Son dönemde özellikle sosyal medyanın etkisi ve vizesiz olması nedeniyle Fas'a ilgi giderek artıyor. Toprak rengi evleri ve kırmızı güneşiyle 'Kızıl şehir' olarak bilinen egzotik ve büyüleyici şehir Marakeş en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Çölde safari yapmak, çadırda konaklamak, berberi köylerini görmek isteyenlerin tercihi Marakeş oluyor. Tabiki masmavi boyalı evleriyle ünlü mavi şehir Chefchaouen yani Şafşavan da görülecek yerler arasında.. Fas sokaklarında dolaşırken özellikle mimaride Fransız ve İspanya etkisini görmek mümkün. 1912'ye kadar Fransız sömürgesi olan ve 1956 yılında bağımsızlığını ilan eden Fas'ta halk; Arapça, Fransızca ve berberice konuşuyor. Şehrin hemen hemen her yerinde Fransız etkisini görmek mümkün. Asıl ismi Morocco olan Fas'a bizim Fas dememizin nedeni ise Osmanlı zamanında kullanılan feslerin Fas'tan gelmesi.
KIZIL ŞEHİR MARAKEŞ!
Fas'ın kuzeyinde Akdeniz iklimi hakimken içerilere doğru gittikçe çöl başlıyor. Kızıl rengi toprağı ve bu renk evlerin çoğunlukta olması nedeniyle Marakeş 'kızıl şehir' olarak biliniyor. Marakeş'in tam merkezinde bulunan Faniler Meydanı'nda satıcılar, yılan ve maymun oynatanlar ve faytonlar dikkat çekiyor. Özellikle müzikle kobra yılanı oynatanların etrafı hiç boş kalmıyor. Meydanda bulunan 12'nci yüzyıldan kalma Kutubia minaresi gösterişli yapısıyla dikkat çekiyor. Şehirde motorsiklet çok fazla kullanılıyor. Erkeklerin yanı sıra her yaştan motosiklet kullanan kadın sayısı da oldukça fazla. Marakeş'e gelen turistler için geceleri de eğlenceler düzenleniyor. Kıl çadırda akşam yemeği ve sonrasında yöresel danslar ve atlı gösteriler yapılıyor. Geleneksel yemekleri Tajin. Etli ya da tavuklu yapılan, baharatlı bir yemek. Üstü kapalı toprak kaplarda servis ediliyor. Bizdeki etli güveç yemeği gibi. Baharatlar ve özellikle kişniş yemeklerde çok fazla kullanılıyor. Bu da baskın bir tat veriyor. Yine Harira dedikleri nohut, mercimek ve erişte ile yapılan çorbaları meşhur. Tabii ki bol kişnişli...Bir de Kuskus diye meşhur bir yemekleri var. Ama aklınıza bizdeki tereyağlı kuskus makarnası gelmesin. Faslılar ince irmik, kabak ve nohut kullanarak yaptıkları bu yemeğe kuskus diyor. Anason ve rezeneli kurabiyeleri de pek meşhur. Biraz sert ama lezzetli. Fas'ta her yemekten sonra 'mint tea' dedikleri naneli yeşil çay ikram ediliyor. Bizim bildiğimiz Rize çayını yani normal siyah çay bulmak epey güç. O nedenle eğer çaykolik iseniz çay kırmızı çizginiz ise mutlaka yanınızda çay götürün. Bahia Arapça'da parlaklık anlamına geliyor. Marakeş'te Faniler meydanına yakın olan bu saray bizim Topkapı sarayını andırıyor. 1866 ve 1867 yılları arasında Sadrazam Si Moussa tarafından inşa ettirilen Bahia sarayında 150 oda bulunuyor. Her biri birbirine açılan avlulardan ve odalardan oluşan yapıda özellikle tavan işlemeleri ve ahşap kapılar dikkat çekiyor. Beyaz rengin hakim olduğu sarayın odalarında eşya bulunmuyor.
