Hadi hızlı bir hafıza oyunu oynayalım... Maskeleri bu yıl mart ayında çıkardığımızı hatırlıyor musunuz mesela? İki yılımızı evlerde, kapıya gelen alışveriş poşetlerinden bile korkarak yaşadığımızı hatırlıyor musunuz? Sosyal hayatımız olmadığı için sadece eşofman takımlarını giydiğimizi ve evde dolap bekleyen kıyafetlerin tamamından sıkıldığımızı hatırlıyor musunuz?
Ne kadar uzak geliyor değil mi size tüm bunlar... Bizi psikolojik olarak çok zorlayan iki yılın ardından eski normalimize geri döneli henüz birkaç ay oldu sadece. Ve hepimiz yorgun hissediyoruz kendimizi...
YORGUN VE KARARSIZIZ
"İdil ama bu giriş de sağlık haberi gibi oldu... Tamam delice alışveriş yapmaya ve gezmeye başladık. E tamam yorulduk anladık ama bu işin modayla da ne alakası var ki?" diye soranlarınız vardır eminim... İşte tam da o noktaya geliyordum şimdi... Biliyor musunuz bizi en çok yoran hatta psikolojik olarak karar verme yorgunluğuna da sürükleyen şeylerden biri kıyafetlerle olan ilişkimiz...
Evet doğru okudunuz... İngilizcesi 'decision fatigue' olan, karar verme yorgunluğunun özellikle son dönem bu kadar yaygınlaşmasının nedenleri arasında alışveriş çılgınlığı, sosyal medya ile popüler hâlâ gelen sürekli farklı şeyler giyme, farklı kombinler yapma arzusu.
Yeni trendleri takip etme, her alışveriş linkine girip oradan bir şeyler seçip satın almak da karar verme yorgunluğunu tetikleyen nedenler arasında... Evet doğru okuyorsunuz... Ve bunu İngiliz Guardian gazetesi söylüyor...
İşin daha da fenası bu yorgunlukla birlikte beyin gücümüzden de oluyoruz Ve beynimizi çok daha verimli şeylere harcayabilecekken onun enerjisini bitiriyoruz... "İdil teker teker gidelim. Bir linke girdim alışveriş yaptım, sonra dolaptaki kıyafetler arasında kendime bir kombin seçmeye çalıştım diye beyin gücüme zarar mı veriyormuşum? Bir de madem öyle bir durum var peki var mı bu durumun bir çaresi?" diye soranlar vardır aranızda...
Durumu tam olarak çerçeve içine alalım isterseniz. Cornell Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalara göre her birimiz günde yaklaşık 35 bin karar alıyoruz. En basit hesapla bile sadece yemek konusunda bir günde 226.7 kez karar veriyoruz.
KIYAFET DÜŞÜNMEKTEN...
Son yıllarda alışveriş çılgınlığının yükselişiyle birlikte insanlar 'anlamsızca' kıyafet ve giyinme konusunda neredeyse yemek konusunda aldıkları kadar çok karar alıyor hale gelmiş... 1998 yılında sosyal psikolog Roy F. Baumister tarafından ortaya atılan 'karar verme yorgunluğu' kavramı ise "Gün boyu aldığınız kararlar sayısı arttığında ilk olarak kararlarınızın doğruluk oranı düşmeye başlıyor. Ayrıca zihin gücünüz azalmaya başlıyor.
Yani sabah 07.00'da uyandığınızda dolabınızda son alışverişinizle gelen onlarca parça arasında uygun olanları seçip, onları tüm detaylarıyla kombinlemeye çalıştığınızda farkında olmadan sizi çok yoran bir süreç yaşamış oluyorsunuz. Peki bunun yerine ne yapılabilir? Mesela otomatik bir şekilde giyinmeyi başarabilseniz tüm bu zorlu süreci bir kenara bırakmış olacaksınız.
"Otomatik giyinmek de nedir?" diyenlere mesela şöyle bir örnek vereyim. Kendinizle ilgili bir tarza, stile, kolay kombin yapabileceğiniz parçalara karar verdiğinizi düşünün. Sabah kalktığınızda neredeyse üniforma haline gelmiş bu tarz kıyafetlerden birini hiç düşünmeden giyindiğinizi düşünün. Sürekli değişmek, size pek de uymayan her trendi takip etmeye çalışmak yerine bu tarz bir yaklaşımla giyinmeyi kolay hale getirdiğinizi ve her defasında hep iyi göründüğünüzü, artık kıyafetler nedeniyle insanların eleştirilerine ve önerilerine maruz kalmadığınızı düşünün...
