Duygusal ilişkiler, çoğunlukla yüksek duygularla başlar. Heyecan, tutku, sadakat, özlem, sevgi, arzu... Fakat kabul de etmek gerekir ki, bu duygular her zaman aynı derecede kalmaz. Zamanla ya azalır ya da farklı duygulara dönüşüm gösterir. Yaşadığınız ilişki ne kadar sağlıklı olursa olsun, duygularınızın aynı şekilde hissedilebilmesi mümkün olmaz. İlişkiyi sürdüren duygu da zaten ilişkinin en başında hissedilen tüm duyguların dönüşebileceğini kabul etmek ve bu dönüşüme olumlu katkılar yapabilmekten geçer. Aldatmanın genellikle tek bir sebebi yoktur. "Heyecan bitti aldattım", "Değersiz hissettim aldattım", "Kendimi kontrol edemedim, aldattım" gibi bahaneler artabilir. Aldatmanın genel geçer tek bir sonucu yoktur. Bazı kişiler aldatma sonrası ilişkilerine ikinci şansı tanıyabilirken, bazıları ilişkiyi tamamen sonlandırmayı seçebilir. Aldatılan kişi, genellikle olay sonrası kendinde eksiklik arama eğiliminde olmaya başlar. Daha az güzel, daha az anlayışlı vb. durumlarla kendini suçlar. Fakat aldatma tamamen sadakatsizlik gösteren bireyle ilgili sorunlu bir durumdur. Aldatma sonrası her iki kişi de ilişkiyi onarmak istedikleri zaman, aldatan kişinin bu davranışı neden yaptığı da çözülebilir. Bu noktada, her iki birey de birbirlerine olan duygularını anlayabilirse, ilişkinin kurtarılması mümkündür. Hatta her iki tarafın birbirini anladığı, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşıladığı yeni kurulan bu ilişki, bazen eskisinden daha da sağlam olabilir.
Çözüm yolları
Aldatan partner öncelikle yaptığı davranışın sorumluluğunu üstlenmeli ve kabul etmelidir. "Evet, ben aldattım ve hata yaptım" diyebilmelidir. Kabullenme olmadan ilişkinin olumlu yönde ilerleme göstermesi mümkün değildir.
Aldatılan kişinin şüpheleri uzun bir süre devam edecektir. Bundan dolayı aldatılan kişi bir şeylerden şüphelendiği zaman gizli oyunlar yapmak yerine, uygun bir ortamda açık bir ses tonu ve sağlam bir beden diliyle partneriyle konuşmalıdır.
"Sen dili" ile suçlamalar yapmak iletişimsizlik yaratarak gerilimi arttırır ve çözüm sağlamaz. Bundan dolayı "Sen dili" ile konuşmak yerine birbirinize hislerinizden bahsedin. Suçlamak, hesap sormak gibi durumlar ilişkinin daha da çıkmaza girmesine neden olur.
Aldatıldığınızdan emin olduğunuz durumda bunu partnerinizle açıkça konuşun. Hemen bir şeyleri kestirip atıp ortamı terk etmeyin. Nedenlerini dinleyin ve partnerinizden bu durumu açıklamasını isteyin.
Aldatılma yaşanan kişi, genellikle bu yoğun olumsuz duyguyu bir an önce birileriyle paylaşarak rahatlamak ister. Fakat bu gibi durumlar, üçüncü kişilere anlatılmadan önce çiftler arasında çözülebilmelidir. Kişi, başkalarına anlattıktan sonra kendini ilişkiyi sonlandırma zorunluluğunda hissedebilir. İnsanların ondan ayrılmasını beklediğini düşündüğü için de bu kendi başına karar vermesinin önüne geçer. İnsanların "Neden hala bu kişiyle devam ediyorsun, neden ayrılmadın?" gibi söylemleri, sağlıklı kararlar almayı engeller.
Aldatılmak başa gelen bir kader değildir. Bundan ötürü aldatılan kişinin bunun sebebi kişinin kendisinde değildir.
Aldatmak belirli bir cinsiyete özgü bir davranış kalıbı değildir. Aldatmayı belirleyen şey, bireyin yetişme tarzı, çocukluğu, yetiştiği sosyal çevre, evlilikten ve ilişkiden beklentileridir. Aldatılan kişi bundan ötürü aldatan kişiden ayrılsa bile, yapılan hatalı davranışı belirli bir cinsiyete yüklemeden kendi içinde çözümlemelidir.
Siz elinizden geleni yapmış da olsanız, her açıdan yeterli özelliklere sahip bir partner de olsanız aldatılmanız sizin herhangi bir özelliğinizin varlığı veya yokluğu ile ilgili değildir. Her aldatma evliliğin tamamen sorunlu olduğunun göstergesi değildir.
