İnsan doğası gereği birbirine ihtiyaç duyan bir canlıdır. İlişki kurma gereksinimde olan sosyal bir varlıktır. Bu ihtiyaç bazen üstesinden gelemediğimiz zorlu duyguları paylaşmaktır. Bazen gereksinimlerimizi karşılamak, güvende hissetmektir. Bazense kendi yaşam hikayelerimizi aktarmak ya da ihtiyaçlarımız için iletişim kurmaya ihtiyaç duyarız.
İletişimimiz sadece sözcüklerle kurduğumuz beceriyi değil, aynı zamanda sözsüz iletişim araçlarımız olan jest ve mimiklerimizi de işin içine dahil ediyor. Bu nedenle sözlü ve sözsüz iletişimde sağlıklı şekilde temas kurabilmek, insanın en temel ihtiyacı olan anlaşılabilmek ve gereksinimlerini karşılayabilmek için çok önemli bir adım oluyor.
Mutlu ve kaliteli bir yaşamın en temel anahtarı sağlıklı ve anlamlı ilişkiler kurabilmekle mümkündür. Sağlıklı ve mutlu bir ilişki ise doğru iletişim becerilerini ancak doğru kullanmakla mümkün oluyor.
İnsan toplumsal bir varlık olduğundan, dış dünya ile kurduğu anlamlı ilişkilerle birlikte bir gruba ait olma gereksinimi hisseder. Kurduğumuz anlamlı ve yakın ilişkiler, psikolojik iyi oluşta, kişinin kendini mutlu ve güvende hissetmesinde ve yaşamdan keyif almasında büyük role sahiptir.
İnsanın tüm gereksinimleri tam olarak bu ihtiyacı çerçevesinde şekil alır. Farkında olsak da olmasak da aslında gün içinde birçok şekilde iletişim kurarız.
Bindiğimiz toplu taşıma aracında birine gülümsemek, birinin yüzüne bakmak, onu içten bir şekilde dinlemek, duygularımızı sözcüklerle aktarmak, sevdiğimiz birinden mesaj aldığımızda yüzümüzde şekillenen ifadeler, aslında sözlü ve sözsüz iletişiminin birçok örneği oluşturuyor.
ETKİLİ İLETİŞİMDE BUNLAR UNUTMAYIN
İletişimin en temel amacı sorunlarımıza çözümler bulmak, ihtiyaçlarımızı karşılamaktır. Etkili bir iletişim içinse bazı gerekli olan durumlar bulunmaktadır.
Kendini yeterince tanımak...
Kendini açık ve anlaşılır ifade etmek...
Karşımızdaki kişiyi aktif ve ilgili bir şekilde dinlemek...
Kendimizi karşıdaki kişinin yerine koyabilmek...
Dinlerken önyargısız ve hoşgörülü olmak...
Eleştirilere karşı saldırgan bir tutumda olmamak...
Göz teması, beden dili, ses tonu vb. kurabilmek...
7 MADDEDE TARZINIZI DEĞİŞTİRİN
İletişimle ilgili hatalarınızı görüp bunlarla ilgili cesur adımlar attıktan sonra da kendinizi yeniden yapılandırmak üzerine çalışmalar yapabilirsiniz. Hatalı iletişim yerine koyulacak sağlıklı iletişim becerilerinin neler olduğuna bakalım:
1. 'SEN' DİLİ DEĞİL 'BEN' DİLİ: "Sen hep böylesin, sen beni üzdün" vb. cümleler sen diliyle kurulan cümlelerdir. Karşıdaki kişinin kendisini suçlu hissetmesine sebep olur. Suçlu hisseden kişi ise kendini savunma ihtiyacıyla birlikte sizden uzaklaşır. Bunun yerine karşıdaki kişiyi empati duymaya yönlendiren "Ben üzüldüm, ben kırıldım" gibi cümleleri tercih edin.
2. ÇÖZÜM ODAKLI OLUNMALI: Tartışmaların uzun süre sürmesinin en temel sebeplerinden biri de insanların istekleri konusunda yeterince net olmayışı ve saldırgan tavır takınmalarıdır. Bu durum ufak bir olayın bile kocaman bir olaya dönüşmesine neden olacaktır. Örneğin eşinizle yaşadığınız problem, eşinizin size yeterince vakit ayırmaması ise "Bana hiç değer vermiyorsun!" diye bu durumu ifade etmek yerine "Akşamları yarım saat birbirimize vakit ayıralım mı?" demek daha net ve çözüm odaklı bir iletişimin kapılarını açacaktır.
3. UYGUN SAATİNİ BULMALI: İnsan olarak hepimiz gün içinde değişen duygulara sahibiz. Bundan dolayı özellikle zor konular konuşulacakken her iki kişinin de buna duygusal anlamda hazır olduğu zamanlar seçilmelidir.
