Bir insanın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu, huyunu suyunu, hayata bakış açısını, tutarlılığını, insani duruşunu birçok detaya bakarak ortaya çıkarabilirsiniz... Konuşmalarıyla davranışları arasındaki tutarlılık, sözlerinin arkasında durup durmaması, son beş-10 yıl içinde hayatındaki tutarlılık... Felaket anlarındaki tutum ve tavırları... Görev bilinci ve sorumluluğu... Dürüstlüğü, güvenilir ve objektif oluşu... Binlerce madde ekleyebiliriz bu listeye... Sabah kalkıp marketten alışveriş yaparken ki haliniz ve tavrınız bile sizinle ilgili çok şey söyler... Ve tabii ki seçimleriniz anlatır en çok sizi... Hayatınız boyunca birçok şey seçersiniz... Bu seçimleriniz arasında kıyafetleriniz de vardır... Yani üzerinize giydikleriniz sizinle ilgili, sizin tahmin ettiğinizden bile daha çok şey söyler... "Kim söylüyor bunu? Nerden çıktı bu konu şimdi?" diye soranlarınıza şu yanıtı verebilirim kısa süre açıklanan bir Harvard Üniversitesi araştırmasından çıktı bu konu... Evet evet doğru okudunuz... Dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan Harvard Üniversitesi, kısa süre önce kıyafet ve giyim tercihleriyle kişilik arasında bulunan bağı masaya yatırdı. Ve bu iddialı araştırma için Massachusetts Genel Hastanesi, Londra Moda Moda Tasarım Üniversitesi, Sanat Üniversitesi gibi birbirinden prestijli akademik kurum da yine bu araştırmaya destek olmuş...
LİDERLİK YETKİNLİKLERİ FAZLA
Sonuçta şöyle düşünün hayatınız boyunca en az 29 bin kez giyiniyorsunuz... Yani giyinmek, kıyafet tercihi, kombin tercihi ile aldığınız kararlar sizinle ilgili oldukça fazla veriye ulaşılmasını sağlıyor. Araştırmada yer alan Harvard Tıp Fakültesi öğretim görevlilerinden Nancy Etcoff bu konuya nasıl değinmeye karar verdiklerini şöyle anlatıyor, "Karar verme ve bunun üzerinden kişilik analizi yıllardır akademik çevrelerin yaptığı sayısız araştırmaya konu oldu. Müzik, resim, estetik tercihler gibi sayısız konu üzerinden seçim ve kişilik konusu masaya yatırıldı... Ancak şu ana kadar giyinme konusu üzerinden tercih ve kişilik masaya yatırılmadı. Tasarımcılar, markalar ve belki de kişisel olarak bizler bu duruma dair belirli detaylara sahip olabiliriz. Ancak bu durum hiçbir zaman şu an olduğu gibi akademik bir araştırmaya konu olmadı" diye konuştu. Haydi gelin şimdi bu araştırmanın detaylarını yavaş yavaş mercek altına alalım... Araştırma 307 kadın ve 191 erkek üzerinde yapıldı. Ve sonuç olarak kıyafet tercihleri üzerinden dört farklı kişilik tipi olduğu ortaya çıktı. Gerekliliklere konsantre olanlar, rahatlığına düşkün olanlar, cinsiyetlerinin altını çizmeye odaklananlar ve trendleri yoğun bir şekilde takip edenler. Güzellik ve giyinmekle ilgili tercihlerin kişiliğe dair çok önemli bilgiler verdiğine işaret eden Etcoff bu yıl piyasaya çıkardığı En Güzel Hayatta Kalır: Güzellik Bilimi isimli kitabına da gönderme yaparak, "Milyar dolarlık moda endüstrisi bizim kişiliklerimizi şekillendiriyor. Kişiliğimizi şekillendirdiği gibi bilinçli olmadan bizim karakterlerimizi ortaya koymamızı sağlıyor. Bir giyinme tercihi sizin hakkınızda sizin sandığınızdan daha çok bilgi verir. Kazandığımız paranın azımsanmayacak büyüklükteki bir kısmını giyinmek için harcarız. Tam da bu konuda çok da farkında olmadan yaptığımız tercihler bu araştırmaya konu oldu. Deneklerimizin davranışları üzerinden yaptığımız detaylı incelemede dört ana başlığa ayırdık kıyafet seçimi üzerinden kişilik analizini. Cinsiyetini merkeze alarak giyinen, kendi cinsiyetinin farkında olarak kıyafet tercihinde bulunanların daha öz güvenli, kendi varlığına ve iyiliğine daha odaklı bireyler olduğunu fark ettik. Bu kişilerin liderlik yetkinliğinin daha fazla olduğunu da belirtebiliriz.
