Gündelik hayatımızın önemli bir parçası haline gelen sosyal medya araçları; sosyal çevremizle sürekli bağlantı halinde olmamızı, çok fazla samimi olmadığımız kişilerin bile sürekli kiminle nerede ne yaptığını öğrenmemize neden oluyor. Sosyal medya aracılığı ile tanışıp arkadaşlık kuran, flört eden hatta evlenen kişiler artık günümüzde oldukça yaygınlaştı. Peki sosyal medya ilişkilerimizde bir tehdit oluşturuyor mu? Bu hafta bu konu eğileceğiz.
İlişkideyken sosyal medya kullanımı partnerler arasında, açıkça sınırlar belirlenmediğinde tehdit unsuru oluyor. Özellikle sosyal mecralarda sunulan 'ideal çift' profili -sayısız hediyeler alan erkek, sürekli gezen kadın, ilişkilerinde her şeyin sürekli mükemmel şekilde fotoğraflanması- gibi durumlarla kişiler kendi ilişkileriyle kıyas yaptıklarında problemler açığa çıkmaya başlayabiliyor. Bu da ilişkisinin dinamiğinin çok farkında olan kişileri bile zaman zaman olumsuz yönde etkiliyor ve bazı problemlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Sosyal medyanın yaşamımızda bu kadar yaygın olmasıyla birlikte kişiler arası iletişim çok daha hızlı ve kolay olmaya başladı. Bunun getirdiği artıların yanı sıra eksileri de göz ardı etmemek gerekir. Çiftler artık birbirleriyle sohbeti, sosyal mecralar aracılığı ile daha sık ve kolay gerçekleştirdiğinden ötürü karşı karşıya geldiklerinde var olan paylaşımları azalmaya başladı. İlişkinin en temel unsuru olan iletişimde bozulmalar meydana geldiğinde de çiftlerin ilişkilerinde sorun yaşaması kaçınılmaz oluyor.
Sosyal medya yeni ilişkiler kurma konusunda birçok fırsat yaratsa da bu ilişkiler güven açısından oldukça zorlayıcı olabilmektedir. Özellikle sosyal medyada kişi kolaylıkla kendisinden farklı bir profil yaratabilir. Bazı kişiler bu tür mecralarda aslında olmak istediği ama olamadığı kimlikleri yansıtabilmektedir. Yapay bir şekilde oluşturulan bu profillerin de kurdukları ilişkilerin elbette ki uzun süreli olmayacağını söylemek mümkündür. Yaratılan profildeki ilişki beklentisi ile gerçek profildeki beklentiler uyuşmayacağından ötürü de bu türde kurulan ilişkilerin sağlıklı olmayacağı açıktır.
İlişkilerde sosyal medya özellikle bir güven unsuru haline geldi. Partnerler birbirlerinin sosyal medyalarını, takipçilerini, hareketlerini, beğenilerini sürekli bir takip durumunda olabiliyor. Bu da çiftlerin sürekli birbirleri üzerine bir kontrol mekanizması oluşturmasına neden oluyor. Bu durum da partnerlerin ya sorun çıkmasın diye sorun olan şeylere bile sessiz kalmalarına ya da sürekli kontrol bağımlılığı haline dönüşmelerine neden oluyor.
Sosyal medya kullanımı çiftler arasında güven sorunu yaratabildiğinden ötürü dolaylı bir yolla da kıskançlık krizleri yaşatabiliyor. Bu durum da kişilerin birbirlerini sıkıyönetimle kontrol etme ihtiyacına neden olabiliyor. Bununla birlikte de kişiler birbirlerinin sosyal medya şifrelerini isteyebiliyor, istenmeyen fotoğraf ve kişileri sildirmeye çalışıp istediği uygulanmazsa da çatışma çıkartabiliyorlar. Bununla birlikte ilişkide zarar gören bireysel sınırlarla birlikte ilişki çok büyük oranda zararlar almaya başlıyor.
Partneri ilgilendiren paylaşımlara dikkat
Eğer ki sosyal medyada partnerinizi de ilgilendiren bir paylaşım yapacaksanız partnerinize bu durum sorulmalıdır. Partnerinizin belki hoşuna gitmeyen bir fotoğrafı onun izni olmadan koymanız onun sınırına gireceğinden ötürü problemler ortaya çıkabilir.
