Omurilik felçlilerinin tedavisine fon oluşturmak için geçtiğimiz günlerde tüm dünyada düzenlenen Wings for Life etkinliğinin İstanbul ayağına katıldım. Burada iki milli sporcu Ali Türkkan ve Kübra Dağlı'yla sohbet etme imkanım oldu. Biri ralli diğeri tekvando dallarında spor kariyerlerine devam eden sporcularla hem spor hem de kariyerleri üzerine sohbet ettik.
SPORDA AİLE DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ
KÜBRA DAĞLI: Gerçekten bugün çok büyük bir amaç için koşuyoruz. Böyle güzel bir etkinlikte olmak cidden beni çok mutlu ediyor. Bunun için de elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. Çünkü bütün gelirlerin hepsi tedavi için kullanılacak. Allah korusun ama hepimiz omurilik felci olabiliriz. Hepimizin ihtiyacı olabilir. Bu ihtiyacın da bu şekilde bir koşuyla sağlanması da süper bir şey.
- Yazları aktif olarak koşuyorum. Kışın ise fitness salonlarındayım. Yazın dışarıda temiz havada, mesela Belgrad Ormanı'nda koşmayı tercih ediyorum. Bazen koşarken çocuklar görüyor beni, sonra benimle birlikte koşmaya geliyorlar. Hep birlikte koşuyoruz.
- Ben gibi sporcu olmayı hedefleyen çocuklara ve onların ebeveynlerine kendi kariyerimi anlatmak isterim. Amcam tekvandocuydu, babam boks antrenörü. İkisinin işlettiği spor salonu vardı. Mesela orada babam beni boksör yapabilirdi. Çünkü babamın içinde kalmış. Babası zamanında onun Eskişehir'e yani boksa gitmesini istemiyormuş. Babasından gizli gizli harçlıklarını biriktirip boksa gidiyormuş. Zaten orada yumruk yiyormuş bir de eve gelince babasından da yiyormuş. Babam ailesinden hiçbir şekilde destek görmemiş. O yüzden bana çok destek verdi. En başta aile desteği çok önemli.
- Küçükken çok kavga ediyordum. Tekvandoya başladıktan sonra hiç kavga etmedim. Çünkü ruhunu terbiye etmeyi öğreniyorsun. Tekvando, karete, judo... Prensibi olan sporlarda ahlak, saygı, sevgi, sabır; bunları öğretiyorlar. Sadece tekmeyi öğretmiyorlar. O yüzden karşındakine nasıl davranmak gerektiğini öğreniyorsun, sabırlı olmayı öğreniyorsun. Kavga çıkınca pat küt dalmıyorsun. Ben küçükken öyleydim.
NUR TATAR HEPİMİZİN İDOLÜYDÜ
- Nur Tatar mindere veda etti. Ben çok üzgünüm. Aslında Paris'e gidebilse dördüncü olimpiyatı olacaktı. Hepimizin idolüydü. Biz Nur Tatar'ı görerek başladık tekvandoya. Servet Tazegül de öyle. Bunlar Türkiye'de tekvandoyu tanıtan isimler. Bırakması cidden hepimizi üzdü. Çok da yakınız bu arada. Arkadaşız ve aynı kulüpteyiz. Bir sporcu bu kadar başarılıyken bırakıyorsa neden bıraktığını araştırmak lazım.
RALLİ PİSTLERİ, İSTANBUL TRAFİĞİNDEN DAHA GÜVENLİ
Geçen sezon Türkiye Ralli Şampiyonası'nda şampiyon olarak, 24 yaşında 'en genç Türkiye Ralli şampiyonu' unvanının sahibi olan Red Bull sporcusu Ali Türkkan; geçen ay Dünya Ralli Şampiyonası'nın Hırvatistan ayağına katılarak kariyerinde önemli bir sayfa açtı. Yarışı co-pilotunun sakatlığı sebebiyle tamamlayamasa da gelecek için umutlu:
- Hem koşmayı sevenler, hem hayatında her zaman spor olan insanlar için; Wings for Life World Run çok önemli bir etkinlik. Ama asıl önemli olan, hepimizi buraya toplayan sebep bu koşu etkinliği sayesinde omurilik felcinin tedavisine yönelik araştırmalara fon sağlanması. Bugün İstanbul'un en güzel yerlerinden biri, sahil caddesi bu etkinlik için kapatıldı. Bunu da çok önemsiyorum.
- Sezon boşluklarında motora binmeyi seviyorum. Zaman zaman Toprak Razgatlıoğlu beni 'Binme' diye uyarsa da her türlü güvenlik önlemini alarak motosiklet sürmeyi seviyorum. Ara sıra motora da binmek lazım, yılda bin kilometre falan yapıyorum.
- Sokakta otomobil kullanmayı sevmem, çünkü tehlikeli. Açıkçası ralli pistlerinde kendimi daha güvenli hissediyorum, her türlü önlem alınıyor çünkü. Bazen trafikte hafriyat kamyonları geçiyor yanımdan 100 km hızla. O hızla size çarpsa, Allah korusun büyük tehlike. Ama rallide ortam çok daha güvenli.