Büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış Ege bölgemizin kalbi İzmir'de, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'nin onuncu durağı olan Efes Kültür Yolu Festivali'ndeyiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın başlattığı festivalin yeni durağı İzmir'de bakan Mehmet Nuri Ersoy ile kahvaltıda buluşuyoruz. Bakan yeni başladıkları kültür yolu festivallerinin yansımalarını aktarıyor.
Anlatırken öyle heyecanlanıyor ki, masada hazırlanan raporlara, notlara bakmayı bırakıp izlenimleriyle, rakamlarla aldıkları yolu aktarmaya başlıyor. Bundan önceki dokuz bölgede halk gibi esnafın nasıl heyecanlandığını aktarıyor önce:
"Biz gittiğimiz bölgelerin ölü sezonlarını seçiyoruz. Derdimiz hem esnafımız gülsün, hem de yöre halkı özellikle gençler kültür sanat faaliyetlere katılsın, tanıklık etsin, dahil olsun. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, sanatçılarımız çok memnun. Esnaf ise 'Seneye olacak mı Bakanım?' diye gözümüzün içine bakıyor. Gaziantep'te esnaf festivalin işlerinin katkısına şaşırmış 'Burada ne değişti' diye sorguluyor. Geri dönüşlerden çok memnunuz. Her bölgeden bir şehir seçiyoruz. Her sene bölgeden başka bir şehir olacak. Bu sene temel attık. Şimdi uluslararası alana açılıp markalaşmak istiyoruz. Elçiliklerimizin ilgisi büyük. Londra, Berlin Filarmoni Orkestraları ile yazışıyoruz. Yabancı sanatçıların da kitlesiyle iletişime geçmeye çalışıyoruz."
DİZİ DÜNYASININ MERKEZİ İSTANBUL
Karşımızda Kültür ve Turizm Bakanı olunca konu Türkiye'nin dizi ihracatında başarılı bir ülke olduğuna geliyor: "Türkiye, dünyada ABD'den sonra en çok dizi ve film ihraç eden ikinci ülke. O zaman niye biz pazar yeri olmayalım diyerek bir çalışma başlattık. 2025 senesinde; İstanbul'da Cannes'daki gibi bir fuar için sektörle çalışmalarımızı başlattık. Görüşmeler tamamlanınca bilgi vereceğiz. Madem bu işin ekonomisi Türk dizi sinema sektörü üzerinden dönüyor, o zaman pazar yeri de İstanbul olmalı."
Bir işi yaparken; kimisi yapmış olmak için görevini yerine getirir, kimisi de Bakan Ersoy gibi dört elle sarılıp hakkını verir. Bunu misafiri olduğumuz için böyle yazmıyorum, birebir tanık olduğum, gözlemlediğim için gönül rahatlığıyla aktarabiliyorum. Bugüne kadar en muzdarip olduğumuz konu; tarihi eserlerimizin yurtdışına kaçırılması. Çok şükür uzun süredir bu hırsızlıklar durduruldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz ve ekibi, kazılarda çıkarılıp Anadolu'dan kaçırılan tarihi eserlerin ait oldukları coğrafya dönmesi başarılı işlere imza atıyor.
TÜRK KAZI KOORDİNATÖRLERİ İŞ BAŞINDA
Konu kazı olunca bu alana ayrılan bütçe konusunda yabancı bilim insanlarının bile şaşırdığını söyleyen Bakan Ersoy, detaylı bilgileri paylaşmaktan geri durmuyor:
"Yoğun kazı çalışmalarımıza Antalya'da Side, Patara, Olimpos ve Phaselis'te başladık. Efes'te ise geçen ay başlamıştık. Cumhuriyet tarihinin en büyük kazı çalışmalarını yapıyoruz. Efes'te çok büyük bir proje başlattık. 12 aylık kazı programı kapsamında kazı başkanlıkların tamamını programa dahil etmeyi başardık. Türk Tarih Kurumu'ndan kaynak aktarıyoruz. 2024'te yerli kazı başkanlıklarının bütçelerini çok artıracağız. Yıl sonuna kadar 31 yabancı kazı başkanlığına Türk kazı koordinatörleri atıyoruz. Çünkü yabancı kazı başkanlıkları maalesef kısa sürede kazı yapıyorlardı. Geçen ay Efes'te başladık. Cumhuriyet tarihinin en büyük çalışması yapılıyor. Son 60 yılda yapılan kazı ve restorasyonu dört yıllık periyotta yapacağız. Çok iddialı bir çalışma başlattık."
TELİF SORUNU BİR YÖNETMELİKLE ÇÖZÜLDÜ
Özel sektörün her şeyi devlet beklememesi gerektiğini söyleyen Bakan Ersoy, bunu müzik sektöründe uzun yıllardır yaşanan telif hakkı sorununu nasıl çözdüklerini anlatarak izah ediyor: "Müzik meslek birlikleriyle dört senedir bir çalışma yürütüyoruz. Bize dediler ki, 'Devlet racon kessin.' Devlet racon kesmez, niye böyle bir şey yapalım ki. Siz aranızda bir mutabakat sağlayın, biz gereğini yapalım. Neden devlete bırakıyorsunuz. Siz aranızda anlaşma sağlamazsanız, devletin sopasıyla olmaz ki bu iş. Öyle polis baskınlarıyla, yüklü cezalar kesilmesi hoş bir görüntü mü? Benim onlara bir sözüm vardı, 'Siz mutabat sağlayın, ben sektörel teliflerin en az beş kat artmasını sağlayacağım' demiştim. Çok basit, bir yönetmelikle çözüldü. Şimdi turizm sektörü ne vereceğini biliyor, müzisyenler de ne kazanacağını... Ne oldu, gelirleri beş kat arttı. İki taraf da daha üretken olacak."
SIRA DIŞI BİR DENEYİM
Tadilatlarla güçlendirme ve onarımlar yapılan Efes gezisini tamamlarken karşımıza Efes Dijital Deneyim Müzesi çıkıyor. Geçen ay açılan bu sıra dışı müzede, şehrin kurucusu Androkolos'tan Kleopatra ve Markus Antonius'a, Artemis'ten Aziz Pavlus'a şehrin ünlü simalarıyla tanışıyor; Artemis Tapınağı'nı ziyaret ediyor, Arkadya Yolu'ndan yürüyebiliyoruz. Zaman zaman yer sarsılıyor, dumanlar etrafınızı sarıyor. Mutlaka görülmeli derim ancak vertigo rahatsızlığı olanlar girerken uyarılmalı.