4. SINIRLARI KORUYUN: Hayır demek sizin için ne kadar zor olsa da, hayır demek aslında sınırlarımızı korumanın en önemli ilk adımıdır. Hayır demenin kişiyi tamamen reddetmediğini sadece o anı, durumu, eylemi reddetmek olduğunu unutmayın.
5. DİNLEMENİN ÖNEMİNİ UNUTMAYIN: Dinlerken karşınızdaki kişiyi dinlediğinize ve anladığınıza dair sözlü ve sözsüz sinyallar vermeyi ihmal etmeyin. Dinlerken karşıdaki kişiye bakmak, hafifçe baş sallamak, göz teması kurmak gibi sinyaller karşı tarafa onu dinlediğinizi ve önemsediğinizi hissettirir.
6. GÜLÜMSEYİN: Yüz ifadesi karşı tarafa olumlu-olumsuz sinyaller vermektedir. Güler yüzlü olmak insanları güvende hissettirmenin önemli bir yoludur.
7. YÜKSELEN DUYGULARA DİKKAT EDİN: Duygularınızın olumsuz anlamda yükseldiğini hissettiğinizde iletişimi devam ettirmeye çalışmak yerine ara verin. Bu tavır hem karşınızdaki kişiyi haksız yere kırmanızın önüne geçer hem de birbiriniz hakkınızda daha sağlıklı düşünmenizi
ÇOK KONUŞMAK SAĞLIKLI BİR TERCİH DEĞİL
Etkili iletişimde çok konuşmak temel değildir. Sağlıklı bir iletişim ancak tüm iletişim kanallarının sağlıklı bir şekilde kullanımı ile mümkündür. Bu da ilişkilerde pozitif olmayı ve olaylara iyi tarafından bakmayı gerektiren bir çaba gerekir. İletişimde 'yüz ifademiz' mümkün olduğunda sıcak ve canlı bir ifade taşımalıdır. Özellikle iletişim kurduğunuz insanlarla göz kontağında bulunmak ve gözlerimizi kaçırmamak, iletişimimizi aşırıya kaçmadan jest dediğimiz el ve kol hareketlerimizle desteklemek, karşımızdaki kişiyi dinlerken baş hareketlerimizle onu dinlediğimizi ve anlamaya çalıştığımızı ifade etmek, mümkün olduğunca sizinle konuşan insanın yönünde olup, onlara bakmaya çalışmak, sizden küçük ve aynı cins kişilerde ufak bedensel temaslarda bulunmak ve ses tonumuzu iyi ayarlamak, iletişimimizin daha sağlıklı olmasını sağlar.
KARŞIMIZDAKİNİ ANLAMA ÇABAMIZ ÖNEMLİ
Anlamlı ve derin ilişkiler kurabilmenin temel anahtarı aslında her iki kişinin de birbirinin dinleyip anlaması ile mümkün olacaktır. Eğer ailenizle, partnerinizle, arkadaşlarınızla iletişim problemleri yaşıyorsanız bu ilişkilerde belirli bir dinleme probleminin olduğunu söylemek mümkündür. Kişilerin birbirini dinlememelerinin temel sebepleri genelde kişilerin kendi haklılığını kanıtlama çabası, bazen kişi konuşurken diğer kişinin onu dinlemeye çabalamaması ve başka şeylerle ilgilenmesi gibi sebepler, sağlıklı iletişim kurmanın önündeki en büyük engelleri oluşturur.
Aktif bir şekilde karşıdakinin ne dediğini dinlemek ve anlamaya çalışmak iletişimde konuşma becerisinden çok daha önemlidir. Aktif bir dinleme karşımızdakine gerçekten ilgi göstermeyi, yönelmeyi ve merakta olmayı sağlama çabası ile mümkün olacaktır. Aktif bir dinleme için gerekenlere bakalım:
1- Bakışlarınızla, vücut duruşunuzla, oturduğunuz yön ile karşı tarafa onu gerçekten dinleyip anlamaya çalıştığınızı kendisine hissettirin.
2- Karşınızdaki kişi bir şeyler anlatırken ona vereceğiniz cevapları tasarlamak yerine, onun ne demeye çalıştığını ve neler hissettiğini anlamaya çalışın.
3- Karşınızdakini dinlerken onun söylediklerini kendi değer yargılarınızdan geçirerek küçük görmek, eleştirmek, yargılamak gibi davranışlarda bulunmaktan kaçının.
4- Karşınızdaki kişi size bir şeyleri ifade etmek isterken susmayıp, her şeye cevap vermeniz gerektiğini hissetmeyin. Sessizliğe dayanıklılık gösterin.