Çocuklar için okul sadece bilgi edinme yeri değil, kendi yaşıtlarıyla ilişki kurma, sosyalleşme ve duygusal paylaşımlar yaşamaları için de önemli bir kaynaktır. Çocukların okulda kurmuş oldukları arkadaşlık ilişkileri, iyi veya kötü anlamda yaşadıkları paylaşımlar çocukların duygusal dünyasını derinden etkilemektedir. Özellikle ilkokul çağında yaşanan iyi-kötü tüm anıların çocukların ruhsal altyapısında hatırı sayılır bir yer teşkil ettiği bilinmektedir. Son dönemlerde çocukların duygusal olarak istismara uğradığı konuların başında "akran zorbalığı" geliyor. Üç yaş itibariyle okul öncesi gruplardan tutun da ilkokul ve sonrasında bile rastladığımız akran zorbalığının en sık görüldüğü yaş grubu ise 6-14 yaş yaş arasıdır. Peki, çocuğunuzun akran zorbalığına maruz kaldığını nasıl anlarsınız? Ya da çocuğunuz bir zorba mı? Tüm bu detayları Uzman Klinik Psikolog Aslı Karasaç ile konuştuk.
OKULA GİTMEK İSTEMEYEBİLİR
"Bir çocuğun akran zorbalığına uğradığını anlamanın pek çok yolu vardır. Bunların en başında zorbalığa uğrayan kişinin okul başarısındaki düşüş ve okula gitmek istememe gibi durumlar göze çarpmaktadır. Çünkü zorbalığa uğrayan çocuk tüm dikkatini ve performansını derslerine vermek yerine, zorbalığa uğrayan kişinin hedefinden kaçmaya yönlendirmektedir. Anne babanın çocukla iletişimi ne kadar güçlüyse, çocuktaki duygusal değişimi fark etme oranı o denli artmaktadır. Bu sebeple çocukları ile güçlü ilişkiler kuran ebeveynler akran zorbalığı yaşayan çocuklarının çok zaman geçmeden farkına varmaktadırlar. Peki, benim çocuğum böyle bir duruma maruz kalıyor mu diye düşündüğünüzde size yardımcı olacak en sık gördüğümüz belirtiler nelerdir? İşte çocuğunuzun zorbalığa uğradığını gösteren değişiklikler:
Okul başarısındaki düşüş okula isteksiz gitme hali içe kapanıklık...
Stresli ve huzursuzluk hali en sık gördüğümüz belirtiler arasındadır.
Bununla beraber uyku ve yeme sorunlarında zorbalığa maruz kalan çocuklarda görülen özelliklerdendir. Eğer siz de çocuğunuzda bu belirtilerin birkaçını görüyorsanız akran zorbalığından şüphelenebilirsiniz. College London Üniversitesi'nin 1990 yılından beri gerçekleştirdiği bir araştırmada; giyinme stili, konuşma tarzı, boy ve kilo gibi özellikler akran zorbalığının hedef konuları arasında yer almıştır. Bununla beraber son dönemde görülmektedir ki, sosyo-ekonomik durum ve akademik başarısızlık da akran zorbalığında karşımıza çıkan konu başlıkları haline gelmiştir. Akran zorbalığı yapan kişiye de, akran zorbalığına uğrayan kişiye de destek verilmesi gerekmektedir. Öncelikle zorbalığa uğrayan kişinin meseleyi sadece okulla ve okul içerisinde çözme yoluna gitmesi yetersiz bir müdahale olacaktır. Çocuğun erken yaşlarda uğramış olduğu bu duygusal istismarın izleri eğer doğru müdahale edilmezse yetişkinlik döneminde kurduğu hem ikili ilişkilerine, hem iş yaşamındaki kurduğu ilişkilere, hem sosyal yaşantısına hatta bazen çocuklarıyla kurduğu ilişkilere kadar etkilemektedir. Dolayısıyla son yapılan çalışmalarda akran zorbalığının bir çeşit travma olarak düşünüldüğünü göz önünde bulunduracak olursak, hem bir uzman desteğine hem de okulla beraber anne babanın iş birliğine duyduğumuz ihtiyaçtan söz etmemiz doğru olacaktır.
