Adını; UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tarihi semtten alan Zeyrek Çinili Hamam'dayız. Bir süredir sanat faaliyetlerine hizmet veren tarihi hamam, 2024 baharında asli görevini de üstlenip hamam olarak da kullanılacak. Peki nasıl? Aklıma Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un "Her şey devletten beklenmemeli, özel sektör de devreye girmeli" sözleri geliyor. Zeyrek Çinili Hamam bunun güzel bir örneği. Hamam, Barbaros Hayrettin Paşa'nın vakfına ait. Ancak sonra özel mülke geçiyor. Yıllar içinde el değiştirirken 2010 yılında Marmara Grubu'nu satın alıyor. "Üç dört yıl sürer" diye başlanan restorasyon çalışmaları 13 senede tamamlanıyor. Bunun sebebi hem yapının durumunun çok iyi olmaması hem de beklenti dışında bulunan kalıntılar. Peki bulunan tarihi eserlerin durumu ne oldu? "Tüm kazılar İstanbul Arkeoloji Müzesi gözetiminde, Marmara Grubu'nda çalışan arkeolog, sanat tarihçileri ve uzmanlar tarafından gerçekleştirildi.
Her şey devletin denetiminde gerçekleşti. Bulunan eserler İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne ait ama geçici olarak müzede sergileniyor. Çinililer ise bu müzeye ait." Bu bilgileri aldığım isim müzeyi bize gezdiren Zeyrek Çinili Hamam Müzesi İçerik Koordinatörü Erman Akyüz. Zeyrek Çinili Hamam; Kanuni Sultan Süleyman zamanı (1520-1566) döneminin 'süper star'ı sayılabilecek Barbaros Hayrettin Paşa'nın kendi parasıyla genç Mimar Sinan'a 1530-1540 yılları arasında yaptırılıyor. Mavi beyaz İznik çinileriyle meşhur. 17-18 yüzyıllardaki deprem ve yangınlar hamamı etkileniyor. Fransız bir antikacı zarar gören hamamın İznik çinilerinin büyük bir kısmını ücreti ödeyerek satın alıyor. Bugün bu çiniler, Avrupa'nın en önemli müzeleri British, Victoria and Albert ve Louvre'da bulunuyor.
37 FARKLI DESENDE 10 BİN FARKLI ÇİNİ
Çinilerin öncelikle Saray nakkaşları tarafından çizildiği, İznik'te çinilere işlendiği düşünülüyor. Alan hesabı yapıldığında dile kolay 10 bin parça çini, 37 farklı desende yapılmış. Son restorasyonda bunlardan üç bine yakın kırık parça bulunmuş. Bu da restorasyon sürecinin neden 13 yıl sürdüğünü açıklıyor gibi. Çiniler söküldükten sonra oluşan boşlukları süslemek için kalem işleri kullanılmış. Kadın tarafındaki kalem işlerinin daha süslü olması dikkat çekiyor. Erkek tarafının ise kubbesi 4-5 metre kadar daha yüksek. "Bu, Mimar Sinan tarzında pek rastlanmayan bir özellik" diyor müzenin içerik koordinatörü Erman Akyüz. Müzenin ikinci katında hamam kültürüne ait objeler var. Hamamda giyilen yüksek topuklu kadın terlikleri, erkeklerin kullandığı tıraş takımları ve kemikten tahtadan demirden taraklara rastlanabiliyor.
YAVAŞ YAVAŞ ISITILMAYA BAŞLANDI
Hamam restore edilirken, ilk yapılan haline sadık kalınmasına büyük önem verilmiş. Bu sayede açıldıktan sonra 500 yılı aşkın mekanda yıkanmanın hissiyatına tam anlamıyla varılacak. Ne zaman, 2024 bahar ayları için hazırlıklar sürüyor. Hatta hamam ufak ufak ısıtılmaya başlanmış bile. Geleneksel Osmanlı kültürüne uygun terlikler olacağını da not düşelim. Zeyrek Çinili Çifte Hamam; yani kadın erkek kısımlarından oluşuyor. Türk hamam kültürüne göre soğukluk, ılıklık, sıcaklık şeklinde üç bölümü var. Mimaride kullanılan tonozlar, Mimar Sinan'ın depreme karşı aldığı önlemler olarak dikkat çekiyor. Bundan 500 sene önce... Hamam kültürünü öven Farsça şiir dizileri, buraya sonradan eklendiği müze kısmına alınmış. "Hamamın avlusu benzer cennete" gibi mesela. Müze gezmeyi sevenlerin çıkmadan mutlaka uğradıkları yerdir müze hatıra dükkanları... Zeyrek Çinili Hamam'daki müze shop'ta hamama ait objeler var. Ama sürpriz hamamda kullanılan bornoz vb. ürünlerin dünyaca ünlü modacı Hüseyin Çağlayan'ın tasarlaması... Ayrıca burada satılan kitapta da hamam ve restorasyonla ilgili biri Prof. Dr. Baha Tanman'a ait olmak üzere sekiz makale yer alıyor. Kitap içindeki fotoğraflarla görsel yanı oldukça etkileyici bir eser. Türkçenin yanında İngilizce olarak satılıyor olması kültürümüzün dünyaya tanıtılması açısından çok önemli.