Yan yana iken kapatın bildirimleri
Sosyal medya görünen zararlara sahip olduğu gibi elbette ki yararlı şekilde kullanıldığında olumlu etkilere de sahip olabilmektedir. Sosyal medyanın ilişkilere zarar vermemesi için özellikle partnerlerin birbirleriyle aktif zaman geçirdikleri esnada tamamen sosyal medyadan uzak kalmaları gerekmekte ve öncelikleri birbirleri olmalıdır. Sosyal medyanın aktif bildirim sistemi bu durumu zorlamaya başlıyorsa da partnerler birbirleri yanındayken internetlerini kapatmalıdır.
Sorunların çözüm yeri sosyal medya değil!
İlişkinizle ilgili bir problem söz konusu olduğunda mümkün olduğunca bunu sosyal medya araçlarının sağladığı iletişimle değil, yüz yüze gerçekleştirmeye çalışın. Sağlıklı bir iletişimde göz göze temas, yüz ifadeleri, ses tonu, jest ve mimikler çok önemlidir. Sosyal medya sunduğu iletişim kanalında bu özellikleri sağlayamadığından ötürü iletişim yanlış anlamalara çok daha açık bir hale gelebilmekte ve aslında anlatılmak istenen şey farklı şekilde anlaşılabilmektedir. Bundan ötürü mümkün olduğunca çiftler arasında yaşanan problemler yüz yüze çözülmelidir.
Kazanç varsa özel hayatta denge şart
Çiftlerin sosyal medyanın hayatlarında ne anlama geldiğini belirlemeleri çok önemlidir. Sosyal medya bazen bazı kişiler için bir kazanç kapısı olabiliyor. Bu da aktif bir kullanımı gerektiriyor. Bundan dolayı da sosyal medyanın bireysel olarak kişide ne anlam taşıdığı, ne beklediği açık bir şekilde konuşulmalıdır. Romantik ilişkilerin her aşamasında olduğu gibi sosyal medya konusunda da 'denge' çok önemlidir. Sosyal medya kullanımında oluşturulan denge hem kişinin partneriyle olan ilişkisinde hem de sosyal ilişkilerinde çok daha sağlıklı bir iletişim kurmasını kolaylaştıracaktır.
Son söz sadakat üzerine...
Sadakatsizlik herhangi bir zamanda veya mekanda da yapılabilir. Sosyal medya bunun en temel nedeni değildir. Kontrol dürtünüzü sosyal medya başlatmadı, bu dürtü zaten vardı. Sosyal medya bunun artışına neden oldu. Kıskançlık duygusuyla başa çıkamamanızın nedeni sosyal platformlar değil kıskançlık davranışı belirli dönüşümlerle zaten ortaya çıkıyordu. Bundan dolayı "İlişkilerdeki sorunların ve ayrılıkların temel ve tek sebebi sosyal medya" denilmesi doğru olmayacaktır. Etkilerinden sadece biri sosyal medyadır.
İlişkinin test alanı olabilir
Bir ilişkide en temelde olması gereken duygu güvendir. Partnerlerin birbirlerine karşı oluşturduğu güven duvarı nasıl ki kolay kurulmuyorsa sarsılması da kolay bir şekilde olmayacaktır. Güven içeriğinde saygı, paylaşım, sadakat, hoşgörü benzeri duyguları barındırır. Güven temelli oluşmuş bir ilişkide güvenin yıkılması da kolay olmayacaktır. Eğer ki ilişki güven temelli oluşturulmadıysa yapılan paylaşımlar, beğeniler, sosyal medya için harcanan zaman ilişkide sorunlar yaratabilir. Buna çözüm sosyal medyayı tamamen hayatınızdan çıkarmak olmamalıdır. Aslında bu durumun temel şifresi gerçekliği, sanal yaşama tercih etmektir. Yani dokunduğumuz, gördüğümüz, sesini duyduğumuz ilişkilerin bizim için çok daha öncelikli olması tercih edilmelidir. Kimin fotoğrafını beğenmiş, kimi takip etmiş, ne kadar zaman geçirmiş gibi kaygılarla partnerlerin birbirini yormasından ziyade ilişkilerinde birbirlerini nasıl daha iyi tanıyabileceklerini, nasıl daha fazla güven inşa edebileceklerini, ilişkilerinden nasıl daha fazla doyum alabilecekleri üzerine kafa yormaları ilişkilerinde gelişim sağlayacaktır. Kısaca sosyal medya, eğer sağlıklı bir ilişkide iseniz sizi güvensiz hissettirmez eğer hissettiriyorsa ilişkinizde güven ile ilgili problemler yaşanıyor olabilir.