Ulus'ta İstanbul Boğazı'nın harika seyredilebildiği bir mekanda, Art Show isimli etkinlikteyim. Bosphorus Art Society koleksiyonundan ressam Kadir Akorak'ın, Boğaziçi akıntılarının tadında olan Kıpırdardı adlı yapıtı ve özgün baskıları sanatseverlerle buluşuyor. İş ve sanat dünyasından çok sayıda tanınmış isimler var burada, az sonra da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy gelecek. Bu yüzden hemen serginin küratörü Haldun Demirhisar'ın yanına yaklaşıyorum. "Şu an konuşmazsak bu gece bir daha vakit bulamayız" diyorum.
Anlayışla karşılayıp hemen kapıya yakın sakin bir yere geçiyoruz. Elbette bir gözü girişte, misafirlerini gözlüyor. Hemen soruyorum, nedir bu serginin hikayesi? "Boğaz içinde dört yıl bir restoran açmıştım, şu an olmayan. Boğaz gören masanın karşısına oturan boğazı görsün diye Kadir Akorak ağabeyden bir resim istemiştim. Benim koleksiyonum en önemli resmidir, 10 metre uzunluğunda. Bu koleksiyonumu duayen fotoğrafçı Tamer Yılmaz fotoğrafladı. Ve ben de İstanbul Boğazı'nın 28 mahallesinin verdiği duyguya göre kadrajlarını aldım. Ve bu kadrajları, bin yıl dayanan İstanbul Mushafı için yaptırılan kağıtlara bastık. İstanbul Mushafı için sekiz yıldır çok ciddi çalışmalar sürüyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, bin adet ısmarlamış çok önemli hocalara. Onlar da geleneksel yöntemlerle kendi kağıtlarını yapmış. Oradan artan kalan kağıtlara baskımızı yaptık. Sadece bin eser olacak. Boğazla bu kadar haşır neşir iken boğazın suyunu merak ettik. Balıkçılar boğazın suyunu kullanıyorlar, ellerindeki kovayı boğaza atıp çektikleri suyla tuttukları balıkları, ağlarını, ellerini, teknelerini yıkıyorlar. 28 noktadan ayrı ayrı deniz suyu alarak akademik olarak araştırmaya verdik. Mikrobiyolojik ve kimyasal olarak yapılacak inceleme sonuçlarını, 1 Temmuz Kabotaj Bayramı'nda Kuruçeşme'de büyük partiyle açıklayacağız.
BOĞAZ'IN SAHİBİ BALIKÇI KAYIKLARIDIR
Bosphorus Art Society diye bir topluluk kurduk. İçinde sanatçılar, edebiyatçılar, iş insanları, koleksiyonerler var. Boğaziçi'nin doğal ve sanatsal güzellikleri için çalışıyoruz. Bizce Boğaziçi'nin sahibi o balıkçı kayıklarıdır bizce. Büyük teknedekiler onlar kadar şanslı değiller. Kayıktan elinizi uzattığınızda boğazın suyuyla iç içeler. Onlarla çok sohbet ettik, sorunlarını dinledik. Bu sergi gelirlerinin bir bölümüyle de Boğaziçi'ndeki balıkçı kayıklarını elden geçireceğiz. Balıkçı kayıkları dünyada pırıl pırıldır. Bizim biraz daha özen göstermemiz gerekiyor. İnsanların bütçesi yeterli değil. Bosphorus Art Society olarak biz Boğaziçi'ndeki balıkçı kayıklarının onarımına ve boyanmasına talibiz."
SERGİNİN YILDIZLARI
Serginin en önemli eserleri şüphesiz Bosphorus Art Society koleksiyonunda olan Kadir Akorak'ın 200 cm x 90 cm ölçülerinde 10 parça galvaniz levha üzeri karışık teknik kullanarak yaptığı Kıpırdardı eseri ve Boğaziçi'nin eşsiz anlarını ve anılarını kartonlara karalanan Boğaziçi Sayıklamaları koleksiyonu oldu. Sergi, 9 Haziran'a kadar gezilebilecek.
BOĞAZ'IN SUYU VENEDİK'E...
Haldun Demirhisar, Boğaziçi sularının macerasının Türkiye dışında da devam edeceğini söyledi: "Uluslararası antlaşmayla Boğaziçi'nden alınacak su, Venedik'teki Guggenheim Müzesi'nden meraklılarına ulaşacak. Ayrıca İstanbul'da Boğaziçi'nin 28 ayrı noktasından toplanan sular, Venedik kanallarına 28 ayrı noktadan sulara salınacak. İstanbul ile Venedik'in suları kardeş olacak."