Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve toplam 10 ilimizi etkileyen deprem, hepimizde derin bir iz bıraktı. Hatta yetişkinlerden daha çok çocukları da etkiledi. Depremi yaşayan, enkazda kalan, ailesini yitiren çocukların neredeyse tüm hayatı bir anda değişti. Diğer taraftan akranlarının yaşadıklarına televizyon ve sosyal medyada yoluyla şahit olan, deprem ve oluşturduğu yıkımı gören çocuklar da psikolojik olarak hasar aldı. Peki, hem deprem bölgesindeki hem de bu görüntüleri izleyip empati kuran çocukların maruz kaldıkları travmalar nasıl iyileşecek?
Çocuğumuzun deprem travması yaşadığını nasıl anlarız? Şu koşullarda ebeveynler olarak çocuklarımıza nasıl bir ortam sağlamalıyız? Deprem bölgesindeki çocukları yaraları nasıl sarılacak? Tüm sorularımızın yanıtlarını uzman psikolog Tuğba Yağan'dan aldık.
-Çocuklarda deprem travması oluştuğu nasıl kendini gösterir?
-Böyle bir travma genellikle aniden olduğu için, çocukların zihinsel ve fiziksel olarak bu olaya hazırlanması mümkün değil. Yaşanan depremde, çocuklar travma sonrasındaki streslerinin göstergesi olan davranışları yaş dönemlerine göre farklı gösterirler.
0-1 yaş: Bu bebeklerin travma sonrası stres belirtileri ise, uyku düzenlerini kaybetmek, heyecan ve telaş duyguları yaşayabilir, gelişimsel becerilerini göstermede gecikme olabilir. (ilk sosyal tepkiler gibi). Nedir o sosyal tepkiler; anne-baba ve çevresindeki kişiler ya da yabancılara ses çıkararak, gülümseyerek, hareket ederek dikkat çekmek, bağ kurmak, onlarla iletişim isteği gibi...
Travma yaşayan bir bebek bu sosyal becerilerde güçlük yaşayabilir.
2-5 yaş arası: Küçük çocuklar, ailelerinin ona sağladığı kendi güvenli dünyalarını etkileyen deprem sonrasında, neyin olup bittiğini anlayabilecek yeterliliğe tam sahip olmadıkları gibi, hissettiklerini ifade edebilecek yeterli kelime dağarcığı henüz yoktur.
Bu yüzden sözel olmayan korku ve anksiyete (kaygı) tepkileri gelişebilir: ağlama, bağırma, ebeveynine aşırı derecede bağlanma, sızlanma, üzüntülü olma, korkma belirtileri, titreme, ebeveyne doğru koşma ya da kafa karışıklığı ve amaçsız hareketler gözlenebiliyor.
5 yaş ve altındaki çocukların gelişimine uygun davranışlarında gerileme görülebilir, daha küçük yaşlardaki çocukların davranışlarını gösterebilir. Nedir bunlar; alt ıslatma, dışkı kaçırma, gece kabusları yaşayabilir, yalnız kalmaktan korkar, tek başına uyumak istemeyebilir, ışık olmadan uyumayı reddedebilir. Yağmur şimşek gibi hava olaylarından korkabilir. Yeme problemleri, giyinmede ve yemek yemede anne-babadan ya da bakımını sağlayan kişiden yardım isteyebilir. Özetle bu yaş döneminde olup travma yaşamış olan çocuklar fazladan bakım ve dikkat ister.
6-11 yaş: 6-11 yaş dönemi çocuklarında, korku ve anksiyete yaygın olarak görülür. Bu yaş çocuğu gerçekçi bir bakış açısına sahiptir. Kendisinin, yakınlarının ve başkalarının deprem gibi bir olayda başına gelebilecek tehlikelerin farkına varabilir.
Ailelerinden ayrı kalmak onları korkutur. Özellikle okul ya da benzeri bir yerdeyken deprem bir daha olursa ya aileme ulaşamazsam korkusu oluşur. Felaket sonrası haberler de onları çok etkiler, bir daha deprem olursa anne babalarının öleceğinden korkarlar.
- Hemen her yerde deprem konuşuluyor. Tüm TV ve sosyal medyada deprem görüntüleri var. Çocukları bunlardan uzak tutmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Bu konuda doğru olan nedir?
- Aktif haberlerden mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışın. Yaralı sayısı, ölüm vakaları, yıkılan binalar, artçı depremler gibi haberler kaygı ve korkuyu tetikler. Ne olacağını da bilememeleri kaygılarını arttırır. Bu yüzden ebeveyn olarak çocukları dürüst bir tutum içinde depremin yaşamın içinde bir doğa olayı olduğunu ve ne gibi etkileri olabildiğine dair detaya girmeden az ve öz bilgilendirmeyi önemseyin. Çocuklarla doğal afetler üzerinden konuşmak ne kadar zor olsa da mutlaka bu konuşmayı yapmak gerekiyor. Çünkü sizin de sorduğunuz gibi, iletişim araçları çok geniş, TV ve sosyal medya herkesin hayatında. Olabildiğince çocukların evde olduğu saatlerde TV açmayın. Uyudukları saatte TV açın lütfen.
Videoları telefonunuzdan izleyin, izlerken sesleri çocuğunuzun duymaması için kulaklık kullanın. Kontrolünüz dışında görüntü ve videolara maruz kaldıysa eğer, psikolojik olarak olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek için bilsinler ki yanlarındasınız ve güvende olmalarını önemsiyorsunuz.
