe en baştan yeniden başlarlar. Çünkü çocuklar bilgiyi 2 boyuttan 3 boyuta aktaramıyorlar. Her gün ekran kullanımı olan ve fazla zaman geçiren çocuklarda, beynin bilgiyi işleyen en dış tabakası olan beyin korteksinde erken incelme olabileceğine dair bilimsel araştırma bulguları var. Ekrana daha az bakanlar, her gün düzenli ekran kullananlardan farklılık gösteriyor."
BEYİN ZARLARI ZARAR GÖRÜYOR
"Sürekli sosyal medyaya maruz kalmanın, TV izlemenin veya çevrimiçi ödev yapmanın beyin üzerinde farklı etkileri var. Tablet, akıllı telefon ve video oyunlarına günde 2 saatten fazla zaman ayıran çocuklarda beyin zarları zarar görüyor. Bu durum çocuğun bilişsel becerilerini olumsuz etkiliyor. Dikkatini toplama ve öğrenme becerileri azalıyor. Günde iki saat ekran süresinin bile düşünme ve dil testlerinde daha düşük puanlara yol açtığı görülmüştür. Yani muhakeme ve dil becerileri daha düşük ve geç gelişim gösteriyor. Ekran süresi depresyonla da doğru orantılıdır. Ekran sürelerini 30 dakika ve daha az olarak sınırlayan öğrencilerin endişe duyguları da azalır. Daha az yalnız hisseder ve daha az depresyon yaşama ihtimalleri oluşur. Sosyal medyada aktif olan ergenlerin beyin taramalarına bakıldığında, beynin ödül sistemi aktive olduğu ve beyin kimyasalı dopaminin serbest bırakıldığı bulundu. Dopamin ödül ile ilişkili olduğu için ekran kullanımı bu yüzden zevkli gelir. Sıkıntı şu ki, yüksek dopamin seviyeleri bağımlılık davranışıyla ilişkili olduğu için çocuklarda bağımlılık rahatsızlığı başlar. Özellikle duygu, dikkat, bilişsel kontrol ve karar verme gibi süreçlerini etkiler. Akşamları da sürekli sosyal medyaya bakmanın, tablet ya da telefonda vakit geçirmenin, uyanıklığı arttıran mavi ışık yaymaları nedeniyle beyni etkiliyor ve zayıf uykuya, uyku süresinde azalmaya neden oluyor. Artık çocuklar yatmadan önce ki ortalama 1.5 saatini ekrana bakarak geçiriyor. Ailelerin çocukları sınırlama eğilimi ve çabasına rağmen, başa çıkamadıklarında çoğu ebeveyn bu sorunu dönemin bir parçası galiba artık diye kabul edip, çocuklarının gereğinden fazla olan ekran düşkünlüğünü normal olarak görmeye çalışsa da, anne babalar çocuklarının gelişmekte olan genç beyninin bu süreçten zarar görebileceğini unutmasın."
ELEKTRONİK EKRAN SENDROMU
"Bilgisayar ekranına sıradan şekilde maruz kalan çocuklar bile günde ortalama 7 saat zaman harcamakta artık. 'Elektronik Ekran Sendromu' olarak ta adlandırılan bu durum, birçok çocuğun maruz kaldığı duyusal yüklenme; uykusuzluk ve aşırı uyarılmış bir sinir sistemine yol açıyor. Bu durumun sonucu olarak ta, çocuklarda dürtüsellik, dengesiz duygu değişimi ve dikkat verememe gibi problemler ortaya çıkmakta. EES'nin tipik belirti ve semptomları kronik stresi ya da uyku yoksunluğunu taklit eder ve huzursuz, depresif, hızla değişen duygu durumu, aşırı, yaşa uygun olmayan öfke nöbetleri, düşük engellenme toleransı, yetersiz kendini düzenleme, davranış dağınıklığı, karşıt olma-karşı gelme bozukluğu davranışları, sosyal olgunlaşmamışlık, zayıf göz teması, uykusuzluk / dinlendirici olmayan uyku, öğrenme güçlükleri ve zayıf kısa süreli hafızayı içerir. Tikler, kekemelik, halüsinasyonlar ortaya çıkabilir."
AGRESİF DAVRANIŞLAR GÖRÜLÜYOR
"İnternet ve oyun bağımlılığında, beynin ön lobunda yürütme işlevleri (planlama, organize etme, önem sırasına koyma, kontrol alanı ) var. Beynin korteks bölgesinde internet bağımlılığı dolayısıyla azalan beyin hacmi, ödül ve sosyal olarak kabul görmeyen dürtüsel davranış mekanizmalarını olumsuz etkiler. Ek olarak beynin insula dediğimiz bölgesinde internet bağımlılığının verdiği zarar; empati ve kıyaslama becerimizi etkiler ve böylece duygusal, agresif davranışlara neden olup sosyal ilişkilerimize zarar verir. Özetle fazla maruz kalınan ekranlar, beynin yapısal ve fonksiyonel özelliklerini bozar ve hem çocukların hem de yakın çevresinin hayatını olumsuz yönde etkiler. Dışarıda oyun oynayan ya da oyuncaklarla oynayan çocukların beyindeki kan dolaşımı daha yüksek ve nöronların bağlantısı da daha kuvvetli. Bu nedenle bu çocukların beyni daha kolay gelişir. Ekran karşısında oturmak; beyni daha az, çok yavaş harekete geçirir ve eleştirel düşünme, neden-sonuç ilişkisini kuran beyin korteksini zayıflatabilir."
EKRAN SÜRESİ 2 SAATİ GEÇMEMELİ
"Çocukların beyinleri 2 yaştan önce hızla gelişir ve gelişmeye devam eder. Bu nedenle gelişim için kritik bir dönem ve ekranların bu süre zarfında olumsuz büyük etkileri olabilir. 2 yaşın altındaki çocukların ellerine hiçbir şekilde tablet ve telefon verilmemesi ve ekranda hiç vakit geçirmemesi gerek. Bunun yerine ona bakım veren anne baba ya da kimse, çocukları onlara okuma ve hikaye anlatma ile meşgul edin uyumadan önce. 2-4 yaş arasındaki çocuklara en fazla günde bir saat ekran kullanımı sağlayabilirsiniz. Çocuğa 2 yaşına kadar hiçbir şekilde akıllı telefon veya tablet verilmemeli, 2-5 yaş arasında en fazla bir saat izin verilmeli. 9-10 yaş civarında asla 2 saatin üstüne çıkılmamalı."