Moda dünyası inanılmaz bir değişimin içinden geçiyor... İddialı moda tasarım okullarını bitiren ve başarılı bir kariyerin ardından bir modaevinin başına geçen tasarımcıların devri ne yazık ki kapanıyor.
Dönem öyle bir dönem ki markaların bu dev endüstri içinde hayatta kalabilmesi için her gün bir yenilik yapmaya ihtiyacı var... Ve bu yenilikler genel olarak dev boyutlarda olmak zorunda... Markalar konuşulmadıkları zaman, hem müşterilerini kaybediyor hem de yeni potansiyel müşterilerle bağ kuramıyor. Bu yüzden bu devirde başarılı satış rakamları için çok konuşulmak, gündemde kalmak geliyor. Markalar pandemiden itibaren sürekli farklı şeyler deneyerek bunu başarmaya çalışıyor.
Şu anda da kitleleri etkileme gücü olan sanatçılara daha doğrusu bunların da en etkilisi olan şarkıcılara yöneldi. Lüks grubu LVMH'nin, Rihanna ile bir lüks modeevi kurma adımı hiç de yabana atılacak bir şey değildi...
KAPSÜL KOLEKSİYONLAR...
Balmain'in en az şarkıcılar kadar popüler olan kreatif direktörü Olivier Rousteing uzun yıllardır sahne kostümlerini tasarladığı Beyonce ile özel bir kapsül koleksiyon hazırladı.
Bu durum o dönemde moda dünyasına yakın pek çok çevreler tarafından, "Markalar yıllardır şarkıcılarla özel iş birlikleri yapıyor. Şarkıcılar sahnelerde, turnelerde, kırmızı halı etkinliklerinde aralarında belirli bir bağ olan markalarla çalışıyor. Hatta şarkıcılar bir süredir markaların reklam yüzü de oluyor. Ancak bu kadar ünlü bir şarkıcının bir Fransız modaevi için lüks bir couture kapsül koleksiyonu hazırlaması oldukça çarpıcı ve yenilikçi" yorumunda bulunmuştu. Yıllar önce Kanye West'in Louis Vuitton markası için erkek spor ayakkabı koleksiyonu hazırladığını hatırlatan moda duayenleri o dönemden beri bu denli büyük bir iş birliği çalışması yapılmadığının altını çizmişti. Ve Beyonce'nin moda dergilerinden, gazetelere kadar herkesin dikkatini çeken iş birliğinin bu kadar konuşulması moda dünyasında bir başka olayı tetikledi.
Gucci'nin Harry Styles ile bir kapsül koleksiyona imza atması da bu döneme denk geldi. Styles'ın katkısı olan tasarımların çok popüler olması da diğer modaevlerinin çok daha iddialı bir adım atmasının önünü açtı... Ve modaevleri kendilerine kreatif direktörlük anlamında yol gösterecek şarkıcıların peşinden koşmaya başladı... Bunun ilk adımını yine LVMH grup attı... Bildiğimiz lüks markaların yarısını çatısı altında toplamış bulunan LVMH amiral gemilerinden Louis Vuitton'un erkek koleksiyonları bölümün başına kreatif direktör olarak dünyaca ünlü bir ismi, Pharell Williams'ı atayarak moda dünyasında birçok taşın birden bir daha geri dönülmeyecek bir şekilde hareket etmesinin önünü açtı...
Ve Williams geçtiğimiz hafta kreatif direktör olarak ilk defilesini düzenledi. Defile sonunda modaevinin tüm tasarımcılarını sahneye çıkararak alkışlaması, "Ben bir tasarımcı değilim. Onlar tasarlıyor. Ben onlara farklı bir bakış açısı, farklı bir ruh, farklı bir enerji veriyorum. Birlikte en iyi fikirleri bulup, en yaratıcı tasarımları ortaya çıkarıyoruz" anlamına geliyordu pek tabii ki... Onun 50 yaşında bir moda tasarımcısı olmaya ihtiyacı yok pek tabii ki... Yaklaşık 250 milyon dolarlık servetiyle ve şu an Kenzo'nun Kreatif Direktörü olan Nigo ile 2005 yılında kurdukları Billionaire Boys Club isimli giyim markasıyla ve birçok farklı marka için hazırladığı kapsül koleksiyonlarla kendisini ispat etme isteğinin pek de olduğunu sanmıyorum. Ancak şu an geldiği pozisyon ve bu pozisyonda yarattığı etki hiç de azımsanacak gibi değil. Defilenin ön sırasında LeBron James, Lawis Hamilton, Beyonce, ASAP Rocky ve Rihanna gibi isimlerin olması, defile sonunda Jay-Z ile verdikleri yarım saatlik konser inanılmaz bir etki yarattı bunu kabul edelim. Koleksiyondaki parçalardan çok tabii ki gele konukların dünyaca ünlü isimler olması ve iddialı bir konser konuşuldu.