- Yapılan yardımlardan bahsetmek onlarda olumlu bir izlenim oluştur mu?
- Depremden etkilenen insanlara şehirden yardım gönderen binlerce insan olduğundan bahsedin. Kurum ve kuruluşların isimlerini, neler yaptıklarını, deprem bölgelerinde ne tür çalışmalar yaptıklarını anlatın. Oradakilere yardım eden profesyonellerin ve insanların olduğunu bilmek çocuğa bir nebze de olsa iyi hissettirir. Olası bir deprem durumunda kendilerine de yardım edileceğini kendi içlerinde düşünmeye başlarlar. Deprem görüntülerini izlerken, çocuğunuz şahit olmuşsa bu görüntüye, eşinizle ya da ortamdaki kişilerle umut verici konuşmalar yapın ki duysun.
SEN HAYATININ KAHRAMANISIN
- Deprem bölgesinde depremi birebir yaşamış çocukların psikolojik olarak bu travmayı en az hasarla atlatabilmesi için neler yapılabilir?
- Bu süreçte iyi bir dinleyici olmak çok önemli. Bu sayede çocuklar duygularını kolaylıkla dile getirebilir.
Ayrıca güven verici, sabırlı ve anlayışlı bir yaklaşımda bulunun. Çocukların duygularını ortaya çıkarabilmek, ifade edebilmesini sağlayabilmek için konuşabilirsiniz, birlikte resim yapabilirsiniz veya öykü oluşturabilirsiniz, hikayeleştirebilirsiniz.
Evi yıkılmış, yaşadığı fiziksel koşullar değişmiş, ebeveynlerinden birini ya da ikisini kaybeden, kardeş kaybı yaşayan, depremden sağ kurtulan çocuklar için yapılabilecekler; güven ve destek kaynağı olan ebeveyninin kaybı çocuğun hayatını birçok açıdan etkiler. Kardeşi, yakın akrabalarından güvendiği aidiyet hissettiği kim varsa onlarla birlikte yaşaması, onlardan göreceği duygusal ve sosyal destek önemli...
Sosyal destek konusunda yardımsever insanların yapacağı destekler ve sürekliliği önemli. Yakınları tarafından; güvende hissettirilmesi önemli... Hem anne hem babasını kaybetmiş ve sahiplenecek bir akrabası yok ise, bu çocukların sevgi dolu güvenilir aileler tarafından evlatlık olarak sahiplenilmesi, ya da koruyucu aile olunması çocukların yaşamında geleceğe dair umutlarını arttıracak mucizeler. Depremden kurtuluşunu; "Sen hayatının kahramanısın. Hani şu çizgi filmlerde izlediğin neydi o kahramanın adı, işte sen tam o gibisin" diyerek küçük yaştaki bir çocukla sevgi ve ilgiyle konuşmak önemli. Çocuklar kendi içlerine çekilebilir, duygularını bastırabilir, zorlamadan konuşmaya teşvik edin, çocukların duygularını açığa çıkarması, o duyguların işlenmesi gerekiyor. Ben de deprem bölgelerindeki çocuk ve yetişkinlere yaşadıkları bu zorlu dönemle başa çıkabilmelerine destek olabilmek için, yaşadıkları travmanın kendilerine ve yaşamlarına etkilerini azaltmalarına yardım edebilmek için deprem bölgelerine giderek sahada psikolojik destek vereceğim. Alanda profesyonel olan birçok uzmanında destek vereceğinden şüphem yok.
BÜYÜKLERE GÜVEN SARSILABİLİR
Deprem karşısında anne-babasının, yetişkinlerin zayıf düştüğüne şahit olmaları da, çocukların onlara duydukları güveni sarsabilir. Çünkü çocukların dünyalarını güvenli hale getiren ilk kişiler ebeveynleridir. Okul çağı çocuklarında da regresyon dediğimiz alt ıslatma dışkı kaçırma, gece yalnız uyuyamama, karanlıktan korkma, kabus görme, uyku bölünmesi görülür. Aynı zamanda aileye karşı itaatsizlik ve aşırı düşkünlük gibi gerileme davranışları gözleyebiliyoruz. Çocuk depresyonu, baş ağrısı, bulantı, görme ya da işitme problemleri gibi somatik şikayetleri ortaya çıkabilir. Zaman zaman pervasız davranışlar gösterebilir. Okula gitmeyi reddedebilir, okul başarısında düşme, okulda davranış problemleri gösterebilir, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon problemi, akran ilişkilerinde problemler, kavga etme, daha önce zevk aldığı şeylerden uzak durma gibi davranışlar gözlenebilir.
YAŞAMA UYUMDA ANNENIN ROLÜ BÜYÜK
Afet sonrasında anne-babanın ve aynı evde yaşadığı kişilerin verdiği tepkiler, çocukların reaksiyonunu çok etkiler. Yapılan bir araştırmada, annenin sıkıntısının çocuğun yaşadığı duygusal ve davranışsal güçlüklerin süresini etkilediği gözlenmiştir. Başka bir araştırmada da yaşı çok küçük çocuklar dışında, çocukların travmaya verdikleri tepkilerin anne-babadan bağımsız oluştuğudur. Çocuk travmayla bahşetmeye çalışırken yanında olan yetişkinler, travma sonrasında çocuğun yaşama uyum göstermesinde önemli rol oynar.