Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale'yi geçemeyen İtilaf Devletleri, müttefikleri olan Çarlık Rusyası'na arka çıkamayınca Rusya'nın iç dinamiklerinin de etkisiyle Rusya'da Bolşevik Devrim patlak verdi. Çarlık Rusyası yıkılınca İstanbul o yıllarda bir yandan savaşın ağır şartlarını hâlâ yaşarken bir yandan da Beyaz Rus ordularıyla birlikte ülkeden kaçan zengin Rus sınıfı aristokratlarla birlikte perişan bir halde İstanbul'a akın etti.
Tarihçi Zafer Toprak'ın ifadesine göre Mütareke döneminin İstanbul'u İngiliz, Fransız, İtalyan askerlerinin işgalinin yanı sıra, Bolşeviklerden kaçan Rusların istilasına uğramıştı ve Rus göçmen sayısı birkaç yıl içinde yaklaşık 200 bini buldu.
PLAJ MODASINI RUSLAR GETİRDİ
Cihan Harbi ile birlikte kimi yasaklar mekân kullanımlarını da değiştirdi. İstanbul'da Mütareke'yle birlikte "mesire" anlayışı dönüşüme uğradı. Boğaz'ın pabucu dama atılırken mesire yeri olarak artık Adalar'a gidilir oldu. Bu arada İstanbullu, denizi de keşfetti. İşte bu noktada Bolşevik Devrimi'nden kaçan Rus göçmenler devreye girdi. Toprak'a göre plaj modasını da bu Rus göçmenler getirmişti.
Çok önceleri İstanbul halkı denizin kıyısında bulunan Fülürye'ye kadim çınar ağaçları ve memba sularının yanında meşhur Fülürye kuşunu dinlemek için giderdi. Rusların Fülürye plajında denize girmeye başlamasıyla yüzyıllardır denizden kaçan İstanbul halkı bu kez "Fülürye"ye koşmaya başladı. İstanbul halkının denize koşması deniz banyosundan önce göz banyosuyla oldu. Fülürye'de yarı çıplak Rus kadınları denize giriyor, İstanbul ahalisinin bir kısmı ise onları seyretmek için soluğu plajda alıyordu. Yıllarca Fülürye ismiyle bilinen bölge, Rus şivesi ile "Florya"ya dönüştü. Tarihçi Toprak Türkiye'de Yeni Hayat İnkılap ve Travma adlı eserinde Ruslar sayesinde mahremin bu şekilde büyük darbe yediğini ve kaçgöçün giderek kalktığını dile getiriyor.