Bugün bu konuya öncelikle bir soru ile başlamak istiyorum. Güvenmek bazı kişiler için neden zor? Bu kişiler "Hiç kimseye güvenmiyorum!" derken aslında ne söylemek istiyorlar? İstenmeyen duygulardan kaçarken kullandığımız bir yol da kendimizde hissettiğimiz duyguları, karşı tarafa yansıtmaktır. Yani aslında sana güvenmiyorum diyen kişi aslında kendine mi güvenmiyordur? Bir başkasına güvenilmez etiketi taktığınızda aslında bu istenmeyen özelliği kendi içinizde hissetmekten kaçıyorsunuz demektir.
Örneğin kişi kendisini değersiz hissediyorsa partnerine söyleyeceği 'acınası bir insansın' sözü, aslında kişinin içindeki değersizliği partnerine yansıtma biçimidir. Fakat bunun farkında değildir. Aslında kendi içinde hissettiği hayal kırıklığı, değersizlik, öfke gibi duyguları toplayıp bir poşetle partnerinin eline sıkıştırmış ve bu duygudan bu şekilde kurtulduğunu sanmıştır.
Çocukken büyüdüğünüz evde duygularınızı ifade etmenize, içinizden geldiği gibi olmanıza izin verilmediyse, bir başkasına nasıl güven geliştirebilirsiniz ki?
Büyüdüğünüz evde alamadığınız ebeveyne güven duygusunun bir başkasına güvenmeyi engellemesini beklemek doğaldır. Koşulsuz olarak sevgi almanız gereken bir evde bile koşulsuz sevgi hissedemediyseniz neden insanlar size değer versin ki?
Bu durumla birlikte insanların güvenilmez olduğuna o kadar inanırsınız ki, bilinçdışınızın beslediği bu inançla birlikte başkalarına olumsuz davranışlarınız sonucunda olumsuz karşılıklar alıp insanların güvenilmez olduğunun sonucuna varırsınız. Ama aslında güvensizliği yaratan şey bilinçdışınızdaki inancınızın hayatınıza etkisidir.
Bundan ötürü de aslında başkasına güvenebilmenin ilk adımı, kendine güvenebiliyor olmaktan geçiyor. Başkasına güvenme adımlarını konuşmadan önce kendimize güvenmek için neler yapabileceğimize bakalım.
GÜVEN SORUNUNU ÇÖZMEK ZOR DEĞİL
Kendimizle var olan güven problemini atlattıktan sonra ilişkimizde var olan güven problemini nelerin yarattığını anlamak ve ona uygun çözümler üretmek gerekiyor.
İlişkilerde genellikle güven kırılması bir veya iki partnerin, tutarsız ve istikrarsızlık gösterdiği durumlarda ortaya çıkmaya başlar. Eğer çözülmezse ilişkide mutlak son yaklaşıyor demektir. Özellikle güvensizlik daha önce yaşanan olumsuz yaşam olayları, sağlıksız ilişkiler, çocukluk dönemi zorbalığı, dışlanma ve travmalar gibi durumlarda da açığa çıkabilmektedir. İlişkilerde güven sorununu çözmek için neler yapabiliriz, şimdi onlara bakalım.
SEVGİLİNİZ ZİHNİZİ OKUYAMAZ, SİZ ANLATIN: Hissettiklerimizi partnerimizin bizim zihnimizi okumasını beklemeden açıkça ifade edebilmeliyiz. Örneğin "Telefonunu benden saklaman, bende güvensizlik hissi yaratıyor. Senin hakkında olumsuz düşünmeme neden oluyor" şeklinde karşınızdakini suçlamadan ne hissettiğinizi açıkça paylaşabilirsiniz.
GENELLEME YAPMAKTAN KAÇININ: Yapılan en büyük yanlışlardan biri de ilişkide genellemeler kullanmaktır. Her ilişki bambaşka bir dünyadır. Bambaşka duygular, düşünceler katar insana. Yaşadığınız şeyin bir başkasından daha eşsiz olduğunun farkına varın.
SORUNLARI HERKESE ANLATMAYIN: İlişkinin iki kişi arasına yaşandığını unutmayın. Bazen yaşanan problemler aile, dost, akraba gibi bireylerle paylaşılıyor. Ve önemsenen kişinin yorumu, olayı yaşayan kişinin tüm objektif çerçevesinin kaybolmasına neden oluyor. Belki de çok tatlı bir şekilde çözülebilecek olan mesele, bir anda kaosa dönüşebiliyor.
