Son günlerde yaşanan balina ölümleri, denizlerin plastik kirliliği yetmezmiş gibi yeni bir sorunun olduğunu ortaya çıkardı. Sosyal medyada 'gürültü' üreten troller, ani balina ölümlerini yaşadığımız korkunç deprem felaketlerine bağlamıştı. Biz de konunun uzmanına başvurup doğrusunu öğrenmek istedik. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arda M. Tonay'ın kapısını çaldık. Tonay, balinalar üzerine araştırmalar yapmak için iki kez Antarktika'ya gidip bu canlılar üzerine çalışan bir deniz sevdalısı. Aynı üniversiteden mezun olduğum için ayrıca mutlu oldum. Kendisi, bilim insanlarının ölen 12 balina ile ilgili çalışmanın detaylarını paylaştı. Ani ölümlerinin sebebi deprem değil 'ses'ti!... Ya da gürültü, ya da bilimsel adıyla insan kaynaklı sualtı gürültüsü... Üniversitedeki görevinin dışında Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkan Yardımcısı da olan Tonay sorularımızı yanıtladı.
- Akdeniz'de 12 balinanın ölümü kimilerince hemen depreme bağlandı. Ancak sebep değil sanırım...
- 9-13 Şubat'ta yedisi güney, beşi kuzeyde olmak üzere 12 gagalı balina Kıbrıs'ta karaya vurdu. Hepsi ne yazık ki öldü. Kıbrıs Yaban Hayat Araştırma Enstitüsü, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), KKTC Veteriner Dairesi ve KKTC Çevre Koruma Dairesi'nden uzmanların çalışmalarının ön sonuçlarına göre, kuzeydeki beş balinanın akustik travmaya bağlı gaz embolisi nedeniyle öldüğü düşünülmektedir. Türkiye'deki depremlerle bir ilişkisi olmadığını düşünüyoruz. Her ne kadar depremlerin akustik etki yarattığı bilinse de, karada olması ve üç buçuk gün sonra balinaların karaya vurması sebebiyle ölümlerle ilgisi yok. Ayrıca dünyada da balinaların deprem sebebiyle öldüğü bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.
- Denizleri plastikle doldurduğumuz yetmezmiş gibi şimdi 'ses'le onları canlarından ediyoruz. Uzmanlık alanınız balinalar için tehlikenin boyutları ne aşamada?
- Denizlerde çok ciddi gürültü kirliliği yaratıyoruz. Yine gagalı balinalar üzerinden gidersek, bu türün tüm dünyada askeri tatbikatlardaki düşük ve orta frekanslı sonarlardaki sesten dolayı akustik travma geçirdikleri ve toplu olarak karaya vurdukları bilinmektedir. Verilere göre, Doğu Akdeniz'de şubat ayında Kıbrıs'ın doğu, güney ve batı bölgelerinde geniş alanlarda Rusya'nın planlı askeri atış talimleri olduğu görülmekteydi. Tabi karşı kuvvetlerin de bölgede gözlem için olmaları kaçınılmaz. Ölümlerin artmasından endişe ettiğimiz için önlem amaçlı bulunan tüm ülkelerin Doğu Akdeniz'de ve özellikle kırılgan habitatları ve savunmasız fauna ve flora türlerini destekleyen benzersiz bir deniz ekosistemi olan Finike Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde planlı/plansız tüm askeri tatbikatlar durdurulmalı.
GEMİLERDE UZMANLAR OLMALI
- Balinaların ölümüne sebep olan gürültü kaynağını fark edip uzaklaşma şansları olmuyor mu?
- Akdeniz havzasında sürekli bulunan toplam 12 tür balina ve yunustan biri olan gagalı balinalar, Atlantik popülasyonundan genetik olarak ayrılmış, genellikle derin dalış (500- 1500 metre) yapan, sualtı kanyonları ve kompleks dip yapılarını seven, ancak abisal düzlüklerde de görülen ve kalamarlarla beslenen dişli balinalardır. Askeri tatbikat veya sismik sörveylerdeki ses kaynağından kaçış sırasında, normal dalış davranışının değişmesi nedeni ile vurgun hastalığında olduğu gibi gaz embolisi geçirerek ölüyorlar. Ancak bu gemilerde deniz memelisi uzmanlarının çalışması gerekir. Bu görevlilerin hem gözlem yaparak hem pasif akustik dinleme yaparak, özellikle derin dalış yapan türler için bölgedeki deniz memelisi mevcudiyetini izlemeli, ancak ondan sonra çalışmalara başlanmalıdır.
DENİZ ALTINDA, KIBRIS'TAN BÜYÜK BİR ALAN KORUNUYOR
Bu haberini yaparken karşıma çıkan "Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi" nedir?
Finike Denizaltı Dağları barındırdığı bentik ve pelajik
türler nedeniyle çok özel bir ekosistem olup
Bakanlar Kurulu Kararı ile 2013 yılında Resmi
Gazete'de yayınlanarak "Finike Denizaltı
Dağları Özel Çevre Koruma
Bölgesi" ilan edilmiştir. Bu
alan ülkemizin kara sularında
ve açık denizlerde ilan ettiği ilk koruma alanı olma
niteliğini taşımaktadır. 11 bin 242km2 (Kıbrıs'dan daha
büyük bir alan) deniz koruma alanını kapsayan Finike
Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi; soğuk
su sızıntıları, hidrotermal bacalar, çamur volkanları ile
kemostentetik biyolojik toplulukların varlığı nedeniyle
Doğu Akdeniz'de biyoçeşitliliğin korunması, biyolojik
üretimin devamı ve besin zincirinin devamı için bilimsel
olarak izlenmesi gerekli biyolojik oluşumlardır.
ÖLÜMCÜL ÇARPIŞMALARI ENGELLEMEK İÇİN ROTA ÇALIŞMALARI YAPILIYOR
Balinaların türünü korumanın dışında, popülasyonun artması için çalışmalar yapılabilir mi?
Önemli olan tehditleri mümkün olduğunca
ortadan kaldırmak. Karadeniz, Akdeniz ve Mücavir
Atlantik Bölgesinde Yaşayan Deniz Memeli
Türlerinin Korunması Anlaşması (ACCOBAMS)
üyesi ülkeler, 2013 yılında Akdeniz'de belirlenen
"Gagalı Balinalar Özel Alanları"nda sonar veya su
altı patlamalarının olduğu askeri tatbikatlarının
yapılmasından mutlak kaçınılması gerektiğine karar
vermiştir. Ancak ne kadar uygulanabiliyor, görüyorsunuz.
Yine gagalı balinalardan örnek verecek olursak,
sualtı gürültüsü dışında bu tür için Akdeniz'de
diğer tehditler; kullanımı yasak olarak akıntı ağları
(drift net) ile yapılan avcılık ve makroplastik yutulması
sonucu olan ölümlerdir. Bunun dışında daha
büyük türler olan kaşalot balinası veya uzun balina
gibi türler için en büyük tehdit gemilerle olan ölümcül
çarpışmalardır. Dünyada gemi rotalarının balina
göç rotalarından uzak tutacak düzenlemeler getirilebiliyor,
bu konuda çalışmalar var.