DAHA BAŞARILI OLMAK İÇİN
Eminim şu an sadece düşünürken bile rahatlamış hissediyorsunuzdur kendinizi... Bir de bu sayede zihninizi yoran anlamsız bir karar verme kalabalığından kurtulduğunuzu hayal edin... Kimler mi böyle bir şeyi tercih ediyor? İşinde en başarılı olanlar diyeyim... Vogue'un efsanevi yayın yönetmeni Anna Wintour'un sürekli benzer görünümlerle karşımıza çıkması rastlantısal değil. Ya da senelerce hem Chanel hem Fendi hem de kendi ismini taşıyan modaevini başarıyla yürüten Karl Lagerfeld'in karşımıza hep benzer görünümlerle çıkması da tam olarak bu yüzden... Çok eleştirilse de son döneme damga vuran isimler arasında yer aldığını asla inkar edemeyeceğimiz Kim Kardashian'ın da hep vücudunu saran aynı tip kıyafet kombiniyle karşımızda olmasının nedeni de bu...
Yavaş yavaş gözünüzün önüne gelmeye başladı değil mi? Moda dünyası içinde yer alan en ünlü ve başarılı isimler bile asla kıyafet konusunda kafa yormak istemiyor. Bir de buna Apple'ın kurucusu Steve Jobs'u ya da Facebook'un kurucusu Mark Zuckenberg gibi dünyanın sayılı milyarderleri arasına girenleri eklediğinizde tam olarak ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız. Daha çok satın almanıza gerek yok. Onun yerine kıyafet satın almak ya da kombinlemek için harcadığınız vakti daha iyi şeylere ayırabilirsiniz.
Moda kazanı
OSMANLI ETKİSİ
TAGG kurucusu ve kreatif direktörü Gökay Gündoğdu, geçtiğimiz günlerde Frankie'de yapılan özel bir davetle tanıttığı ilkbaharyaz 2023 koleksiyonunda, 17'nci ve 18'nci yüzyıllarda Avrupa'nın sanat ve kültür hayatındaki Osmanlı etkisini tarifleyen "turquerie" temasını merkezine alıyor. TAGG yeni sezonda bu detayları incelikli bir tavırla yorumlayarak hayatımıza dahil ediyor. Koleksiyon saray giyim stillerinin izini sürerken, markanın minimal karakterinden ödün vermiyor. Tarih kitaplarının sayfalarından bugüne yolculuk eden formlar yeni nesil kumaşlarla buluşuyor.
AİLE KÖKLERİNDEN İLHAM ALIYOR
Etty&Jacques markasının çıkış noktası tasarımcısı Olivia Barki'nin ailesinden ve köklerinden aldığı ilhamla başlıyor. En büyük ilham kaynağının ailesinin neşeli ve zarif kadınları olduğunu belirten tasarımcının sonbaharkış koleksiyonu; bedeni saran ve adeta ikinci ten görevi gören zamansız ve mevsimsiz parçalardan oluşuyor. Markanın her koleksiyonuyla köklenerek sağlamlaşan kadınsı duruşu bu sezon yine cüretkar bir şekilde sergileniyor. Zımba detaylı korse bodyler, iç giyimden ilham alan crop bluzlar, ve alışılmışın dışında pencere detayları ile kolay kombinlenen anahtar parçalar sunuyor.
BU KIŞ RENKLİ GEÇİYOR
Kış günlerinin gri havasına inat çizmeler Derimod'da bu sezon hiç olmadığı kadar renkleniyor. Pembe, kırmızı, mavi, yeşil gibi renklerde ve farklı modellerdeki çizmelerin yanı sıra taşlı modeller de kış ayları ve yeni yıl kombinlerine renkli bir dokunuş ve iddialı bir ışıltı katıyor. Derimod'un geniş ayakkabı koleksiyonları yanı sıra farklı modellerden oluşan çanta koleksiyonları ve aksesuar seçenekleri de bulunuyor.
SEN BİR BAŞKASIN
Son dönemin dikkat çeken markalarından Beanother geçtiğimiz günlerde tanıttığı Origin koleksiyonu ile tüm dikkatleri üzerinize çekmeyi garanti ediyor. Modanın zamansız trendlerini farklı ruh hallerine göre yorumlayan Beanother, "Sen bir başkasın" mottosunu sahiplenen yeni koleksiyonda yılbaşı gecesine özel stil önerileri sunuyor. Koleksiyonda yer alan minimal elbiseler, göz alıcı aksesuarlar; eşsiz bir görünüme kapı aralayarak, sade şıklığınızla tüm dikkatleri üzerinize çekmenize fırsat tanıyor.
YILBAŞI ŞIKLIĞI
Hazır giyim sektörünün en yenilikçi temsilcilerinden Nocturne; başarılı oyuncu Hande Erçel ile iş birliğinin yedinci sezonunda, yılbaşına özel hazırladığı göz alıcı tasarımlara da koleksiyonunda yer ayırıyor. Her detayıyla parti stilini yansıtan çarpıcı parçalar, markanın kadınını enerjisi yüksek bir yeni yıl kutlamasına davet ediyor. Payetli ceket-pantolon takımları, elbise ve tulumlar, püskül ve otrişlerle hareketlendirilmiş gömlek ve pantolonlar, ışıltılı seçkinin en öne çıkan modellerini oluşturuyor.