Kişinin kendi özünü sevmesinin altında kendimizle kurduğumuz iletişim, kendimiz hakkında hissettiklerimiz yatmaktadır. Kişi kendisiyle pozitif bir iletişim kurduğunda genellikle kendisi ile ilgili olumlu düşüncelere sahip olur. Tabiİ ki kendini seven insanlar sürekli olumlu düşünmezler. Bu durum gerçekçi olmamakla birlikte yaşanıyorsa da yoğun şekilde duyguların bastırıldığı anlamına gelmektedir. Burada bahsettiğim, kişinin olumsuz durumlar yaşasa da çıkardığı dersler sonucunda kendini sevmeye devam edebilmesidir. Örneğin iş yerinde yaptığı bir hatadan dolayı başına kötü bir şey gelen kişi bu durum sonucunda öfkeli ve üzüntülü hissedebilir. Önemli olan tüm bu negatif yaşantılara ve duygulara rağmen kişinin kendini olduğu her haliyle kabul edebilmesi ve sevebilmesidir. Çok sevdiğiniz bir dostunuzu hayal edin. Diyelim ki sizi gerçekten çok öfkelendirecek bir davranışta bulundu. Ona öfkeli olman ona olan sevgini azaltır mı? Ona öfke duyuyorsun diye onu artık daha mı az seversin? Her iki soruya da cevabın elbette hayır. Bu durumların sonunda ona olan sevgin ona belirli bir süre sonra bağışlayıcı davranmana neden olacağı için ona eskisi gibi pozitif bir şekilde davranmaya devam edersin. İşte kendini olduğu haliyle kabul etmek ve sevmek de buna benzerdir. Başkalarını hatalarına ve olumsuzluklarına karşı sevebiliyorsan kendini de bu şekilde sevebilirsin demektir.
Adım adım kendini sevme süreci
Kendi kendine yetebilmek, ihtiyaçlarını karşılayabilmek.
Yaşanılan olumsuz deneyimlerde kendini affedebilmek
Sınırlarını belirlemek ve başkasının o sınırlara girmesini engellemek.
Kendi sağlığını ve rahatlığını yaşamdaki ilk öncelik olarak görmek.
Sosyal çevreni olumlu ve destekleyici kişilerle doldurmak.
Gerekli olduğunda insanlardan yardım isteyebilmek.
Duyguları bastırmaktan ziyade sağlıklı bir şekilde ifade edilmesine destek vermek.
Kişinin kendisiyle olan ilişkisinde kendisine pozitif bir tutum geliştirmesi.
Sağlıklı düşünüp sağlıklı kararlar alabilmek.
Güçlü yönlerini bilmek güçsüz yönleri de geliştirmek için çabalamak.
Kendine her konuda güven duymak.
Hissedilen her duyguya önem vermek.
Hayatta verilen çabanın, emeğinin farkında olmak.
Kendinden beklediklerinin gerçekçi olması.
Kendini kusurlarınla, eksikliklerinle yani olduğun halinle kabul edebilmek.
Bazen başarılı olduğunda bazen de nedensiz şekilde kendini ödüllendirerek.
Hayattaki ilgi alanlarının ve hedeflerinin sürekli halde peşinde giderek.
Gerek olduğunda kendini bazı alanlarda deneyip zorlayarak.
Sadece kendi düşündüklerin, yaptıkların ve hissettiklerinden sorumlu olduğunu bilerek.
Pozitif pozitifi çeker
İnsanlar yaşamlarında neyi hak ettiklerini düşünüyorlarsa yaşamda kendine o tür durumları çeker. Eğer ki kendinizi sevmiyor ve sürekli eleştiriyorsanız hayatınıza alacak olduğunuz kişi de size bu şekilde davranacaktır. Hayatımıza girecek olan partnerler bizim seçimimiz yolu ile hayatımıza girmektedir.
