Bu senenin en çarpıcı trendi nedir? Tabii ki 'gizli zenginlik' ya da 'saklı zenginlik' gibi terimlerle Türkçeye çevrilen 'swealth wealth'... Kemerlerdeki dev logoları, markaların üzerindeki dev logoları, kıyafetlerdeki dev logoları gözlerinizin önüne getirin.. Ne kadar yorucu bir görüntü öyle değil mi? Ne aynı markaya ait sayısız logonun, ne de farklı markaların devasa logoların bir arada kullanıldığı kombinlerin insana hoş görünmesi mümkün değil... Yani logoların olmadığı bir trend ile baş başayız... "Minimalist tasarımlar modaydı birkaç yıl evvel. Sanki o trende yakın bir şeyden söz ediyorsun" diyenler olacaktır tabii ki. Bu trendin minimalizmden farkı daha yumuşak ve dokunsal ve daha şık ancak daha sade diyebilirim... Bu trend çerçevesinde yüksek kaliteli, zamansız, abartısız bir şıklıktan söz ediyoruz.
Üzerinizde logolar aracılığıyla "Bunun için çok para ödedim" diyecek bir şey olmaması gerekiyor kısaca... "Peki bu trendin alameti farikası nedir?" diye soranlara hemen "Çok iyi kumaş, çok iyi kalıp... Ayrıca kullanılan renkler... Yani yumuşak, pastel, nötral tonlar" cevabını verebilirim. 2021 yılında pandemi dönemini geride bırakmaya başladığımız günlerde modada nasıl bir çılgınlık yaşadığını hatırlıyor musunuz? O dönemi tanımlarken trend analistleri 'dopamin giyimi' ve 'tavuskuşu tarzı' terimlerini kullanıyordu. Yani evde ölüm ve hastalık korkusuyla geçirdiğiniz günlere inat rengarenk, ışıltılı, parıltılı bir giyim tarzından bahsediliyordu. Tabii ki evde pek de para harcamadan geçen günlerin ardından banka hesaplarımızda artan ve bizi bekleyen paralarımızı da bizi motive edecek şeylere harcama ihtiyacı içindeydik. Bunu da kabul edelim... Modumuzu, moralimizi yükseltecek bizi daha fazla hayata bağlayacak avangard tasarımlar ve gökkuşağı renklerinin peşinden gitme eğilimindeydik psikolojik olarak da... Ve tabii ki pandemi sonrası tüm dünyayı yavaş yavaş avuçları içine almaya başlayan ekonomik kriz de neredeyse iki yılı aşkın süre hayatımızda etkin olan bu abartı ve parlaklığın yoruculuğu da bu değişim de etkili oldu.
KLASİK MARKALAR ÖNE GEÇTİ
Dünyanın önde gelen trend araştırma kurumu WGSN 2021 yılı sonrası moda dünyasında yaşanan bu süreci, "Dev baskılar, logolar, parlak renkler ve aşırı çıplaklık... Evde kapana kısılmış olarak geçen günlere inat herkes kendisini ortaya koymanın derdindeydi. Herkes vücudunu, parasını ve eğlenceli bir kişiliğe sahip olduğunu ortaya koyma çabası içindeydi" şeklinde yorumlamıştı. Ve bu sürecin tabii ki sonuna gelinince tam da bunların zıttı bazı şeylerin ön plana çıkmasından daha norma bir şey yoktu. Yani baskın bir trendin ardından onun nerdeyse zıttı bir başka trend hayatımıza dahil oldu. Peki bu durum hangi markalara yaradı? Loro Piana, Brunello Cucinelli, Emporio Armani ve Hermes gibi daha sade bir lüks çizgisi olan markalara tabii ki... Ürünlerinin kumaşının ve kalıbının rengi metrelerce uzaktan belli olan ancak bu kalitelerini logolarla belli etmeyen markalar tam olarak yükselişe geçti. Logo kullanmalarıyla tanınan Gucci, Fendi ve Louis Vuitton gibi markalar ise bu trendle geri planda kaldı. Haber sitesi Business Insider'ın moda bölümü başkanı Lorna Hall, "Moda sosyal dinamiklerden etkileniyor.
