Her çocuk gibi futbolculuk hayaliyle büyüyen biri o. Ama içindeki oyunculuk merakına yenilip bu alanda ilerlemeye karar vermiş. E, boyu posu, fiziği de müsait... Neden oyuncu olmasın ki...
Ancak O, nasılsa yakışıklıyım diye dalmamış hemen setlere, gitmiş eğitimini almış, kendini geliştirmiş. "Aynada kendime baktığımda mutlu hissediyorum" itirafında bulunuyor ama 'Önceliğim fiziksel görünüşten önce oyunculuk. Bu yüzden hiç durmadan kendimi geliştirmeye çalışıyorum" diyor... Hatta kendisini örnek alanlara da "Aman" diyor, "fiziğinize güvenmeyin, fiziksel görünüşten önce oyunculuğa önem verin. Çünkü dış görünüş bir noktadan sonra yetmeyebiliyor." 2015 yılından bu yana oyunculuk yapan ve kariyerini adım adım inşa eden 26 yaşındaki Emre Bey'den bahsediyorum...
Bey soyadı... Başta bunun sıkıntısı çok çekmiş hatta zorla bey dedirttiğini düşünüp ne ukala diyenler olmuş. Arnavut göçmeni bir aileden geldiği için, soyadı konusunda dedelerine atıyor topu. Emre Bey şu sıralar atv'nin Ordu'da çekilen 'Vermem Seni Ellere' dizisinde başrolde yer alıyor. Yakışıklı oyuncuyla Ordu'yu, set ortamını, rolünü, kariyerini ve tabi ki fiziksel görünmüşün avantajlarını konuştuk.
-
Vermem Seni Ellere dizisine nasıl dâhil oldun?
- Mehmet geçmişte oynadığım karakterlerden biraz farklıydı. Bu yüzden beni ilk heyecanlandıran etkenlerden biri de bu oldu. Sonrasında yapım şirketi ve kanalın bu role beni yakıştırmış olması, benim için önemli bir faktördü. Üzerine gayet sıcak ve samimi senaryosunu okuyup, ekibini de görünce, ben bu işin içerisinde olmalıyım dedim.
-
Reytingler, ilgilendiğin takip ettiğin bir şey mi yoksa ben işimi yaparım diyenlerden misin?
- Ben sonuç ne olursa olsun işimi yaparım tabii ki ama reytingler güzel geldiği zaman ekstra bir motivasyon da olmuyor değil. (Gülüyor)
-
Ordu'da hayat nasıl? Alışabildiniz mi?
- Ordu'ya ilk defa geldim. Çok tatlı, keyifli bir yer. Hızlı bir şekilde ayak uydurdum diyebiliriz aslında. Çekimlerimiz çoğunlukla yaylada olduğu için doğa ve temiz havanın da tadını çıkartıyoruz. Bizi burada tek zorlayan şey yağmur diyebilirim. Bu yüzden bazen çekimlerin de aksadığı oluyor. Biz yazın ortasında yayla da soba yakıyoruz hâlâ.
-
Daha önce de yine İstanbul dışında hatta yurt dışında çekilen bir işte rol almıştınız. Seviyor musunuz gurbette olmayı?
- Özellikle tercih ettiğim bir durum değil aslında. Sadece denk geliyor diyebiliriz. İstanbul'u, ailemi ve arkadaşlarımı çok özlüyorum. Zor tarafları var benim için ama İstanbul dışı olunca işe daha kolay yoğunlaşabiliyorum sanırım. Bu da beni motive ediyor.
-
Set dışında neler yapıyorsunuz?
- Şu an yaz olduğu için boş günlerimizde genelde denize gidiyoruz. Daha önce Ordu'ya gelmediğim için yeni yerler keşfediyorum. Onun dışında rutin şeyler, kitap, spor, dinlenme gibi şeylerle kendime vakit ayırmaya çalışıyorum.