ONSUZ KALMA KORKUSUNU YENİN: Güven problemini yaratan baş nedenlerden biri de partneri kaybetme korkusu. Kişi bazen ilişkide kaybetmekten o kadar çok korkuyor ki, karşısındaki kişiyi yoğun şekilde kontrol ederek bunu yönetmeye çalışıyor. Kaybederseniz ne olur? Dünyanın sonu değil, bundan önce hayatınızda o yoktu. Bu durumun sizde güven konusunda sıkıntılar yarattığının farkına varın.
HAYATINIZ İLİŞKİNİZDEN İBARET OLMASIN: Hayatınızdaki tüm düşünce ve duygularınızı ilişkinizde kullanmayın. İlişkiniz dışındaki hayatınızı da aktif şekilde tutun. Bu tür eylemler, hem özgüvenimize yarar sağlayacaktır. Hem de ilişkinize olumlu yansımalarda bulunacaktır.
SIKINTI ÇOCUKLUĞUNUZDA DA OLABİLİR: Her şey yolunda fakat yine de güven problemi yaşıyorsanız erken dönemde anne-baba ilişkilerinizi gözden geçirmeniz gerekiyor. Bu tek yapılamıyorsa da mutlaka psikolojij destek alınmalıdır.
10 MADDEDE GÜVENMEK
1. Öncelikle tüm insanların iyi ve kötü yanlarının olduğunu ve bunun bizim için de geçerli olduğunu kabul etmek gerekli. Yani insan olmak demek aslında kusurlarıyla eksikleriyle var olabilmek demektir.
2. Eksik ve olumsuz dediğiniz yanların, insan olmaya dair durumlar olduğunu kabullenin. Memnun olmadığınız ama değiştirebileceğiniz yanları değiştirin, değiştiremediğiniz yanlarınızı da sevmek için çaba gösterin, onlara kucak açın.
3. Karamsarlık, hüzün, kin, sevgi, samimiyet gibi yoğunluğu fazla olan duygulara hoşgörü gösterin, tanıyın ve anlayın.
4. Zor duygularla her zaman tek başınıza baş etmeye çalışmayın. Güvendiğiniz, sevdiğiniz kişilerden destek istemeyi ihmal etmeyin. Duyguların bastırılmaması ve ifade edilmesi gerektiğinin ve ancak bu şekilde sağlıklı baş edebileceğinizi unutmayın.
5. Geçmişin değiştiremediğiniz taraflarını geride bırakın. Hakkınızı yiyenler, arkanızdan konuşanlar, size ihanet edenler... Bu durumları tekrar tekrar hatırlayıp içinizde yoğun duyguların birikmesine izin vermeyin. Geçmişte yaşadığınız olumsuz deneyimlerin, geleceğinizde belirleyici olmasına izin vermeyin.
6. Zaman hem hızlı hem de geri alınamayan bir olgu. Güven duygusu bazen de keyfinizi bir tık geri plana alabilmek demek. Bir arkadaşınız veya partnerinizle bir şey yapmak için sözleştiğinizde ve bir aksilik çıktığında hemen bu kişi hakkında zihninizden yorumlarda bulunmayın. Gerçekten zor durumda olabilir, yakınının başına bir şey gelmiş olabilir, işten çıkamamış olabilir. Bundan ötürü kendi içinizde senaryolar üretip kızmak yerine, bu durumu karşınızdaki kişiye sorun ve onu yargılamaya değil anlamaya çalışın.
7. Kötülük insanın doğasında var olan bir duygu olsa da birçok insanın iyilik duygusunun bu kötülüğe karşı galip geldiğine dünyanın iyiliklerle de dolu bir yer olduğunu kendinize sık sık hatırlatın.
8. Biri sizi eleştirdiğinde, güven kırıklığı yaşattığında hissettiğiniz öfke, değersizlik, acı gibi duyguların geçici olduğunu ve bu duygularla başa çıkabileceğinizi kendinize sık sık hatırlatın.
9. Geçmişte belki birine bir kötülük yaptınız, arkasından konuştunuz veya olmaması gerektiği gibi davrandınız. Şimdi kendinizi bu durumlar için affetme vakti. Her insan bu yollardan geçiyor. Önemli olan durum, yapılanlardan dersini alıp yola güzel şekilde devam edebilmek.
10. Ve en önemlisi de kendimizi tanımak ve kendimizle barışmak. Kendimize sağlamadığımız bir duygunun, bir başkasının bize sağlamasını bekleyemeyiz.