Öfke aynı mutluluk gibi normal bir duygudur. Ancak öfke duygusunun mutluluktan en önemli farkı öfkenin kontrol edilmesi gereken ve fazlasının kişiye ve çevresindekilere zarar verebilecek olduğudur. Öfke duygusunu kontrol etmek bundan ötürü özellikle evliliklerde ve aile içi ilişkilerde önemsenmesi gereken bir konu olmaktadır. Evlilikte eşlerden birinin veya her ikisinin öfke duygusunu kontrol edememesi ve bu durumla birlikte bu yüksek öfkenin evlilik ilişkisini ciddi bir şekilde etkilemesi bazen ilişkileri boşanmaya kadar götürebilir.
Evlilikte öfkeyle başa çıkmada en temel kural, bu durumun bireysel bir problem olsa bile çiftin bu durumu birlikte çözmeye çabalamalarıdır. Burada alınması gereken en önemli karar çiftin herhangi bir duygu ve düşünce hissettiğinde bunu içinde biriktirmeden karşı tarafa rahatça aktarabilmesidir. Kişinin hissettiği duygu ve düşünceleri biriktirmeden eşiyle paylaşmış olması, bunların birikmesini engelleyerek olası bir öfke patlamasının önüne geçecektir. Böylece çiftin arasında çıkan problem daha büyümeden kontrol altına alınmış olacaktır.
Evlilikte öfke yönetmedeki bir diğer altın kural ise öfkenin ortaya çıkış sebebinin anlaşılmasıdır. Eşlerin öfkelenmesine neden olan şeylerin bilinmesi öfke yönetimini daha kolay hale getirecek ve öfkeyi ortaya çıkaran durum hakkında çözüm bulunabilmesi için önemli bir adım olacaktır.
KARŞI TARAFI SUÇLAMAYA MEYİLLİDİRLER
Evlilikte yaşanan öfke problemleri genellikle bireyin veya çiftin öfkesini kontrol edememesi sonucu yaşanmaktadır. Öfkesini kontrol edemeyen kişi genellikle;
- Kendi yaşadığı problemler için karşı tarafı suçlamaya meyillidir.
- Duyguları sıklıkla değişim gösterir.
- Özgüvenleri çok düşüktür. Dış çevreye karşı kendilerine karşı çok güven duyduklarını göstermiş olsalar da kişinin içeride hissettiği çok farklıdır.
- Öfkenin ailesine ve çevresine zarar verdiğini asla kabul etmezler.
- Her duruma çok kolay alınganlık gösterebilirler.
EVLİLİKTE GENEL OLARAK ÖFKENİN NEDENLERİ
- Partnerlerden birinin aile öyküsünde öfke kontrol sorunu olması.
- Sürekli öfkeli bir ebeveynle birlikte yaşamış olmak...
- Çiftin yaşantılarındaki problemlerde eş, dost, akrabaların da söz hakkının bulunması...
- Kişilik yapısının öfke ve şiddet gibi durumlara eğilimli olması...
- Maddi kaygılar...
- Psikolojik sebepler...
- İşsizlik...
ÇÖZÜM ÇOK ZOR DEĞİL
Öfke bireylerin kendilerini ifade edebilmeleri veya kendisini tehlikelerden korumak için kullanıldığında sağlıklı bir duygu olmaktadır. Ancak öfke kişide kontrolsüzce davranışlara yol açıyorsa öfke artık başa çıkılması gereken bir duygu olmaktadır. Eğer başa çıkılmazsa bu durum kişinin hem ilişkilerini hem de kendisini çok daha olumsuz bir tabloya sürükleyecektir. Bu durumda da artık öfke başa çıkılması gereken bir duygu olmaktadır. Öfke ile başa çıkabilmek için:
- Öfkenizi sahiplenin: Öfkenin size ait olduğunu ve size bir şeyleri göstermeye çalıştığını anlayın. Öfke genellikle en yakınınızdaki kişiye yani eşinize yönelir. Fakat bu durum çoğunlukla eşinizden çok sizinle ilgilidir. Partnerinizle ilgili şikayetleriniz oluyor olsa da, duyguyu ne şekilde ortaya çıkardığınız tamamen sizinle ilgili bir durumdur.