Bu seçime de bizler kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda yön vermekteyiz. Doğru ilişkiler yaşayabilmenin en mümkün yolu ne tür seçimler yaptığımızı anlamak, kendimizi tanımak ve sevmek ile mümkün olmaktadır. Eğer ki bu durumlara dikkat ederek bir ilişki seçimi yapmazsak hep aynı tarz ilişkiler yaşarız ve bu durum adeta bir döngü halini alır. Bundan ötürü de kişinin kendisiyle ilgili farkındalığını arttırması ve fark ettiği durumlarla ilgili çalışması önemlidir.
Kendimizi sevmek için neler yapabiliriz?
Seni mutlu eden, sevdiğin herhangi bir şeyi düşün. Ve bunu yakın zamanda yapmak için kendine belirli bir zaman aralığı belirle. Bunu kağıt üzerinde yapabilirsin. Kağıt üzerinde yazmak bazı şeyleri daha açık görmenizi sağlar. Not alma işlemi belirli bir düzene girdiğinde sana zarar veren düşünce ve davranışlardan yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayacaksın. Ve yazılanları hayata geçirdikçe de kendinize duyduğunuz sevgi çok daha artmaya başlayacaktır.
Hayır diyebilmenin inanılmaz hafifliği ile tanışın. Hayır demek birçok kişi için saygısızlık, kabalık olarak değerlendirildiğinden kullanımı çok zor olan bir kelimedir. Hatta bazen bu durum öyle bir hal alır ki kişi gerektiği durumlarda bile hayır diyemez. Hayır demek gerektiğinde kullanıldığında insanı çok ileriye taşıyabilecek bir kelimedir. Hayatınızda istemediğiniz şeylere kesinlikle hayır diyin.
Sürekli olarak başkalarını mutlu etmeye çalışmaktan vazgeçin. Elbette hayatta bazı sorumluluklarımız bunu yapmayı zorlaştırabiliyor. Ama en ufak bir an yakaladığında bile bunu kendine iyi gelebilecek bir şeyler yaparak değerlendir. Bu anlarda genellikle herkesten ve her şeyden uzak bir vakit geçir.
Yaşadığın yeri sana iyi gelecek eşya ve nesnelerle donat. Seni kötü hissettiren fazlalık olan her şeyi evinden uzaklaştır.
Kendine ayırdığın belirli zaman diliminde sosyal medya detoksu yap, teknolojiden uzaklaş. Sürekli sosyal medyada takılmanın kişinin kendisiyle olan bağında olumsuz birçok etki bıraktığı birçok araştırmada da karşımıza çıkmaktadır.
Fiziksel olarak kendinizi çok fazla zorlamadan günlük olarak 15-20 dk hareket edin. Bisiklet sürmek, yürüyüş yapmak, yoga gibi aktiviteler hem kişiyi ruhsal olarak iyi hissettirir hem de düzenli yapılan egzersiz kişiyi fiziksel yönden çok daha dinç hale getirir.. Ve mutlaka yeteri kadar ve düzenli uyuyun.
Bazen ne yaparsanız yapın hayatınızı bir türlü rayına koyamazsınız. Profesyonel yardım işler içinden çıkılmaz hale geldiğinde adeta bir çıkış kapısı gibidir. Bu gibi durumlarda mutlaka destek almalısınız.
Kim olduğunuzun farkına varın!
Yaşamda kurduğunuz en önemli ilişki aslında kendinizle kurmuş olduğunuz ilişkidir. Kişinin daha kendine veremediği duyguyu bir başkasından beklemesi gerçekçi değildir. Kendinizi yeteri kadar sevmediğinizde ve şefkat sağlamadığınızda başkalarının da size bu duyguları vermesini bekleyemezsiniz. Aynı zamanda kişi eğer ki kendini sevemiyorsa bir başkasını da sevmede çok zorlanacaktır. Eğer ki kişi kendini sevmiyorsa kendisinin de sevildiğini anlamada çok zorlanacaktır. Başka kişilerin bizi sevmesi kendimizi sevmek için yeterli koşul değildir. Kendini sevmenin en temel koşulu kendimizle ilgili düşüncelerimizi- duygularımızı fark edip ancak üzerinde çalışabilmemiz ile mümkün olmaktadır.