1920'lerde İstanbul işgal altında. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlar dersaadette cirit atıyor. 1900'lerin başında inşa edilmiş Eyüp'teki tarihi polis karakolu ise Anadolu'ya silah kaçırılan önemli merkezlerden biri. Bizzat burada çalışan insanlar diğer vatanperverlerle birlikte İşgal kuvvetlerinin sıkı devriye mesailerini tespit ediyor sonra da adeta zamanla yarışırcasına karakola gizlenen silahları Haliç'e taşıyor gece karanlığında. Silahlar oradan da Anadolu'ya gönderiliyor. Kurtuluş Savaşı'na böylesi bir hizmette bulunan o tarihi Eyüp Karakolu Cumhuriyet döneminde de uzunca bir süre polis karakolu olarak kullanılıyor. Dört-beş yıl önce ise bu bina bir nevi emekliye ayrılıyor.
Titiz bir restorasyonun ardından Kurtuluş Savaşı'nın 100. yılında Eyüp Belediyesi İstiklal mücadelesini hatırlatmak ve bu mücadeleye katkı sunanlara bir anlamda şükranlarını sunmak için bu tarihi binayı İstiklal Kütüphanesi'ne dönüştürmeye karar veriyor. Böylece yılların polis karakolu kütüphane olarak hizmet vermeye başlıyor.
ALANINDA İLK VE TEK
İstiklal Kütüphanesi'nin özelliği Kurtuluş Savaşı'yla ilgili kitapların birçoğunun toplandığı özel bir yer olması. Üstelik alanında tek bir kütüphane... Malum Kurtuluş Savaşı, tarihimiz için özel bir dönem. Lakin bu dönemle ilgili kaynaklara ulaşmak da o kadar kolay değil. En büyük sorun birçok kitabın baskısının artık bulunmaması ve bu kitapların yeni baskılarının da yapılmaması. Böylece bu döneme ilgi duyanlar önemli kaynaklara erişmekte zorluk çekiyor. Hele hele bu mücadeleyi yapanların o dönemleri anlattığı hatıratlarına ulaşmak daha da zor. İşte İstiklal Kütüphanesi, böylesi bir amaca hizmet ediyor. Kurtuluş Savaşı'na ilişkin zar zor bulunan kitaplar dahil birçok kitap burada mevcut. Kütüphane yetkilisi Mehmet Ali Bakır burada 8 bin kitap bulunduğunu söylüyor. Sadece kaynak kitaplar değil o döneme ilişkin yazılmış romanlar, öyküler de var kütüphanede.
TARİHİ BİR OLAY
Kütüphanenin çekirdek koleksiyonunu araştırmacı yazar Erol Şadi Erdinç'in kitapları oluşturuyor. Eyüp Belediyesi Erdinç'in kitap koleksiyonunu satın alarak işe başlamış. Sonra akademik bir kurul oluşturularak sahaflardan ve yayınevlerinden Kurtuluş Savaşı'na ilişkin kitaplar temin edilmiş. Böylece 8 bin kitaplık bir koleksiyon oluşturulmuş. Kitapları incelediğim zaman Kurtuluş Savaşı dönemine dair farklı perspektiften yazılmış kitapların bir arada olduğunu gördüm. Zengin bir bakış açısıyla o dönemi anlama gayreti bunun sebeplerinden biri... İşgal yıllarında bizzat Gazi Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki Kurtuluş Savaşı'na hizmet eden bir binanın şimdilerde yine o dönemi doğru düzgün anlamak için kaynaklık etmesi önemli bir şey. Mekanın hafızasında neler var bilemiyorum ama Anadolu'ya kaçırılan silahlarla bizlere bağımsızlığı armağan eden insanların yaşadıklarını yine bu mekanda okumak tarihi bir olay zannımca.
8 BİN KİTAP BULUNUYOR
İki katlı kütüphane şimdilik lisans, lisansüstü öğrencilerine ve araştırmacılara açık. Randevuyla hizmet veriliyor. Aynı anda 48 kişi çalışabiliyor. Aslında bu kütüphanenin akademik bir üretim alanı olması amaçlanıyor. Tarihe, özellikle yakın tarihe olan merakımız ve ilgimizin nitelikli bir üretime vesile olması isteniyor. Bunun için İstiklal Kütüphanesi'nde kütüphanecilik hizmetinin yanında dijital içerik üretimi de yapılacak ve akademi ile ortak projeler geliştirilerek enstitü hüviyetine dönüştürülecek. Plan bu... Tam da bu noktada önem kazanıyor bu kütüphane. Yakın tarihimizle nitelikli ve önemli kaynaklara ulaşma zorluğu o döneme ilişkin doğru bilgiye erişmemizi zorlaştırıyor.
Hal böyle olunca da kaynağı belirsiz ya da bağlamından kopartılarak aktarılan bilgiler tarihi gerçekleri doğru düzgün anlamamızı zorlaştırıyor. İstiklal Kütüphanesi bu anlamda elindeki 8 bin kitapla birlikte adeta döneme ilişkin ana kaynakları önümüze koyuyor. Zaten biz kütüphaneyi gezerken orada çalışan öğrenciler de bu durumun altını çizdi. "Araştırma yaparken doğru kaynaklara ulaşmamız zordu" dedi bir yüksek lisans öğrencisi. "Ama burada buldum. İki gündür çalışıyordum büyük bir hevesle" diyerek kütüphanenin ne kadar işlevli olduğunu anlattı bize.