- Öfke size aitse onu kontrol etmek de size aittir: Öfkenizi sahiplendikten sonraki aşamada öfkenin neyle ilgili olduğunu keşfetmek önemli olmaktadır. Bu durumda öfkeyi ortaya çıkaran partnerinizin davranışına değil de kendi duygunuza odaklanın. Bu durum partnerinizi haklı çıkarmaya çalışmak için değil de kendi duygunuzu tanımak, anlamak ve dönüştürmek için önemlidir. Bu durumla birlikte duygularınızı ifade edip ilişkide sağlıklı bir şekilde çözüm bulmaya gidebilirsiniz.
- Hangi duyguyu öfke ile örttüğünüzü keşfedin: Öfke genellikle yumuşak duyguları gizleyen bir savunma duvarıdır. Birincil duygular olan incinmek, korkmak vb. Tür duygularımızdır. Duyguları gizleyen öfke savunmasız hissetmeye karşı koruyucu bir duygudur.
- Sorunların kökenini keşfetmek: Çiftler arasında çatışmaya yol açabilecek belirli konular vardır. Bu konularda öfke ile tepki göstermek genellikle olgunlaşmamış bir tepki vermeye eşdeğerdir. Bundan dolayı sorunlarda mümkün olduğunca olgun yanıt vermek için 'Bu durum en iyi halim mi?' diye sormak faydalı olacaktır.
- Kendini kontrolü güçlendirmek: Öfkenin ortaya çıkışındaki en önemli durum kişinin sabır ve beklemek gibi eylemlerden uzak oluşudur. Bundan dolayı yapılacak olan egzersizler sabır ve bekleme içermelidir.
- Kişinin kendisini sakinleştirmeyi öğrenmesi: Öfke anında nefes alış verişte bazı değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklik de vücuda tehlike sinyali vererek öfke yönetimini daha da zorlaştırmaktadır. Bundan ötürü öfke anlarında nefes egzersizleri yararlı olacaktır. Özellikle diyafram nefesi dediğimiz burundan derin bir nefes almak ve ağızdan bu nefesi yavaşça bırakmak vücuda her şeyin yolunda olduğu mesajını vererek kişinin sakinleşmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda öfkeyle baş etmede yoga ve meditasyon gibi çalışmalar da etkili olmaktadır.
- Öfkenin sorun çözmede etkisizliğini görmek: Öfke eğer ki bir sorun karşısında verilen bir tepki olmuşsa çoğu zaman o durumu halletmez aksine daha da çıkmaza sokar. Normalde sakin bir iletişimle halledilebilecek olan öfke durumuna, birlikte genellikle çözüm çok daha zor bir hal almaya başlar.
- Öfkeli anlarda ortamdan uzaklaşmak: Özellikle öfkenizin çok yüksek olduğunu hissettiğinizde çevrenizdeki kişilerle bir süre iletişime geçmeyip ortamdan uzaklaşmanız ilişkisel anlamda yüksek hasarlar vermenizi engeller. Ortamdan uzaklaşıp öfkenizi tanımanız, anlamanız ve nefes egzersizleri ile başa çıkmaya çalışmanız sizi öfke yönetme becerisinde de geliştirecektir.
- Öfkeyi dönüştürmek: Öfkenizle espri yoluyla başa çıkmaya çalışmak azaltacaktır. Özellikle kendinize 'bunda da kızılacak ne var ya 'gibi espritüel bir dille yaklaşıp öfkenizi bir nebze olsun azaltabilirsiniz. Fakat kendinize karşı kullandığınız bu dil aşağılayıcı veya küçümseyici olmamalıdır.
- Terapi almak: Öfkeyi yönetmede büyük zorluklar yaşıyor ve başa çıkamıyorsanız bir uzmandan destek almak yararlı olacaktır. Terapilerin asıl amacı duyguyla ifade edilen öfkenin yerine akılcı sözcükler koyabilmektir.