Ailesinden aldığı halk müziği sevgisi ilerleyen yıllarda onu profesyonel bir noktaya taşıdı. Konservatuvarda Türk Halk Müziği eğitimi aldı... Halk müziğine de, Klasik Türk Müziği'ne de yatkındı sesi... Onu bilen zaten TRT'de yaptığı müzik programından biliyordu. Ama bir gün bir şey oldu... Yıllar öncesinin bir türküsü olan 'Samsak Döveci'ni seslendirdi ve onunla milyonlara ulaştı. Ana akım popüler müziğin sevilen seslerinden ve yüzlerinden biri oldu. Hem de kadını, erkeği, çocuğu, genci ve yaşlısı herkes çok sevdi bu naif sesli, naif yüzlü şarkıcıyı... Ses tınısında insanların ruhuna dokunan bir şeyler vardı... Dinleyeni alıp götürüyordu...
Elif Buse Doğan'dan bahsediyoruz elbette... Onu, ana akım müzik piyasasıyla buluşturan 'Samsak Döveci' rüzgarına kapılmadan, hemen yeni üretimlerini yayınlamaya başladı. Onlar da çok sevildi. Doğan şimdi yeni teklisi, bir nevi modern bir türkü olan 'Unutamazsın'la gündemde... Elif Buse Doğan'a kendisi hakkında merak edilen pek çok şeyi sorduk...
- Nasıl bir ailede büyüdünüz?
- Kocaeli'de doğdum. Müziği seven, eğlenceli, herkesin birbirinin fikirlerine saygı duyduğu ve hoşgörülü bir ailede büyüdüm.
- Müzik nasıl girdi kanınıza? Duyduğunuz ilk sesler, ilk müzikler nelerdi, kimlere aitti? Nasıl izler bıraktılar sizde?
- Dedelerim, babam, dayım, annem müzikle hobi olarak ilgileniyor. Bu ortamda büyüyen bir çocuğun müzisyen olması kaçınılmazdı. Dedemden ilk duyduğum ve öğrendiğim türkü Aşık Veysel Şatıroğlu'nun 'Uzun İnce Bir Yoldayım' eseriydi... Müziğe, türkülere olan ilgim, öğrendikçe arttı ve yaşam biçimim haline gelmeye başladı. Yemek gibi, su gibi... Çocuk yaşlarımda tutkulu yapabildiğim bir şeyi keşfettim.
- Müzisyen olmaya nasıl karar verdiniz ve nasıl adımlar attınız bu konuda?
- Ailem ilgimi fark ettiğinde özel bir müzik kursuna bağlama dersleri almaya gönderdi. Ardından ilkokulda düzenlenen ses yarışmalarına katıldım ve dereceler aldım. Derecelerle birlikte 'Müzisyen olmalıyım' fikri yerleşmeye başladı ve daha kapsamlı bir eğitim almam konusunda araştırmalara başladık. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı'nda başlayan müzik eğitimim, Kocaeli Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde devam etti. Üniversite eğitimimi İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Türk Halk Müziği bölümünde, yüksek lisans eğitimimi Haliç Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı'nda tamamladım ve şu an doktora çalışmamı Yıldız Teknik Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları bölümünde yapıyorum.
- 'Samsak Döveci' türküsü adınızın duyulması konusunda size epey uğurlu geldi? Neler söylersiniz bu konuda? Hayatınız 'Samsak Döveci' öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılabilir mi sizce? Neleri değiştirdi sizde 'Samsak Döveci' ve bu türkünün getirdiği tanınmışlık?
- TV programında yayınlandıktan bir buçuk ay sonra Tiktok'da fenomen olan bir kaç arkadaşım 'Samsak Döveci'yle ilgili komik videolar çekti, ben de dahil oldum o sürece, videolar çektim. Tiktok da bu ilgiyi görünce çok destekledi ve videoları öne çıkardı. En son hatırladığım 780 milyondu, inanılmaz bir sonuç... Sosyal medyanın gücü. Tanınırlığım ve konser sayısı dışında hayatımda bir şey değişmedi. En çok sevindiğim sonuç ise çocukların 'Samsak Döveci'ni sevmesi. Instagram mesaj kutum hâlâ 'Samsak Döveci''ni okuyan çocukların videolarıyla dolu. Konserlerde de inanılmaz bir çocuk sevgisiyle karşılaşıyorum.
