Avusturyalı müzik dehası, Wolfgang Amadeus Mozart'ın bestelediği Don Giovanni Operası, opera literatürünün başyapıtları arasında üst sıralarda yer alıyor. Öyle ki Richard Wagner, Don Giovanni'nin "tüm operaların operası" olduğunu iddia eder. İşte bu önemli opera İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) tarafından geçtiğimiz akşam Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu'nda perdelerini açtı. Dahi librettist Lorenzo Da Ponte'nin kaleme aldığı librettosu ile kara komedi olarak nitelendirilen opera, Aytaç Manizade rejisiyle seyircilerin büyük beğenisini kazandı. Operada başrol Don Giovanni'ye hayat veren İDOB'un yeni müdürü Caner Akgün ile konuştuk.
- Don Giovanni karakterini canlandırmak, nasıl bir his sizin için?
- Değerli rejisörümüz Aytaç Manizade'nin konseptinin içerisinde özgürce karakterleri çalışma imkânı bulduk. Bireyin iç dünyasına açılan kapıları çıkış noktamız oldu. İzleyenlerin cesaret edip açamadıkları odalarının kapılarını biz açıyoruz bu eserde. Beni en çok etkileyen kavram bu oldu.
- Karakterin zenginliği, gücü ve kadınlara olan çekiciliği gibi özelliklerini nasıl anlamlandırdınız?
- Don Giovanni iletişimde olduğu her insanın zaaflarını doğru tespit eden bir karakter.
Zekası ve aşka olan tutkusu mükemmel bir birliktelik kurup onu kararlı ve etkileyici kılıyor. Günümüz insanının da arayışlarını göz önünde tutarsak bu kararlı duruş, benim yarattığım karaktere ilham verdi.
- 'Tüm operaların operası' olarak nitelendirilen eserin hazırlık süreci nasıldı?
- Yaklaşık 250 kişilik bir ekip bu eserin ortaya çıkmasında emek harcadı.
Opera literatüründe dramatik müzikal anlatımın librettoyla birleştiği bir şaheser Don Giovanni. Bestelendiği yıldan itibaren müzik insanlarının çalışmalarına ilham olmuştur.
ÖNCELİK TÜRK BESTECİLERİN
- Sizce, Don Giovanni operası, Mozart'ın müzikal dünyasında nasıl bir yer tutuyor?
- Don Giovanni'yi çok renkli bir yapıda değerlendirmek gerekir. İtalyan tiyatrosunun tüm özelliklerini içinde barındıran eser, her başyapıtta olduğu gibi kontrastlarla dolu bir yelpaze çiziyor. Ponte-Mozart ortaklığı en basit anlatımla; ölümü, aşkı, kararlılığı, kıskançlığı, ihtirası, intikam hissini bizlere yaşatıyor.
- Gösterim Türkiye'nin en prestijli sahnelerinden biri olan AKM Türk Telekom Opera Salonu'nda yapıldı. Burada oynamaknasıl bir histi?
- Sadece ülkemizin değil dünyanın sayılı tiyatroları arasında yer alan Atatürk Kültür Merkezi, teknik imkanları ve atmosferiyle büyüleyici.
Özellikle bu sahnede alkışa çıkmak müthiş. Don Giovanni Operası sahnenin tüm teknik imkanlarını kullandığımız ilk eserimiz.
İzleyenlerimiz çok şaşıracakları bir görsel şölen izleyecekler. Sanatseverleri canlı canlı bu tecrübeyi yaşamaya davet ediyorum. Genel Müdürümüz Tan Sağtürk'ün dediği gibi; 'Hep beraber bir tarih yazacağız'. Bu tarihi de Don Giovanni operasıyla AKM'de hep beraber yazmaya başladık.
-Yeni görevinizle ilgili sizi heyecanlandıran projeler var mı?
- Ülkemizin tarihine, değerlerine bağlı yeni projeler üretip evrensel platformda sunmak en büyük hedeflerimiz arasında. Türk bestecilerinin yeni eserlerini yorumlamak ve opera, bale sanatının başyapıtlarını izleyicimizle nitelikli bir şekilde buluşturmak için sabırsızlanıyoruz.
1787'DEN BERİ SAHNELENİYOR
Müziği Wolfgang Amadeus Mozart tarafından bestelenmiş, İtalyanca librettosu Lorenzo Da Ponte tarafından yazılmış olan iki perdelik bir opera eseri, ilk kez 29 Ekim 1787'de Prag'da Ulusal Tiyatro'da oynanmıştır.
Eser, ülkemizde ise ilk kez 1955-56 sezonunda Ankara'da sahnelendi.
Kadınları baştan çıkarmakla ün yapmış, İspanyol bir asilzade olan Don Giovanni, kadınlara olan tutkusu nedeniyle onları etkilemeyi hayat amacı haline getirmiştir. Sürekli farklı kadınlarla flört eden adamın aklında bu sefer, Donna Anna vardır. Donna ile flört etmeye çalışan Don Giovanni, bu sırada genç kadının babasının ölümüne neden olur. Babasının intikamını almaya karar veren Donna Anna, nişanlısı Ottavio ile Don Giovanni'nin peşine düşer. Ancak Don Giovanni'den intikam almak isteyen yalnızca Donna değildir.
Bu dramadaki enerji, tutku, mizah, çekicilik, asalet, acı ve ikiyüzlülük birçok farklı roman, şiir, film ve operaya konu olmuştur.