İlişkilerde ortaya çıkan iletişim problemleri temelde, duygu ve düşüncelerin açık bir şekilde ifade edememesi ve tarafların beklentilerinin karşılayamamasıyla oluşur. İletişimde oluşan sorunlar çözül(e)mezse, iletişimin tamamen yok olmasına bile neden olabilir. Boşanmaların ve ayrılıkların çoğaldığı günümüzde çiftlerin iletişim kurarken ya da kurmaya çalışırken yaptığı hatalara bakalım bu hafta.
'KÜSTÜM OYNAMIYORUM' YANLIŞ
İletişimi kesmek ya da günlük dilde kullanıldığı dille küsmek, çiftler arasında yaşanan problemlerin en temel nedenlerindendir. Özellikle taraflar birbirlerine herhangi bir açıklama yapmadan küslük yaşadığında, hem kendileri hem de partnerleri sorunun ne olduğunu açıklamak ve çözüm bulmak için fırsat bulamaz. Bu durum da yaşanan sorunun büyüyüp çıkmaza girmesine sebep olabilir.
YARGILAYIP SUÇLAMAYIN
İletişimde partnerlerin birbirini suçlayıcı cümleler kullanması, suçlanan kişinin iletişimden ya kopmasına ya da kendini savunma dürtüsüyle öfkelenmesine yol açacaktır. Suçlayan kişinin artık anlattıklarının bir önemi kalmaz! Çünkü suçlanan kişi, iletişim kurmaya değil kendini savunmaya yönelir.
ASLA GENELLEME YAPMAYIN
İletişimde yapılan en büyük yanlışlardan biri de, sorun olduğunda çözüm bulmak yerine karşıdaki kişiye bu davranışı hep yaptığını hissettirmeye çalışmaktır. Bu durum da genellikle karşı tarafın yetersiz hissetmesine yol açar. Örneğin "Benim duygularımı hiç anlamıyorsun!" cümlesi, kişinin hiçbir zaman duygu anlama konusunda iyi olmadığını gösterir. Buna karşı söylenen cümle de genellikle "Hiçbir zaman durumundan memnun olmuyorsun, memnuniyetsizsin!" benzeri bir cümle olur. Bu cümle, ilişki içerisinde kişinin, hiçbir zaman mutlu olmadığını yansıtır. Bundan ötürü genellemelerde bulunmak kişilerin birbirleri için yaptıkları her şeyi, tamamen yok saymalarına neden olur. Bu durum da partnerlerin hep eksik hissetmelerine ve birbirlerine yetememelerine neden olacaktır.
KÜÇÜMSEMEK ÇOK TEHLİKELİ
Partnerlerin iletişim kurarken birbirlerinin duygu, düşünce ve davranışlarını küçümsemesi genellikle diğer tarafın ya çok incinmesine ya da çok öfkelenmesine yol açar. "Bunu mu kafaya taktın, saatlerdir ancak bunu mu yaptın" vb. küçümseyici ifadeler, karşı tarafa düşündüklerinin, hissettiklerinin ve yaptıklarının herhangi bir önemi olmadığını hissetmelerine neden olur. Fakat sağlıklı bir iletişim için, ilişki içindeki taraflar; duygu, düşünce ve davranışlarını onaylamıyor olsalar bile birbirlerine saygıyla yaklaşmalıdır.
ZİHİN OKUMAYIN
Zihin okuma hatası ilişkilerde sıklıkla yapılan hatalardan biridir. Karşı tarafın olay hakkında ne düşündüğünden emin olmak, genellikle kişileri yanlış sonuçlara götürür. Zihin okuma davranışı aynı anda iletişimin çeşitli önyargılar ile başlamasına sebep olur.
Hiçbir olayın üstünü örtmeyin!
İlişkilerde bazen taraflar olayı çözmek yerine olayın üstünü örtmeyi tercih ederler. Bu durum genellikle o an kavga etmek istememek, canlarını sıkmamak ya da iletişimde kopukluk yaşamamak amacıyla tercih edilir. Ancak çözüm bulunmamış her sorun elbet çiftlerin bir şekilde karşısına çıkar. Hatta belki küçük bir sorunun çok daha büyümesine yol açar.