- Müzikte ilk göz ağrınız Türk Halk Müziği... Sizi türkülere çeken ne oldu? Başka popüler müzik tarzları dururken Türk Halk Müziği'ne yönelmenizde neler etkili oldu?
- Ailem. Ailemin kültürümüze ve türkülerimize olan sevgisi.
- Başka tarzlar da söylüyor ya da dinliyor musunuz? Neler, kimler?
- Çok farklı tarzlarda eserler dinliyorum ama yaklaşık üç yıldır söylemeye başladım. Müslüm Gürses, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Tarkan, Sertap Erener, Kenan Doğulu, Homayoun Shajarian bu ara ve her zaman en çok dinlediklerim...
- Yeni single'ınız da bir nevi modern türkü sound'unda... Hep bu tarzda mı ilerleyeceksiniz?
- 'Unutamazsın' arkadaşlarım Ümit Karabiber ve Azmi Coşkun'un bestesi, düzenlenmesini de kardeşim Emre Doğan yaptı. Hissettiğim, sevdiğim her tarzda müzik yapıyorum. Bazen akustik bazen elektronik...
- Sizde yer eden, ruhunuza dokunan üç türkü nedir diye sorsam, sözleri ve sebepleriyle anlatır mısınız?
- Aşık Veysel'in 'Uzun İnce Bir Yoldayım' türküsü; çocukluğuma götürüyor... 'Şu Karşıki Dağda Kar Var Duman Yok'; içimde tarif edemediğim bir yere dokunuyor... Neşet Ertaş'ın 'Yolcu' isimli eseri; hayatın felsefesini anlatan bir başyapıt. Dinledikçe, okudukça iyi hissediyorum.
- Günlük rutininiz nasıldır, nasıl yaşarsınız, neler yaparsınız?
- Konser günleri hariç zamanımın çoğunu stüdyoda geçiriyorum. Kalan vakitlerde ise spor yapıyorum, kitap okuyorum, ailem ve arkadaşlarımla zaman geçiyorum.
- Sizin 'güzellik' kavramınızın açılımı nedir?
- Güzellik izafi bir kavram. Yani herkese göre değişebilir. Benim için güzellik tanımı; kalpten ve akıldan fesatlık geçmemesi...
- Pek çok kadın sahne sanatçısının aksine, dekolte tercih etmiyorsunuz kıyafetlerinizde? Hatta tercihleriniz epey 'kapalı' bile sayılabilir. Bu konuda neler söylersiniz?
- Tercih meselesi kıyafet konusu. Ben müziğimle insanların akıllarında kalmak istiyorum.
DUYGUSAL, NE İSTEDİĞİNİ BİLEN VE ADALETLİ BİRİYİM
- Hepimizin dış dünyada (bazen mecburen) taktığımız maskeler, büründüğümüz roller var. Ama çoğu zaman içimizdeki, derinimizdeki kişiyle farklı bu roller. Siz dışarıdan nasıl bilinirsiniz insan olarak ve gerçekte, kendi derininizde nasıl bir kişilik, nasıl bir ruh var?
- Dışarıdan çok güçlü göründüğümü ve fazla iyi niyetli olduğumu söylüyorlar. Duygusal, ne istediğini bilen ve adaletli biri olduğumu düşünüyorum.
AKIL VE MANTIK BEDENİ TERK EDİNCE...
- Bir sanatçı bakışıyla, aşk sizin için ne ifade ediyor. Bir kendini arama ve bulma yolculuğu mu, ilham mı?
- Aşk tarif edilmesi imkansız bir duygu... Yaşanması lazım. Hiçbir duyguya benzemiyor. Geçici bir mantık kaybı durumu. Akıl ve mantığın bedeni terk etmesi... Kesinlikle en güçlü duygu... Halil Cibran "İş, aşkın görünür halidir" demiş. Ben de hayatı çalışırken daha çok seviyorum. İçimdeki delice tutkuyu aşk olarak nitelendiriyorum. Bu bir insana karşı da olabilir, müziğe karşı da olabilir. Ve bu his, benim içimde gerçekten hep var.