Hepimizin hayat gerçekleri, toplumsal giyim tercihlerimizi de etkiliyor doğal olarak. İnsanların büyük kısmının evlerini ısıtırken sorun yaşadığı, çocuklarını doyuramadığı bir dünyada gösterişli bir giyim de paranın bu kadar insanın gözüne sokulması mümkün değil. O tarz insanların hayatlarımızda bulunmasının da bir anlamı olamaz" yorumunda bulunuyor. Hep diyoruz ya lüksün tanımı da modanın kullanımı da tamamen sosyal dengelerle alakal diye bu sezon tam da bunun ispatı niteliği taşıyor. "Haydi İdil ana konuya gelelim. Peki ya biz ne giyeceğiz? Loro Piana diyorsun da biz bir beyzbol şapkasına da 600 dolar veremeyeceğiz. Markalara bu dönem uymak zor. Ama en azından renkler üzerinden bu trende yakınlaşabiliriz. Bize renkleri ve kombin detaylarını anlat" dediğinizi duyar gibiyim... Renklerin de bir psikolojisi var diyerek başlayalım o zaman... Yani giymeyi tercih ettiğiniz renkle siz farkında olmasanız da tüm dünyaya kendiniz hakkında bir mesaj veriyorsunuz aslına bakarsanız. Bu gizli zenginlik trendinin modaya yön vermesiyle birlikte ağırlıklı olarak kullanılan renkler nude tonlar oldu. Ten renkleri başta olmaz üzere, krem rengi, karamel, ekru, camel ve sütlü kahve tonları çok ama çok popüler. Ve bu renklerle birlikte açık renk hakiler, beyazlar, pudra pembeler, uçuk mavi ve sarılar da çok popüler. Bu tarz renkleri kullananlar ise huzurlu, ılımlı, arkadaş canlısı, olumlu ve kendisine özgün bir karaktere sahip kişiler olarak algılanıyor.
İYİ HİSSETTİRİYOR
20'li ve 30'lu yıllar boyunca sadece kadınların iç çamaşırları için kullanılan bu tonlar insana güven, sıcaklık, elegans, konfor ve yumuşaklık duyguları veriyor. Doğal olarak bu tonları giyen birinin yanında kendinizi evinizdeki kadar sıcak, güvende ve konforlu hissediyorsunuz. Bu kişinin ekip çalışmaları için uygun olduğunu, iyi niyetli, yardım sever ve açık fikirli olduğu görüşünde oluyoruz. Hem giyen insanı iyi hissettiren, hem de karşınızdaki insanın iyi hissetmesini sağlayan bu renk paletinin en güzel yanı kendi içine mükemmel bir şekilde kombinlenebiliyor oluşu. Ayrıca bu renk paleti zeytin tonlarıyla, bronzlarla, çikolata tonlarıyla ve siyahla da çok rahat bir şekilde kullanılabiliyor. Aynı bir ressam gibi çivit mavi ve parlak turuncuyu karıştırdığınız zaman vizon ve krem rengine yakın bir ton elde ediyorsunuz. Bu renkleri sonsuz kez beyaz tonlarıyla karıştırabilir ve bu nötral renklerin daha da açık tonlarını elde edebilirsiniz. Aynı bu şekilde baktığınız zaman farklı renkleri bir arada kullanmanız çok daha kolay olacak bundan emin olabilirsiniz. Yani nötral tonları parlak turuncu, kırmızı, mor, yeşil ya da pembelerler rahatlıka kombinleyebilirsiniz. Jean'lerle özellikle de beyaz jean'lerle ortaya mükemmel bir görüntü çıkacağı kesin. Desenli bir eşarpla nude ve nötral tonlardaki kombininiz emin olun oldukça şık ve yazın neşeli haline uygun bir havaya bürünecektir. Bu renk paleti kaynağını doğadan aldığı için kabul edelim en çok doğal kumaşlara yakışır ve uyumlu olur. Yani krem tonlarında keten bir şort ve sütlü kahve bir ipek bluzün doğru kemerle çok hem de çok görüneceği kesin. Lacivertlerle bir anda şık ve çalışma ortamına uygun bir kombin yaratmanız da çok kolay üstelik. Bu tonlar çok açık gri renklerle de bordolarla da çok hoş görünüyor.