GEÇMİŞİ HATIRLATMAYIN
"Sen geçmişte de bunu yapmıştın" 'vb. kişinin geçmişe vurgu yapan cümleler, şimdiki zamanda çözüm bulmayı engelleyen en çok yapılan hatalardan biridir. Geçmişte yaşanan herhangi bir olayın şimdi yaşanan olaya katılması, herhangi bir yarar getirmez. Aksine olayı çözülmez bir düğüm haline getirir. Geçmişten bahsetmek genellikle bir taraf için şimdiki zamandaki bir olaydan kaçış yolu veya kendini koruma yöntemi olarak kullanılabilmektedir
10 ALTIN KURAL
Herkesin iletişim kurma ve kendini ifade etme yolu çok farklıdır. Bundan dolayı öncelikle partnerinizin hangi iletişim dilinde kendini daha iyi hissettiğini keşfetmekle işe başlayabilirsiniz. Bazılarımız konuşarak, bazılarımız dokunarak, bazılarımız duygularımızı açıkça ifade ederek iletişim kurabiliyoruz. Partnerinizin iletişim dilini bulabilmek için öncelikle onu iyi gözlemleyin. İletişimde nelerden hoşlanıyor? Dokunulması mı, duygularını özgürce ifade etmesi mi? Kendisinin dinlenilmesini istiyor? Ona uygun olmayan bir kanalla iletişime başlamak, aranızdaki duygu alışverişini sağlıksız hale getirir.
Bundan ötürü doğru iletişim kanalını bulmak çok önemlidir.
1. Birbirinize karşı açık ve dürüst olun. Ne demek istediğinizi dolandırmadan birbirinize net bir şekilde ifade edin. Sadece düşündüklerinizi değil, duygu ve ihtiyaçlarınızı da belirtebildiğinizden emin olun. İlişkide çatışmadan kaçmak en doğru seçenekmiş gibi gelse de, çatışmaların ilişkiyi geliştirici unsurlar olduğunu unutmayın. Katılmıyor olsanız da birbirinizin fikrine saygı gösterin.
2. İletişim kurulurken en temel ihtiyaçlardan biri de partnerin tüm dikkatini üzerinde hissetme ihtiyacıdır.
İlişkide kişilerin, öncelikli olduklarını bilmeye ihtiyaçları vardır.
Elbette zor duygular hissederken bunu yapmak zordur.
Ama bunlar hayatımızın doğal bir parçası. İlişkilerimiz bahaneye yer bırakmayacak kadar kıymetli, unutmayın. 3. Sorunlar konuşulduktan sonra akışa bırakılabilmek öğrenilmeli. Küçük tartışmalarda geçmişi gün yüzüne çıkarmak yerine mevcut durumlarınızı değerlendirin. Hedefinizin kavga edip birbirinizi kırmak değil ilişkinizi güçlendirmek olduğunu birbirinize hatırlatın.
4. İletişimde nasıl konuştuğunuza dikkat edin. Özellikle konuşma hızı, ses yüksekliği ve ses tonu; normalde vermek istemeyeceğimiz şekilde karşı tarafa mesaj vermemize yol açabilir. Özellikle tartışma yaşanan durumlarda bu üç duruma yani tane tane konuşmaya, sesinizi yükseltmemeye ve ses tonunuza dikkat edin. 5. Sorun yaşandığı zaman probleme değil çözüme odaklanılmalı. Özellikle çözüm noktasında partnerlerin birbirlerini anlamaları için, beklentileri öğrenmeleri önemlidir.
6. Şu an yaşanan sorunlara çiftler, geçmişteki durumları katmamalı. Eğer bu durum sürekli tekrar ediyor ve aşılamıyorsa mutlaka çift terapistten destek almalısınız. 7. Partnerlerin istek ve talepleri dışında rahatsız olduğu durumlar da açıkça ifade edilebilmelidir.
Birbirleriyle iletişim kurmadan anlaşılmayı bekleyemezsiniz. Partnerinizin söylediği bir cümleye kırıldığınızda, onun anlamasını beklemek yerine bunu açıkça ifade edin.
8. Çiftler mutlaka birbirlerine özel zamanlar yaratmalıdır.
9. Eğer ki partnerler birbirine güven konusunda problem yaşıyorsa öncelikle bunun sebebi öğrenilmeli ve bu durum tamir edilmelidir.
10. İki kişi arasında yaşanan sorunlara üçüncü kişiler dahil edilmemeli. Elbette her iki partnerin de ailesine aynı oranda sevgi, saygı duyulmalıdır. Ancak konu partnerlerin arasında yaşanan bir durum olduğunda burada kararları yalnızca iki kişi almalı ve aileler bu konulara asla dahil edilmemelidir. Artık sizin bir ailesiniz, büyükleriniz başka bir ailedir. Ailelerin, birbirine karışmamasına çok özen gösterin.