Balıkçılar bilge olur… Denizin uçsuz bucaksız maviliğinin verdiği dinginlik, bunun 'içe bakma' imkanı veren telaşsızlığı, yalansız dolansız ekmek peşinde koşmanın paklığıyla parladıkça parlar kalpleri… Oltalarını sadece denize atmazlar, insan olmanın derin sularından da hikmet çıkarır gibi bir halleri vardır hep… İşte, ödüllü belgesel fotoğraf sanatçısı Hasan Cem Araptarlı, İstanbul'un bu bilge adamlarının peşine düştü. Onlar balık avlarken o da objektifiyle birbirinden derinlikli kareler yakaladı. Onların dünyasına girdi. Hallerini, alemlerini anlamaya çalıştı.
Ortaya sıcacık kareler çıktı… Araptarlı'nın beş yıldır üzerinde çalıştığı İstanbul Balıkçıları adlı sergisi, İstanbul'da, Bomontiada'da açıldı. Büyük bir ilgiyle karşılanan sergiyi ilk gün binin üzerinde kişi gezdi. Sergi 18 Aralık tarihine kadar sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. "Fotoğraf küçük dünyamın sınırlarını genişletti, bana hiçbir zaman göremeyeceğim dünyaların kapısını araladı" diyen sanatçı Hasan Cem Araptarlı, sergisinde İstanbul'un en önemli sembollerinden biri olan olta balıkçılarının hikayesini anlatıyor. Sanatçıya göre, İstanbul Boğazı'nda, dünyanın en hareketli deniz trafiğinde, ekmek paralarını çıkarmaya çalışan balıkçıların koca bir denizin ortasındaki yalnızlıkları hayata dair çok fazla şey söylüyor. Her zaman İstanbul'da bir proje yapmak istediğini dile getiren Hasan Cem Araptarlı proje ile ilgili "Daha önce dünyanın çeşitli yerlerinde suyun üzerinde çekimler yaptım. Suyun kurallarını iyi bilirim.
Ama İstanbul Boğazı çok başka, çok daha zorlu ve bize ait bir yer. Burada olup bitenleri hep merak ettim. Bu çekimlerde, sabır var, emek var, güzel insanlar var ve onların gerçek yaşamları var" diyor. Kadim şehir İstanbul'un simgelerinden olan bu 'kahramanlar' şehrin kaybolmaya yüz tutmuş çok önemli bir kültürünün de temsilcileri aynı zamanda. Öyle ya, denize açılıp olta balıkçılığıyla ekmek peşinde koşan kaç kişi kalmıştır ki! Belgesel niteliği taşıyan bu çalışma boyunca sanatçı her sabah saat 05.00'de balıkçılarla birlikte çıkmış yola… Onlar balığın peşine düşerken sanatçı da fotoğrafın peşine düşmüş… O zaman bize, sanatçıya da İstanbul'un bilge balıkçılarına da 'rastgele' demek düşer…