-
Sosyal medyadaki paylaşımlarınızdan partneriniz Buse Meral ile çok iyi anlaştığınız söylemek mümkün. Ne söylemek istersiniz için Buse için?
- Çalışması kolay ve çok uyumlu biri. Birbirimizi çok güzel tamamlıyoruz ve destek oluyoruz. Ben karakterlere uyduğumuzu düşünüyorum. Bu arada ek bir bilgi geçeyim; özel hayatımızdaki ilişki biçimimiz de dizidekine benziyor.
ONUN GİBİ RAHAT YALAN SÖYLEYEMEM
- Mehmet karakterini nasıl tanımlarsın? Karaktere benzeyen yanlarınız var mı?
- Mehmet'le çok benzeyen bir
yanımız yok. Ben Mehmet kadar
rahat ve profesyonel yalan
söyleyemem. Çok yorucu bir
hayat seçti bence kendisi için.
Mehmet ile Zeliş'in nefretle
başlayan ilişkisi aşka doğru eviriliyor.
Geçtiğimiz bölümdeki
yağmur sahnesi de çok güzel yorumlar
almış... Sen nasıl değerlendiriyorsun
ikilinin geleceğini?
İzleyiciyi neler bekliyor ilerleyen
bölümlerde? Mehmet ve Zeliş şimdilik
güzel ve tatlı bir yolda ilerliyorlar.
Ama Mehmet'in yalanları ortaya çıktığında
Zeliş ne reaksiyon verecek, ben de seyirci
kadar merak ediyorum.
KENDİME ZORLA "BEY" DEDİRTTİĞİMİ DÜŞÜNÜYORLAR
- Soyadınızın hikayesi var mı? Herhangi bir sıkıntı yaşadınız mı?
- Göçmen bir aileyiz. Ailem Türkiye'ye geldiğinde Bey soy ismini almışlar. Zaman zaman insanlar anlamakta haklı olarak zorlanıyor. Kendime zorla "bey" dedirttiğimi düşünüyorlar. Garip bir durumun içine girebiliyorum. Ben alıştım artık.
- Malum artık ünlü olmak çok kolay. Ünlü olduğunun farkına ilk nasıl vardın?
Hayatın değişti mi? - Her yeni işe başlayan kişi gibi hayatıma yeni insanlar yeni arkadaşlıklar eklendi. Onun dışında çok değiştiğini söyleyemem.
AYNADA KENDİME BAKTIĞIMDA MUTLU HİSSEDİYORUM
- Bu meslekte güzel kız yakışıklı çocuk klişesi var malum... Senin gibi boylu poslu sarışın ve renkli gözlü olan biri için de haliyle bu yakıştırma hep yapılacak. Seni buraya getiren şey fiziksel özelliklerin mi, yeteneklerin mi?
- Fiziksel özellikler bir yere kadar yetebilir. Bir yerden sonra yetenek ve çalışmak lazım bence. Şu an hangisi yüzünden bu konumdayım bilmiyorum ama benim önceliğim fiziksel görünüşten önce oyunculuk. Bu yüzden hiç durmadan kendimi geliştirmeye çalışıyorum her alanda.
- Kendini yakışıklı buluyor musun?
- Bunu bana çoğu insan söylese de, ben kendimi hiç o konumda değerlendirmiyorum. Ama yine de ayna da kendime baktığımda mutlu hissediyorum. Bu sektörde önemli bir etken olduğunu biliyorum ama dediğim gibi, önceliğim kamera önü ve arkasında kendimi olabildiğince geliştirmek.
- Seni örnek alıp oyuncu olmak isteyen gençlere ne önerirsiniz? Ne yapsınlar ya da yapmasınlar?
- Akıl vermek gibi olmasın, benim kendilerine tavsiyem fiziksel görünüşten önce oyunculuğa önem versinler. Dış görünüş bir noktadan sonra yetmeyebiliyor bence.