Önümüzdeki temmuz ve ağustos aylarında Azerbaycan'ın başkentinde Bakü'de 2023 Dünya Satranç Federasyonu'nun düzenleyeceği Dünya Kupası'nda Türkiye'yi çok özel bir sporcu temsil edecek. Bu isim Ediz Gürel'den başkası değil. 2008 doğumlu satranç sporcusu, çok da erken yaşta başlamadığı bu sporda kısa sürede hızlı yol almayı başardı. Özellikle 2022'yi sıçrama tahtası gibi kullanan Ediz Gürel, Türkiye'de satranç camiasında bilinen ismini, dünyaya da duyurmayı başardı. Bu başarılarının sonucu olarak geçtiğimiz günlerde Türkiye Satranç Federasyonu; Ediz Gürel'in Avrupa Bireysel Satranç Şampiyonası'nda gösterdiği üstün performansla Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandığını açıkladı. Yoğun okul programı nedeniyle yüz yüze görüşemediğimiz Ediz Gürel, internet üzerinden sorularımızı yanıtladı.
- Dünya Kupası'nda Türkiye'yi temsil etmeye hak kazandın. Bu nasıl bir his, bunu nasıl başardın?
- Elbette çok onur verici bir duygu. Katılacağım hiçbir turnuvadan önce çok büyük düşler kurmuyorum genelde. Avrupa Bireysel Şampiyonası öncesi de amacım başarılı bir turnuva geçirebilmek, ülkemi iyi temsil edebilmekti. Gitmeden önce çok daha yoğun bir çalışma sürecim oldu, turnuvanın sonunda Dünya Kupası'na katılma hakkı kazanmak beni çok mutlu etti.
- Satranç olmasaydı, hayatında ne eksik olurdu?
- Buna cevap vermek çok zor, çünkü satranç benim günlük yaşamımın oldukça büyük bir alanını kapsıyor. Satranç olmasaydı belki masa tenisi ile daha fazla ilgilenirdim. Ama sanırım satranç olmasaydı hep bir şeyler eksikmiş gibi bir hissim olurdu.
- Senin varlığın okulundaki sınıfta satranca olan ilgiyi artırıyor mu?
- Okula gidebildiğim zamanlarda arkadaşlarım bu spor için ne kadar fedakarlık yaptığıma yakından şahit oluyor. Turnuvalar nedeniyle kaçırdığım dersleri toparlamaya çalışmak başka bir zorluk normalde. Profesyonel olarak oyuncu olmanın zor olduğunu düşünüyorlar fakat benimle satranç oynamak isteyen çok fazla arkadaşım oluyor tabii ki.
- Satrancın en çok hangi dersine katkı sağladığını düşünüyorsun?
- Satranç; analitik zekayı geliştiren bir spor dalı. Bu yönü ile en çok matematik dersime faydası oldu diyebiliriz. Bunun yanında satranç ile hızlı ve doğru karar verebilme, stres yönetimi çok gelişiyor ki, bu da her dersime ve özellikle süreli sınavlarımda zaman ve stres yönetimime büyük katkı sağladı.
TURNUVALAR ÇOK ÖNEMLİ
- Peki satranca sekiz değil de daha önce başlasaydın, daha farklı bir yerde olur muydun?
- Bunu hiç bilmiyorum, daha küçük yaşta başlasaydım, yine bu kadar çok severdim. Erken yaşta başlamak elbette büyük avantaj sağlıyor. Mesela tüm dünyanın yaşadığı pandemi sürecinde bir buçuk yıl boyunca hiç turnuvaya katılamadım. Bu benim için büyük bir zaman kaybı oldu. O süre zarfında hep çalıştım fakat turnuvaya katılmadan eksiklerinizi tam olarak saptamanız mümkün olmuyor. Satranç sporcusunun en büyük motivasyonu turnuvalara katılmaktır.
- Kardeşin var mı? Evde satranç oynadığın kimse var mı?
- Varlığından onur duyduğum bir ablam var. Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği birinci sınıf öğrencisi kendisi. Onun daha çok tenis ve voleybola ilgisi var. Annem ve babam ise amatör seviyede satranç biliyor. Yani evde satranç oynadığım kimse yok.
- Daha yolun başındasın ama hızlı ilerliyorsun. Şu ana kadar unutamadığın bir galibiyet hangisi?
- Galibiyet değil ama bir töreni unutamam. 2022 Satrancın Yıldızları Ödül Töreni, satranç kariyerimde unutmadığım ve çok mutlu olduğum anlardı. Orada diğer sporcu arkadaşlarımla bulunmaktan çok keyif aldım. Ödülümü kupalarımın yanında tutuyorum.
Hem o geceyi düzenleyen hem de her zaman yanımızda olan ana sponsorumuz Türkiye İş Bankası'na ve Türkiye Satranç Federasyonumuza çok teşekkür ediyorum.
- TBMM çatısı altında yapılan bir turnuvaya katılmıştın. Orada yaşadıklarını anlatır mısın?
- TBMM çatısı altında olmak, ülke yönetiminin tam kalbinde olmak başlı başına harika bir histi. Kaldı ki o çatının altında federasyonumuzun davetiyle böyle bir turnuvaya katılıp, ülkemizin en önemli sporcuları ile maç yapabilmenin mutluluğunu kelimeler ile tarif etmek çok zor. Hayatım boyunca unutamayacağım anılarım arasında çok önemli bir yer aldı TBMM Kupası.
- Peki Büyük Millet Meclisi'nin kurucusu Mustafa Kemal ile satranç oynamayı arzu eder miydin?
- Elbette Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile satranç oynamak isterdim. Her Türk genci gibi benim için de yaşayabileceğim onurların en büyüğü olurdu.
- Satranç dışında uğraştığın bir spor dalı var mı?
- Masa tenisi oynamayı çok seviyorum. Onun dışında okuldaki öğle teneffüslerinde arkadaşlarım ile futbol oynuyoruz.
- En son hangi film ya da diziyi izledin? Hangi kitabı okudun?
- Okul yaşamım, antrenman ve turnuvalar dolayısıyla çok fazla film izleyemiyorum. Fakat kitap okumadan uykuya daldığım gece sayısı beşten azdır. Şu anda Buket Uzuner'in Gelibolu kitabını okuyorum.
ELON MUSK'IN ZEKASINI, 64 KARE ÜZERİNDE GÖRMEK İSTERİM
- İmkanın olsa, satranç dünyası dışından kiminle maç yapmak isterdin?
- Bu çok değişik bir soru. İlk kez böyle bir şey soruluyor, teşekkür ederim. Yanıt olarak Elon Musk diyebilirim. Sebebine gelince; bilindiği üzere SpaceX uzay şirketinin kurucusu ve CEO'dur. Böylesi zekaya sahip ve başarılı biriyle 64 karelik satranç tahtasında karşı karşıya görmek çok keyifli olabilirdi. Belki bir gün gerçekleşebilir, neden olmasın!
TAHTAYI GÖRÜNCE DAYANAMAM!
- Etrafında birilerini satranç oynarken görünce hemen oyuna dahil olur musun?
- Satranç tahtasının başında birini görüp de ilgilenmemem söz konusu bile değil. Yanlarına gidip konumu her iki rakip açısından değerlendiriyorum. Fakat oyuna müdahil olmak, hamle fikri vermek o sırada maç yapanlar için hiç hoş karşılanmaz. Bana yapılmasını istemeyeceğim bir şey olduğundan fikrimi beyan etmiyorum. Ama maçları biter bitmez hemen maç teklif ederim.