MAJORELLE BAHÇESİ
Fransız sanatçı ve ressam Jacques Majorelle tarafından Marakeş'te oluşturulan bahçede çeşit çeşit ağaç ve dev kaktüsler dikkat çekiyor. 1922'de Majorelle bu bahçenin olduğu araziyi satın alıyor ve tüm dünya genelinde hemen her yerden çeşitli ağaç ve bitkileri toplayarak bu bahçeyi oluşturuyor. 5 kıtadan getirtilen yaklaşık olarak 300 bitki türünü barındıran bahçede kaktüsler, sukulentler, palmiyeler; Hindistan cevizi, begonvil, muz ve bambu ağaçları yer alıyor. Kendisi 1962'de geçirdiği trafik kazası sonrasında öldü. Fakat oluşturduğu bu 3 dönümlük bu yeşil bahçe her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Bahçenin içinde çivit mavi renkte bir de villa ve Berberi müzesi var. Berberi müzesinde geçmişte Berberilerin kullandığı kıyafetler, çantalar ve takılar sergileniyor. Majorelle, bu çivit mavinin Fas kültürünü en iyi şekilde temsil eden renk olduğunu düşünmüş. Majorelle'nin ürettiği bu mavi rengin tonu, ressamın ölümünden hemen önce patent almış. Bu özel renk literatüre "Majorelle mavisi" olarak geçmiş.
MAVİ ŞEHİR ŞAFŞAVAN'IN HİKAYESİ
Nasıl ki bizde Edirne kırmızısı varsa burada da Şafşavan mavisi pek meşhur. Tüm evler mavi olduğu için mavi şehir olarak bilinen Şafşavan'ın ismi aslında Fransızca'dan geliyor Chefchaouen. Dağların arasında kalan bu şehirde evlerin pek çoğu koyu maviye boyanmış. Şöhreti Fas sınırlarını aşan mavi şehir 1471'de kurulmuş. Şafşavan kelime anlamı iki dağa doğru bakış. Rivayete göre İspanya'dan gelen Molla Raşid burayı kurdu. Halk evlerini maviye boyayarak kötülüklerden uzak durduğuna inanıyor. İnanışa göre cenneti düşünüp gökyüzünü hatırlatan mavi renk nedeniyle insanlar günahtan kaçınıyor. Ayrıca mavi rengin yazın sivrisinek ve haşereleri uzak tuttuğuna inanılıyor. Daracık sokaklarında maviye doyduğumuz şehir her yıl çok sayıda turisti ağırlıyor. Sosyal medyada paylaşmak için mavi sokaklarda fotoğraf çektiren sayısı da oldukça fazla. Buradan hediyelik eşya, hasır çanta, el dokuması kilim alabilirsiniz. Bir de hemen hemen her yerde doğal bitkilerden yapılan kırmızı dudak boyası satılıyor. Doğal bir renk veren bu boyalardan alıp allık olarak da kullanabilirsiniz. Nar çiçeği ve gelinciklerin kurutulması sonucu elde edilen doğal rujların tanesi 10-20 dirhem arasında değişiyor.
HAKİKİ DERİ ÇANTALAR BURADA!
Gelelim Fez şehrinde bulunan deri Tabakhanesine. Tabakhaneye yaklaştıkça koku artıyor. Tabakhanenin girişinde verilen bir avuç dolusu taze nane bile kokuyu kesmiyor. Tabakhanenin en alt katında birbirinden farklı renklerin olduğu bir sürü kuyu var. Deriler burada renklendirilip kurutuluyor. Sonra kesilip biçilip çanta, kemer ve cekete dönüşüyor. Satıcılar gerçek deri olduğunu ispatlamak için çanta ya da kıyafetleri çakmak ile yakmaya çalışıyor. Fakat deri hiçbir şekilde tutuşmuyor. Renk renk deri cüzdanlar, çantalar, ceketler dikkat çekiyor. Fiyatları hakiki deri için çok uygun. Fez şehrinde seramik atölyeleri de var. Doğal toprak ile yapılan kaplar, tabaklar, bardak ve kupalar el işçiliği ile çizilip boyanıyor. Ayrıca Zelliş dedikleri mozaikler tek tek birleştirilerek evlerin duvarlarını süslüyor.
FİLMLERE KONU OLAN ŞEHİR CASABLANCA
Okyanus kıyısında yer alan ve 1942 yapımı aşk filmi Casablanca ile şöhreti yakalayan Kazablanka da görülmesi gereken yerler arasında. Afrika'nın ikinci büyük camisi ikinci Hasan Camisi de Casablanca'da bulunuyor. 1986'da yapılan bu camide aynı anda içeride ve dış avluda 105.000 kişi namaz kılabiliyor. Özellikle Ramazan ayında çok kalabalık oluyormuş. Bu arada cami sadece namaz vakitlerinde ziyarete açık.