Ancak kreatif direktör olarak Pharell Williams'tan zaten ağırlıklı olarak beklenen de buydu anlaşılan... 1854 yılında deri ürünleri, özellikle de sağlam bavullar üreterek hayatımıza giren Louis Vuitton'un bu defileyle ismini hiç duymamış olan insanlara bile ulaştığı yüzde yüz doğru. Her nesilden, farklı alanlardan milyonlarca kişi bu defile sayesinde Louis Vuitton'dan haberdar oldu... Marka kendisini erkek müşteriler arasında iddialı bir noktaya getirmeyi başardı... Ve daha defile biter bitmez Fransız bir modaevi daha bir rap şarkıcısıyla özel bir projeye imza attıklarını duyurdu.
Marka Lanvin... İş birliği yapacağı isimse sahne ismi Future olan ABD'li rap'çi... 1983 doğumlu Future, bir dönem Ciara ile yaşadığı aşkla, yedi farklı kadından sahip olduğu yedi çocukla, kadınların hakkında açtığı çeşitli babalık ve taciz davalarıyla tanınıyor aslına bakarsanız... Tabii ki bununla birlikte Grammy ödüllü, 50 milyon dolarlık bir sahibi olan Future, iddialı giyim tarzıyla da biliniyor... Lanvin'in ilk Lanvin Lab koleksiyonunun misafir kreatif direktörü olarak Future'u görevlendirmesi moda dünyasında hiç de azımsanmayacak büyüklükte bir adım...
"Hayal etmek ve oynamak için bir alan" olarak tanımlanan Lanvin Lab, moda evinin sezonluk şovlarını tamamlamak için konuklar tarafından tasarlanmış kapsül koleksiyonlar sunmayı amaçlandığını ve girişimin Lanvin'in Bruno Sialelli'nin kreatif direktör olarak ayrılmasının ardından şirket içi yeni yapılanmanın bir parçası olduğunu belirtti.
GELENEKLERE BAĞLI...
Moda evinden gelen bir basın açıklaması da ilk Lanvin Lab koleksiyonunun moda ve müzik dünyası arasında köprü kuracağını doğrular nitelikte. Moda ve yaşam stili markası Highsnobiety'ye gönderilen açıklamada, "Gelecek, sanatsal etkisi müzik ve eğlencenin çok ötesine geçen ve günümüz çağdaş kültürünün geniş alanlarında yankılanan bir vizyondur. Lanvin, yenilikçiliği ve orijinalliği müzik ve eğlence dünyasını yeniden şekillendiren Future ile ortak olmaktan mutluluk duyuyor" dendi. Ortak tasarımlı ilk Lanvin Lab koleksiyonu bu sonbaharda çıkacak ve erkek/kadın hazır giyim ve aksesuarlarını içerecek.
Peki tüm bunlar ne anlam ifade ediyor? İyi bir eğitim almış ve yıllar içinde kendisini moda arenasında ispat etmiş tasarımcıların ve kalabalık bir tasarımcı ekibine yön veren moda kökenli kreatif direktörlerin sonu geliyor gibi görünüyor. Geleneklerine bağlı olan Fransız moda dünyası yeni müşterilerle bir araya gelebilmek için oldukça iddialı, bir yandan gelenekleri hiçe sayan bir yolda... Bu adımların tüm moda dünyasını nasıl etkileyeceğini hep beraber göreceğiz..