Aslan oğlum, sana kız mı yok!
Erkek çocukların büyüdüğü aile ve toplumda özellikle cinsiyete yönelik "Aslan oğlum, istediğini yapabilirsin, sana kız mı yok!" gibi cümlelerle büyütülüyor olması sadakati azaltmada erken çocukluğun önemli bir etkisi olduğunu göstermektedir. Kişi bu cümleleri işittikçe hayatta hep farklı alternatifleri olabileceğini ve daha iyisini bulabileceğini düşünür. Bundan dolayı daha çocuklukta yetiştirme tarzlarına dikkat etmek gerekir.
İlişkiyi bitirmeniz gereken durum
Eşinizi, partnerinizi aldatmak istemiyor fakat kendinizi bunu yapmaktan da alıkoyamıyorsanız çift olarak terapi desteği almanız gerekebilir. Eğer destek alındığı halde davranış sürüyorsa da en sağlıklısı bu ilişkiyi sonlandırmaktır. Çünkü eğer ilişki zorla sürdürülmeye çalışılırsa gittikçe daha da olumsuz bir hale bürünmeye başlayacaktır.
Altında ruhsal bir problem olabilir
Aldatma temelinde bir bağlanma ve ilişkide bütün olmada kişinin zorlanma durumudur. Bazen kişi yaşamda hiçbir sorunu olmasa da aldatabilir. Bu durum, kişinin kendisi dışındaki nedenlerden kaynaklanabilir. Eğer ki, aldatan kişi aldattıkça kendini çok daha iyi ve mutlu hissediyorsa, bu duyguların alt temelinde değersizlik ve öfke yatıyor olabilir. Bu duyguları aldatma davranışıyla örtmeye çalışmak yerine terapi almak çok daha sağlıklı olacaktır.
En çok zararı çocuklar görür
Aldatma gibi durumlardan en çok zarar görenler, genellikle çocuklardır. Bundan ötürü çocuk sahibi olan çiftler, aldatma gibi durumların varlığını çocuklarla paylaşmamalıdır. Çocukların bir ebeveynin tarafında olması sizi daha fazla haklı yapmaz, sadece çocuklara çok büyük psikolojik zarar verir.
Sakın bunu yapmayın!
Aldatılmış olan kişide ister istemez bir intikam duygusu türemeye başlar. Kişi bu durumla ilgili planlar kurmaya çalışır. Bu süreçte intikam almak için aldatmayın. Bu, gün geçtikçe kendinizi daha da değersiz hissetmenize yol açacaktır.
6 ADIMDA YENİ BİR DÖNEM
1. Eğer ki, partnerinizi, eşinizi aldattıysanız ve çok pişman olup bir daha yapmayacağınızdan eminseniz bunu eşinize açık ve net bir şekilde anlatmalısınız. Bir kez yapan hep yapar gerçekçi bir düşünce değildir. Kişi yapılan hatalarından ders alıp kendini değiştirilebilir.
2. Aldatma bir ilişki için yeni bir sayfa da oluşturabilir. İlişki aldatmadan sonra yeni bir düzen alabilir ve eskisinden çok daha iyi bir hale dönüşebilir. Eskiden konuşulmayan konular ve duygular açığa çıkıp konuşulmaya başlanabilir.
3. Aldatma sonrasında çiftler arasındaki en büyük problemlerden biri güven inşa etmektir.
Aldatan kişi güven inşa etme sürecinde sabırlı olmalıdır. Güven ihtiyacını karşılayana kadar sorulan her soruya yanıt vermeli, şeffaf ve tutarlı olmalıdır. Bu süreçte aldatılan kişi, sosyal medyayı ve telefonları kontrol etmek isterse belirli bir süre izin verilmelidir.
4. Aldatılan kişi nasıl aldatıldığıyla ilgili detaylı bilgi isterse bu durum detaylı bir şekilde paylaşılmamalıdır.
Bu durumda kişi her şeyi detayına kadar öğrenmekten vazgeçmeli bildiği kadarıyla kalmalıdır.
Aksi takdirde bu soruların ve merakın sonu olmamakta ve durum ilişkiyi daha da zora sokmaktadır.
5. Eğer ki, amacınız artık ilişkiyi kurtarmak ise birbirinize karşı her konuda net olun. Birbirinizden istek ve taleplerinizi açıkça konuşun.
6. Aldatılan kişi de, aldatan kişi de evlilikteki veya ilişkide zayıf ve sorunlu kısımları fark etmeli ve çözme yolunda adımlar atmalıdır.
Eğer bu soruna neden olan problemler bulunmazsa sonuçlar da değişmeyecektir.