KENDİLERİNE DÖNÜK BİREYLER
Pembe, lila, turkuvaz ve kırmızı tonlarını rahatlıkla kullananların da bu gruba dahil olduğunu söyleyebiliriz. Lacivert, mavi ve kahverengi tonlarının gerekliliklere konsantre olan ve görev bilinci yüksek insanlar olduğunu da söyleyebiliriz mesela. Bu kişilerin sosyal olaylarla daha ilgili olduğunu, duygusal olarak daha sağlam karakterlere sahip olduğunu da belirtmek gerekiyor. Konforuna ya da rahatlığına düşkün olduğunu söylediğimiz grup tahmin edeceğiniz üzere spor giyim ağırlıklı giyinen, üzerlerinden eşofman takımlarını ya da taytlarını çıkarmayan bireylerden oluşuyor. Bu kesim de liderlik duygusu güçlü, kendilerine dönük olarak tanımlanabilir... Trendi olarak isimlendirdiğimiz kesim ise görsel sanatlara düşkün, genç bir ruha sahip, kendinden emin bireylerden oluşuyor. Bu kesim polo yaka tişörtleriyle, tulumlarıyla ve jean meraklarıyl dikkat çekiyor.
DÜNYANIN EN BİLİNEN BİNASINA TÜRK DOKUNUŞU
Son dönemde Türk modası adına hepimizi gururlandıran çeşitli çalışmalarla ilgili haberler alıyoruz. Bu haberlerden sonuncusu da uzun yıllardır ABD'de çalışmalarını sürdüren moda tasarımcısı Peyman Umay'dan geldi. Umay dünyanın en bilinen binalarından biri olan Empire State'in 15 yıl sonra yenilenen üniformalarını tasarladı. Umay imzalı kıyafetleri binada görevli 100'lerce çalışan giyecek. Dünya basının da övgüyle söz ettiği bu özel çalışmanın detaylarını öğrenmek için geçtiğimiz günlerde tasarımcıya ulaştık. İşte onun ağzından bu iddialı projenin detayları:
Tasarım sürecinde omuzlarımda ciddi bir yük hissettim açıkçası... Bina 15 yıl sonra ilk defa uniforma değiştiriyordu, o yüzden hissettiğim sorumluluk büyüktü. Bir de New York'u New York yapan böylesine ikonik bir yapının üniformalarını tasarlayabilmek, binanın nefes kesici karakterini, gerçek ruhunu bir kıyafet ile doğru yansıtabilmek hiç kolay değildi.
Ben de yaklaşık 15 yıl kadar önce New York'a taşındım. Bu bina bir tasarımcı olarak benim en büyük esin kaynaklarımdan biri... Binanın fotoğraf ve videolarından oluşan kişisel bir koleksiyonum var. Ancak bu proje onaylanınca binanın içerisinde ve etrafında çok zaman geçirdim. Binanın her bir köşesini resmen ezberledim. Ve üniformayı tasarlarken her detayında binanın içinde ve dışındaki köşeleri görmeye çalıştım.
Tasarımımda tüm ceket ve yeleklerin sol göğsünde binanın orijinal mimarisi ile birebir olan ve 11 bin 839 adet iğne vuruşuyla işlenmiş nakış armalar var. Bina görselinin yer aldığı kravat kumaşı ve lazerle işlenmiş logolu metal düğmeler gibi detaylar binanın köklü mirasına ve art deco mimarisine dokunuşlar yapıyor. Binanın yeni restore edilen Fifth Avenue lobisindeki 23 ayar altın tavanındaki çarklara selam veren özel üretim astarlar da detaylardan sadece bazıları.
Bina çalışanları için tasarladığım yeni üniformanın, binanın ikonik geçmişi ile fütürist bir vizyonun kusursuz bir birleşimi olduğunu düşünüyorum. Ekibim ve ben, sadece bir üniforma yaratmaktan çok daha fazlasına; fonksiyonel ve modern tasarım detayları ile binanın köklü kimliğini öne çıkarıp, binanın gerçek ruhunu yansıtmaya odaklandık.
Bu proje için ilk adımı 2020 yılının şubat ayında attık. Üniformalar üzerinde bir çalışma yaptık ve bina yönetim merkezine bu çalışmamızı bir sunumla anlattık. Yaptığımız sunuma aldığımız tepkiler çok hızlı ve olumlu oldu. Görüşmelere başladık. Ancak çalışmanın nihayete ermesi pandemi nedeniyle bir hayli gecikmeli oldu. Çok uzun bir onay süreci geçirdik. Sözleşmeleri finalize edip imzalamamız bile bir yıl kadar sürdü.
Tabii ki pandemi öncesinde yapılan çalışmayla şu an onaylanmış üniformalar arasında bazı farklılıklar var. Sonuçta pandemi hepimizi ve modaya olan bakışımızı değiştirdi.
Sonuç olarak City View Blue renkli detayları bulunan Empire Steel grisi 4 parçalı tasarım çalışanlar arasında yapılan oylamayla seçildi. Yaklaşık 2-3 aylık bir üretim sürecinden sonra 2022 yılının sonunda üniformalar tamamlanıp teslim edildi.