ANNE-BABA DESTEĞİ ŞART
Çocuğun yaşadığı çaresizlik, güvensizlik ve yalnızlık duygusuyla başa çıkması için anne-babanın desteği ilk sırada yer almaktadır. Onu anladığınızı, yalnız olmadığını hissettirmek, bu sorunu sadece onun yaşamadığını bilmesi ve sizi yanında hissetmesi başlangıçta işe yarayacak önemli adımlardan biridir. Çocuğun bu süreçteki en büyük ihtiyacı güven duygusudur. Anne baba olarak bunu sağlamak, çocuğun değersizlik ve yetersizlik duygusuyla başa çıkmasında önemli bir noktadır.
ZORBALIK YAPAN ZORBALIĞA MARUZ KALIYOR OLABİLİR
Akran zorbalığı yapan çocukların genel özelliklerine bakıldığında; aile içinde şiddet olan, anne babası tarafından bu tip durumlara maruz kaldığı görülmüştür. Ayrıca zorbalık yapan çocuklar genellikle evin içindeki duygusal sorunsalı okulda başka bir kişiye yaşatma güdüsü ile bu olayı gerçekleştirmektedir. Bununla beraber, beğenilme arzusu, popüler olma isteği ve az önce de söylediğimiz gibi bir çeşit intikam alma duygusu ile zorbalığı gerçekleştirdiklerinden söz etmemiz mümkün. Dolayısıyla zorbalık yapan kişi için de zorbalığa uğrayan kişi için de izlenecek yol aynı olmakla beraber, kişilerin içinde bulundukları duygusal sorunların çözülmesi zorbalığın sonlanması için en önemli adımdır.
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENMELİLER
Çocuklarınıza evde hayır demeyi öğretmediğiniz sürece okulda ve sosyal hayatında mesafe koymayı ve hayır demeyi beceremezler. Bu sebeple de çocuklar zorbalığa uğradıkları zaman bir duyarsızlaşma geliştirebilirler ve bir süre sonra bu durumu kanıksarlar. Bu konuda ailelere düşen en önemli görevlerden bir tanesi, çocuklara hem duygusal anlamda hem de fiziksel anlamda sınırlarını öğretmek, o sınırlara kendilerinin müsaadesi olmadan kimsenin giremeyeceğini kesin bir dille anlatmaktan geçmektedir. Eğer çocuk özgüvenli bir şekilde yetiştirilirse, hayır demeyi ve istenmediği bir durumla karşılaştığında sesini duyurma gücüne sahip olursa zorbalığa uğrama ihtimali de önemli derecede düşmektedir.
ZORBALIĞI KAFANDAN AT
Akran zorbalığı ile ilgili geçtiğimiz hafta düzenlenen bir programa katıldım. Yaklaşık her iki gençten birinin zorbalığa uğradığını öğrendim. Akran zorbalığını önlemek için bu konuda bilinçlenmek şart. Head&Shoulders'ın başlattığı Zorbalığı Kafandan At projesi de tam da bu bilinçlenmeyi sağlamak için yol çıkmış. Markanın internet sitesinde, akran zorbalığı ile ilgili özel olarak hazırlanmış materyaller bulunuyor. Akran zorbalığına uğrayan çocuklar, akran zorbalığına uğrayan öğrencisi olan öğretmenler ve çocuğu akran zorbalığı mağduru olan ebeveynler hazırlanan bilgilendirici metinler sayesinde sorunu aşmak adına bu sitede yol haritaları bulacak.
ÇOCUKLARIN GÖZÜNDEN YENİDEN DOĞUŞ RESİM SERGİSİ
Depremin ilk günlerinden bu yana Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve İslahiye'de kurduğu "Minika Oyun Çadırı" kurumsal sosyal sorumluluk projesi kapsamında binlerce çocuğun yanında olan Minika, bölgedeki saha ekipleri ve çocuklarla el ele vererek Cumhuriyet'in 100. Yılı'nı, çocukların gözünden yansıtmaya çalıştı. Depremin zorluklarıyla yüzleşen çocukların duygularını tuvale yansıttıkları bu önemli sergi, yeniden doğuş ve umut için İzmir'de yerini alacak. Yeniden Doğuş Resim Sergisi'nin açılışı 28 Ekim'de İzmir Gündoğdu Meydanı'nda gerçekleşecek. Ziyaretçilerin Cumhuriyet'in 100. yıl coşkusunu afetzede çocukların gözünden görebilecekleri sergi 5 Kasım Pazar gününe kadar ziyaret edilebilecek.