Hep yazıyorum modayı sadece para verip satın almak üzerinden masaya yatıracak olursak hiçbir eğlencesi olmaz diye... Modanın temeli tabii ki ekonomidir... Ekonomik göstergelerin en somut şekilde ortaya konulduğu alandır... Kriz ve savaş dönemlerinde kullanılan kumaşlar değişir en basitinden... Kadınların ve erkeklerin satın alma güdüleri farklılaşır... Ya da ekonomik durumun kabul edelim en net göstergelerinden biridir moda... Maddi durumunuzu gösterir doğru ama paraya son kaç yıl içinde sahip olduğunuzu da gösterir... Her markanın, her trendin peşinde koşuyorsanız yeni sahip olmuşsunuzdur paraya eskilerin değişiyle olsanız olsanız sonradan görmesinizdir ve tüm satın alma eğiliminiz bunun net bir göstergesidir... Paraya sahip oldukça modaya dair arayışınız şekil değiştirir, beklentileriniz yeniden şekillenir... Çok olmasına, trend peşinde koşmaya doymuşsunuzdur ve daha az daha kaliteli daha size özel parçalar kıymetlenir gözünüzde... Dediğimiz gibi moda size ve topluma dair birçok şeyin göstergesidir... Ekonominin olduğu kadar psikolojinin de en büyük göstergesidir mesela... Bir insanın olduğu ya da olmadığı her ne varsa iyi bir moda okuyucusu üzerindekilere bakarak analiz eder... Kelimelere, uzun sohbetlere gerek yoktur... Özellikle de bir insanın psikolojisini, bir dönemin genel ruh halini çözmenin en kolay yolu modaya şöyle biraz daha analiz ederek bakmaktır... Özellikle de renkler hem modanın hem de psikolojinin temeli diyebiliriz... "Nereden de geldik şimdi renklere? Ay ne varsa onu alıyoruz mağazadan... Ya da siyah zayıf gösterir demişlerdi öylesine hep siyah bir şeyler satın alıyorum" diyorsanız işte bu yazı tam da size göre... Hiçbir şey rastlantısal değildir hayatta, modada özellikle de kişisel ya da toplumsal psikolojilerimizde... Bir renk bir anda hepimiz arasında popüler olmaz ya da siyah rengi hepimiz aynı nedenlerle tercih etmeyiz... Ve aslına bakarsanız bu yazının ana çıkış noktası bir anda her yerde görmeye başladığımız hatta TikTok gibi platformlarda aşırı popüler olan vanilya kız trendiyle, sağımızı solumuzu saran metalik dalgası... Hadi gelin bir anda bu iki farklı rengin neden ve nasıl hayatlarımızda baskın olduğuna daha yakından bakalım...
1940'LARDAN BERİ...
Biliyor musunuz renk psikolojisi fikri ilk olarak 1940 yılında Kurt Goldstein tarafından ortaya atıldı... Renklerin yani belirli renkleri seçmenin hem belirli psikolojik nedenleri olduğundan hem de bu seçimlerin bazı psikolojik reaksiyonlara neden olduğundan ilk bahseden Goldstein oldu. Bu ünlü Alman psikiyatrist renklerin dikkat ve odaklanma konusunda çok etkili olduğunu belirtti mesela. Her rengin bizde farklı duygular yarattığını, karşımızdaki insanlar üzerinde de kullandığımız renklerle belirli manipülasyonlar yapabileceğimizi ortaya attı... 20'inci yüzyılın başlarında da ABD'de halkla ilişkiler ve pazarlama sektörlerinde çalışan uzmanlar bu renk konusunu daha da derin bir şekilde masaya yatırma kararı aldı. Hangi renklerin insanları bir mağazaya çekeceğini, hangi rengin bir bankaya daha çok güven duymanızı sağlayacağını, hangi renkte takım elbiseler giyen bir siyasiye oy verme ihtimalinizin daha fazla olduğu üzerinde kafa yormaya başladılar... Renklerin psikolojik etkisi bu kadar net bir bilimsel araştırma dalı haline geldi kısaca... Yapılan araştırmalar, bir insanın karşısındaki insanın üzerindeki renklere yaklaşık 90 saniye baktıktan sonra o kişi hakkında karara vardığını ortaya koydu mesela...
PSİKOLOJİK YANSIMA
Bu ilk alınan kararın bu kişiyle ilerleyen dönemki iletişiminde de yüzde 62 ile yüzde 90 oranında etkili olduğu ortaya çıktı... Yani renkler bilinçaltınızda sizin hiç farkında olmadığınız kadar güçlü bir etkiye sahip diyebiliriz net bir şekilde... Doğru renkleri seçerek karşınızdaki kişinin size güven duymasını, yanınızda rahat hissetmesini ve samimiyetinize inanmasını da sağlayabilirsiniz mesela... "Bu kadar mı etkili bu renk konusu? E peki bu sezonun favorisi vanilya tonları ve metalik renkler ne ifade ediyor?" diye soranların sesini duyar gibiyim... Bejler, ekrular, kırık beyazlar kısaca vanilya tonları sizin daha arkadaş canlısı, daha yaklaşılabilir ve daha huzurlu görünmenizi sağlar... Bu renkleri giyenlerin ayakları yere basan, pratik ve sağlıklı kararlar veren bireyler olduğunu düşünmeye meyilliyiz... Bu renkleri seçenlerin destekleyici, daha sağlam yapılı ve kararlı kişiler olduğunu düşünürüz içgüdüsel olarak... "Peki ne oldu da bu renkler bu kadar ön plana çıktı, popüler oldu?" diye soranlara hemen söyleyeyim 2019 sonundan 2022 yılının ortalarına kadar son derece zorlayıcı bir pandemi süreci yaşadık hatırlarsanız. Ev giyimi, eşofman takımlar hatta pijamalar arasında geçirdik hayatımızı... Ve sonra 2022 yılı ortasında tüm dünya ile birlikte yeniden eski bildiğimiz hayata geri döndük. Oysa ne psikolojimiz ne de dünyanın genel ekonomik durumu pek de iç açıcı değildi... Yeniden yumuşak, bizi sağlam, güvende hissetirecek bir şeylere ihtiyaç duyduk. Bu renk tonları da tam olarak bu nedenle hayatlarımıza girdi... Sosyalleşebilen, iletişim kurabilen, güvenilir, sağlam insanlar olduğumuzu da göstermeye ihtiyaç duyduk bir yandan da...
