İşitme ve konuşma engelli 8-15 yaş arası öğrencilerle İstanbul Arkeoloji Müzesi'ni gezeceğiz. Hepsi, Göztepe Dosteller İşitme Engelliler İlköğretim Okulu'nda eğitim görüyor. Onlara dokuz öğretmen eşlik ediyor. Hepsinin gözü çocuklarda. Gönüllü olarak "İşitme Engelli Öğretmenliği" branşını seçen bir öğretmenin sözü, gezi boyu kulağımda yankılanıyor: "İnsanların konuşarak anlaşamayıp hemen kavgaya tutuştuğu bu çağda, işaret dilini öğrenip onlarla iletişim kurmak ne kadar zor olabilirdi ki..." Beni bu geziye davet eden rehber Barış Partal... İşitme ve duyma engelli bir anne babanın çocuğu... Böyle bir evde büyüdüğü için, bunu kendine bir dert edinmiş. Çocuklar gelmeden önce çok heyecanlı. Müzeyi gezerken verecekleri tepkileri merak ediyor. Kendisi, engelli çocukların bir tableti olmasını hayal ediyor. Bu sayede müzedeki eserler hakkında daha kolay bilgi edinecekler. İşaret dilinde kelime öğrenmenin zorluğunu yaşayarak öğrenen Partal, mesleği rehberlikle engelli insanların 'dili' olmaya çalışıyor "Ama destek olmadan çok zor" diyor: "Maddiyat değil, sadece anlayış ve onları duymamızı bekliyor bu çocuklar. Sesleri yükseldiğinde, bağırdıklarında onlara kızmayın, anlaşılmak istiyorlar. Çok zor değil onlarla iletişim kurmak, elinizi göğsünüzden çapraz indirerek 'Seni Seviyorum' diyebilirseniz mesela."

- İşitme engelli öğrencilerle böyle harika bir etkinlik düzenlemek nereden aklınıza geldi?
- Annem ve babam işitme engelli. Bugün işaret dili çevirmenliği yapan kuşağın anne babalarıyla beraber büyüdüm ben. Hayata dokunabilecek ne tür etkinlikler yaparız diye düşünürken aklıma bu yeteneği kullanmak geldi. Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu'ndaki dostlarımız vasıtasıyla toplanan 30'a yakın işitme engelliye Ayasofya Camisi ve Topkapı Sarayı turları yaptık. Fakat anlatılanlar çok uzun, zihinlerde kalmıyor. Yaptığımız çalışmaların uzun vadede katılımcıların hayatlarına değecek olmasını istedik. Ayrıca arkeoloji müze arazisinin bizzat padişah tarafından Topkapı Sarayı'ndan tahsis edildiğini biliyoruz. Görüşmelerde Göztepe Dosteller İşitme Engelliler İlköğretim Okulu ile çocukların okulda sosyalleşmek ve işaret dilini öğrenmek için tabletlere ihtiyaç duyduğunu gördük. Çocuklarla iletişimde kullanabileceğimiz ortak bir işaret dili ve bunun turizmde kullanılacak kelime hazinesinin zenginleşmesinin imkanları üzerine yoğunlaşıyoruz. Türk ve uluslararası işaret dilinin öğretildiği videolara erişimlerini sağlayarak hayatlarına dokunmak istiyoruz.
İŞARET DİLİNİN MERKEZİ OLABİLİRİZ
- Engelli bireylerin, hayatın her alanına dahil olmaları çok önemli. Bu çabanız sonrası nasıl tepkiler aldınız?
- Heyecanla karşılandı tabii.
Türkiye rehberlerine özel bir günün
kutlanması ve bu çerçevede
yapılacak etkinliğin işitme engelli
çocuklara ve işaret diline yönelik
yapılacak olması, derneğimiz için
de heyecanı uyandırdı. Dünya çapında
bir ilgi ve alaka olduğunu fark
ettik bu konuya. Düşüncelerimizi ve
yapmak istediklerimizi aktardığımız
üst kurullardan çok olumlu geri
dönüşler aldık. Gerek üyelerimiz
gerekse gönüllerimiz kendi imkanlarıyla
bu tabletleri sağlamayı teklif
ettiler. Evet gerekirse böyle bir yola
da başvurabiliriz fakat bu konu bir
derneğin ve onun üyelerinin ilgisiyle
sınırlanmamalı. Sorun devlet
büyüklerinin gösterecekleri ilgiyle
ve bu yönde hazırlanacak projelerle
çözüme kavuşturulabilir.

- Dünya Turist Rehberleri Dernekleri Federasyonu'nda Türkiye'yi temsil ediyorsunuz. İşaret dilinin turizmde kullanılması için çağrılar yaptınız. Ne oldu?
- Başta mesafeliydi, ilişkilerimiz
sürdükçe dünyada turizm alanında
ortak bir işaret dilinin oluşturulması
fikri kabul gördü. Yaptığımız bilgilendirme
toplantıları sonrası 2024 yılı başında
katılacağımız genel kurulda bu
yönde bir sunum yapmamız istendi.
Amacımız dünyada turizm alanında
ortak bir işaret dilinin öğretileceği
merkezi İstanbul'da açmak.
ERGUVAN ZAMANI, BOĞAZİÇİ İLE GALATAPORT EN KEYİFLİ ROTALARIM
- Bir rehber olarak Türkiye ve İstanbul'da en favori rotanızı öğrenebilir miyiz?
- Suriçi İstanbul'u ve çevresi ve tabii Erguvan zamanı Boğaziçi
ihmal edilemez. En sevdiğim rotalar, programlarını kendi
yazdığım turların rotaları. İstanbul'un işgalinin 100 yılında
"Esaret Yıllarında İstanbul, Cumhuriyet'e Giden Yolda İşgalin
Zaman ve Mekan Anatomisi" başlıklı üç kısımdan oluşan tur
programı, benim en sevdiğim tur. Bunun dışında Kapalıçarşı'nın
çatısını dahil ettiğim gezimiz, Tophane ve çevresini
konu aldığım Galataport ve "Fotoğraflarla İstiklal Caddesi"
turları en keyifle turlardır.
MÜZEDE HAZİNE ARADILAR
Dünyanın eşsiz yapılarından biri olan İstanbul Arkeoloji Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın restorasyonu sonrası daha göz alıcı hale gelmiş. Çocuklar özellikle hazine aradıkları masadan ayrılmakta zorlandı.