YAĞMUR SUYU İÇİN SU DOLABI
Müzenin dış kısmındaki avluda yer alan 'Su Dolabı' yine Mimar Sinan'ın zamanın çok ötesinde bir insan olduğunu gösteriyor. Hamamın kubbelerinden toplanan yağmur suyu, önce sarnıca oradan 18 metre derinlikteki kuyuda toplanıyor. Oradan atlar döndürdüğü su dolabı ile bir dönme dolap gibi su kuyudan atlar vasıtasıyla çekilip soğuk su deposuna aktarılıyor. Külhan alanında yanan ateşle su ısıtılırken, ateşin dumanı da hamamının altındaki kanallarda dolaşıp mekanın ısıtılması için kullanılıyor. Bu sisteme ise cehennemlik deniyor.
HAMAM SÖZLÜĞÜ
MEYDANCI: Hamamın girişinde müşterileri karşılayan görevli. Aynı zamanda hamamın yönetiminden ve müşterilerden ücretlerinden toplanmasından sorumlu.
NATIR: Bu sözcük sadece erkekleri yıkamaktan sorumlu müşterileri yıkamaktan sorumlu kişileri tanımlarken, zamanla kadınlar bölümünde çalışan kişiler için de kullanıldı. Natırın görevleri arasında müşterileri yıkamak, keselemek ve uzun saçları fırçalayıp örmek de vardı.
KÜLHANCI: Hamamın altında bulunan sıcak su ve buharın kaynağı olan ocağın yakılmasından sorumluydu.
Külhan, "külhanbeyi" olarak anılan, öksüz ve toplumun dışında kalmışlara akşamları barınma imkanı sağlanırdı.
ANA KADIN / HAMAMCI KADIN: Hamamın kadınlar kısmında müşterileri ağırlamaktan ve bölümün görevlilerinden sorumlu kişi. Her ailenin hamamda hizmet veren kendi ana kadınları da olurdu.
TELLAK: Ekkek müşterileri yıkayan genç erkeklere tellak denirdi.
İstanbul'da tellaklar genellikle Arnavut kökenliydi.
Ancak 1730'daki Patrona Halil İsyanı sonrası devlet, Arnavutların tellak locasına katılımına kısıtlama getirdi.
Tellakların görevleri arasında müşterileri yıkamak, keselemek ve tıraş etmek bulunurdu. Sabit maaşları olmadığından bahşişle geçinirlerdi.
PEŞTAMALCI: Müşterilere temiz peştamal sağlamaktan sorumluydu. Sosyal statülerine göre bazı müşteriler kendi peştamallerini getirirken diğerleri hamamdan verilenleri kullanırdı.
KAHVECİ: Kahve hamam deneyiminin en keyif verici unsurlarından biriydi. Müşterilere yıkandıktan sonra soğuklukta kahve, şerbet ve helva servis edilirdi.
Kadın veya erkek olabilen kahveci, kendine ayrılan bu mekanda kahve pişirdi. Müşteriler sedirlere uzanır ve gösterişli kubbenin altındaki altındaki havuzdan gelen seslerle rahatlardı.
ÇAMAŞIRCI: Müşterilerinin kullandığı peştamal, havlu ve diğer dokumalıların yıkanmasından sorumlu.
Ortak alanları da düzenler.
FİLGÖZÜ: Hamam kubbelerinde bulunan, üstü topuzlu fanus biçimindeki tepe camı. Işığın hamama homojen dağıtılmasını sağlıyor.