Minika Oyun Çadırı, depremin ilk günlerinden itibaren Hatay, Adıyaman ve İslahiye'de binlerce çocuğa moral vermeye, onların yeteneklerini ortaya çıkarmaya ve geliştirmeye devam ediyor. İçinde bulundukları zorlukları resim yaparak aşmaya çalışan çocukların en büyük destekçisi çadırda bulunan uzmanlar oluyor. Bölgedeki saha ekipleri çocuklarla el ele vererek Cumhuriyet'in 100. Yılı'nı, çocukların gözünden yansıtmaya çalıştı. Depremin zorluklarıyla yüzleşen çocukların duygularını tuvale yansıttıkları bu önemli sergi, yeniden doğuş ve umut için İzmir'de yerini alacak.
Yeniden Doğuş Resim Sergisi'nin açılışı 28 Ekim'de İzmir Gündoğdu Meydanı'nda gerçekleşecek.
Ziyaretçilerin Cumhuriyet'in 100. yıl coşkusunu afetzede çocukların gözünden görebilecekleri sergi 5 Kasım Pazar gününe kadar ziyaret edilebilecek.
Bu sergi için onlarca çocuk eline kalem ve boyalarını aldı ve kalplerini kağıda döktü. İçlerinden birinin düştüğü not, hepimizi derinden etkiledi. 13 yaşında olan Fatma Sena Doğan şöyle diyordu: "Yerim yurdum vardı, ışıklarım yanardı." Kahramanmaraş'ta Minika çadırlarında bolca vakit geçiren Sena ile bir röportaj yaptık.
-
Bu resmi çizerken neler düşündün? Neler sana ilham verdi?
- Depremi yaşayan illerimizi unutmamak gerektiğini düşündüm. 11 şehrin aynı anda yıkılması, günlerce hiçbir şeye ulaşamamış olmamız, evler, enkazlar, kuru yemiş dükkânının enkazından ayçiçeği çıkmış olması gibi şeyler bana ilham verdi. Ben arkadaşımı ve bir öğretmenimi kaybettim. Şehit olan insanlar da bizim bir canımızdı. 6 Şubat gecesi, o saat, o dakika... Bilmiyorum, zor günlerdi. Minika Oyun Çadırı bize çok iyi geldi. Ponçik Songül hocam ve Hatice hocam, biz ve küçük çocuklar için ellerinden gelen her şeyi yaptı. Onlar iyi ki varlar. İyi ki Minika bizim için çadır kurmuş, bugün daha iyiysem onların sayesinde.
-
Resminde anlatmak istediğin hikâye nedir?
- Aslında 6 Şubat'ı, Cumhuriyet'in 100. yılı olduğu için öne çıkarmak istedim. Bizler üzerinden 8 ay geçmesine rağmen hala toparlanmaya çalışıyoruz, hiçbir şey göründüğü kadar kolay değil. Saat 04.17 olduğunda kırıldık, parçalandık, canımız çok yandı, kaybettik. Bittiğimizi düşündüm.
Tekrar nasıl devam ederim dedim. Sanki hayat benim için durmuştu ve hepimiz, her şeyi kaybettik sandım. Ama tüm dünya bizleri bir başımıza bırakmadı. Hep yardımlar yaptılar. Yardımlar için buradan herkese teşekkür ediyorum. Bana bu şansı ve desteği verdiğiniz için size de teşekkürler ediyorum.
-
Resminde en sevdiğin bölüm/ detay hangisi?
- Her köşesinde de kendi emeğim olduğu için tüm detayları çok güzel, ama anahtarın yanındaki cümle "Yerim yurdum falan vardı ışıklarım yanardı" ve saat en sevdiğim bölüm diyebilirim.
-
Bundan sonra neler çizmek istersin?
- Çevremdeki herkes buruk, kırgın ve paraları yok. Onların mutlu oldukları ve paralarının olduğu; bu yüzden gece, gündüz çalışmak zorunda kalmadıkları bir resim çizerdim. Ayrıca yaşadığım ülkedeki güzellikleri gezerek çizmek isterdim. Kalemimle mutlu bir ülkeyi, aileleri, insanları, kuşları, ağaçları, çizmek isterim.