ALTININ VERDİĞİ GÜVEN VE FEMİNEN ENERJİ İÇİN GÜMÜŞ
"E peki metalikler... Her yerde bir yandan da altın, gümüş ve bakır tonları var... Madem bu vanilya tonları bu kadar psikolojik olarak ihtiyaç duyulan renklerdi peki nereden çıktı o zaman metalikler?" diye soranlara da hemen kısaca yanıt vermeye çalışayım. Metalik renkler doğal olarak değerli metalleri akıllara getirir... Altın gibi parlamak istiyoruz aslına bakarsanız hepimiz... Hepimiz altının, maddi gücün verdiği güvene ihtiyaç duyuyoruz bugünün zorlu yaşam koşulları içinde... Yani güç, korunma, emniyet ve konfor şu anda o ışıltıyla psikolojik olarak almak istediğimiz duygu... Başarıya, zaferlere, kazanca ihtiyaç duyuyoruz... Ve tüm bunlara sahip olduğumuzu da dışarıya yansıtmanın peşindeyiz bir yandan da... Altının bir sıcaklığı var derler o metalin yaşattığı güven duygusuna ihtiyaç duyuyoruz aslına bakarsanız tüm dünya olarak... Ve gümüş... Kadın enerjisinin, ayın, gecenin, gizemin ve duyguların metali... Ayrıca sakinliğin, arınmanın ve aydınlanmanın metali... Gümüş yansımaların yüz yıllardır sizin duygusal ve ruhsal olarak kendinizi daha rahat açabilmenizi, gizemin ardını görmenizi ve tüm kapalı kapılardan geçmenizi sağladığına inanılır. Hem dengeyi hem de istikrarı bulmanızı sağlar bu tonlar... Yani bu renkleri seçmek hem bu duyguları aradığınızı gösterir hem de dışarıya tüm bu özelliklere sahip olduğunuzu dışarıya yansıtır. "Peki ya bakır?" diyenlere bakırın kadın enerjisinin, düşüncenin, dengenin, sakinliğin rengi olduğunu söyleyeyim... Kadınlar, bu renkleri kullanarak bir yandan da birkaç yıl boyunca korkular, panik ve hatta acıyla yıpranan kadınlık enerjilerini yükseltmenin ve yeniden ortaya koymanın peşindeler...
LÜKSÜN BURSA'DAKİ ADRESİ
Hatırlar mısınız bundan birkaç ay önce tüm ekip arkadaşlarımızla Bursa'daydık... Atış Şirketler Grubu'nun 'Hayallerin Şehri' sloganıyla Bursa'da hayata geçirdiği Down Town projesi için özel bir çalışma gerçekleştirmiştik. Hatta ben de tasarımcı Arzu Kaprol, Birleşmiş Markalar Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel ve manken Tülin Şahin'in katıldığı ve halka açık olarak gerçekleştirdiğimiz moda oturumunu yönetmiştim... İşte bu hafta Bursa'nın en büyük karma yaşam projesi olan ve 650 bin metrekarelik alana inşa edilen Down Town için düzenlenen özel bir basın etkinliğine katıldım. Vakko Grup, Down Town projesiyle lüks deneyimini Bursa'ya taşıyacağını ve yaşam merkezinde 4 bin metrekarede tüm markalarıyla yer alacağını duyurdu. Bu etkinlikte konuşan Atış Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Atış, "Vakko yatırımımız içindeki en büyük ve en önemli işbirliğimiz. Bursa bölgesinde lüks yaşama değer katacak Down Town, yeni nesil alış veriş deneyimi yaşatacak. Burada her yapılanmada lüksü ve çizgi üstü deneyimleri müşterilerimize sunacağız. Proje yatırım tutarı 300 milyon doları inşaat, 100 milyon doları arsa maliyeti olmak üzere toplam 400 milyon dolar.72 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip projenin şu anda yüzde 70'inde kiralama sözleşmesi imzalandı" dedi. Bu yaşam projesi içindeki yatırımlarının bir AVM'deki en büyük toplam alana sahip projeleri olduğunu ifade eden Vakko CEO'su Jaklin Güner ise "Yaklaşık 4 bin metrekarelik alanda Vakko dostlarıyla 7 mağazamızla 500 bin yeni müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Bursa yatırımlarıyla birlikte bölgede 300 kişiye istihdam sağlamayı planlıyoruz. Down Town'daki mağazamızı 2023 yılı içinde açacağız" diye konuştu. Sözün kısası Bursa'yı lüks deneyime doyacakları iddialı bir proje kucaklıyor.