Leyan Senay, Türkiye'nin önde gelen kadın davulcularından... Ona 'Davulun mavi saçlı sultanı' diyorlar! Sosyal medyada paylaştığı performans vidoları milyonlarca kez izlendi, izleniyor. Düzenlediği workshop'lar büyük ilgi görüyor. Ayrıca sıkı bir eğitmen... Senay geçtiğimiz günlerde de Türk ritimlerini Hollanda ve Belçika'da tanıttı... Uluslararası Davul Festivali HerfstFest'te sahne alan tek Türk ve kadın sanatçı Leyan Senay Türk ritimlerini dünyaya duyurdu...
Leyan Senay, ekim başında HerfstFest isimli Benelux'ta gerçekleşen davul festivali kapsamında Belçika ve Hollanda'da bireysel iki farklı davul workshop performansıyla turneye çıktı.
Yurt dışında böyle bir etkinlikte yer alan Türkiye'den katılan ilk baterist olan Senay'ın çaldığı şarkılar arasında MFÖ'nün 'Ele Güne Karşı'sından, Aylin Aslım'ın 'Kalender Meşrebim' uyarlamasına kadar unutulmaz parçalar vardı.
Leyan aynı zamanda festivalde davulun önde gelen virtüözleri ve kendisinin de idolleri olan Benny Greb, Micheal Schack gibi duayen isimlerle de aynı sahneyi paylaştı.
Düzenli sahne ve workshop'larının yanı sıra aynı davul eğitmenliğine de devam eden Senay; uluslararası kadın davulcular yarışması ve dayanışma topluluğu Hit Like A Girl'ün Türkiye temsilcisi ve organizatörü...
Senay davul çalmanın onda yarattığı hissiyatı şöyle anlatıyor: "Davul, ruhumda hissettiğim ritmin dışavurum şekli. Sadece bir enstrüman demem ona büyük saygısızlık olur. O hayatıma girene kadar herhangi bir şeye hayatımı adayabileceğimi ve bu kadar tutkuyla bağlanabileceğimi asla tahmin etmezdim. Bana, karakterime çok güzellikler kattı ve katmaya devam ediyor. Davul çalarken aşırı eğleniyorum ve kendimi hiç olmadığım kadar özgür hissediyorum. Beni tanıyanlar özellikle sahnede davulun başındayken ve gündelik hayatımda iki farklı insan gördüklerini söylerler. 'Şov yapmalıyım' fikrinden ziyade o an içimden ne geliyorsa yapıyorum; gülüyorum, kızıyorum, bağırıyorum, şarkının sözlerine eşlik ediyorum ya da kafa sallıyorum. Hiç biri planlı değil, spontan, anı yaşıyorum, zaten en güzeli de bu değil mi!
Sert ama zarif bir sound...
4 Yol, son dönemin hızla yükselen, yıldızı parlayan ve kitlesini genişleten modern rock gruplarından... Geçtiğimiz aylarda 'Arama Sorma' isimli albümlerini We Play etiketi ile yayınlayan 4 YOL'un yeni EP'si (bir nevi kısa albüm) çıktı...
'Kandırdım Melekleri', 'Yoktan', 'Büyüyünce İnsan', 'Yalnızlıktan' ve 'Niye?' isimli şarkıların yer aldığı albümün çıkış parçası 'Kandırdım Melekleri'.
Hasta yatağında ölümü bekleyen bir insanın kader, yaşam, ölüm ve aşk ile olan düellosunun anlatıldığı 'Kandırdım Melekleri' klibinin yönetmeni Hakan Demir.
Erhan Eriş (vokal), Şehmus Şerbetçi (bas gitar), Berk Arıhan (vokal-elektro gitar) ve Orçun Oktaygil'den (davul) oluşan 4 YOL, "Yıllar sonra tekrar bir araya gelen dört arkadaşın, dört farklı yolun hikayesini anlatmaya devam ediyoruz" diyor.
'Kandırdım Melekleri' tam da gerçek bir bir rock grubundan beklenecek bir şarkı... Hayatta aşktan, meşkten başka konular da olduğunu ve bunların pekala şarkıya dökülebileceğini gösteriyor bize... Ölümü bekleyen bir insanın hissiyatı, iç hesaplaşması var sözlerde. Ve muhteşem bir rock sound'u... İçe işleyen, zarif bir sertlikte gitarlar...
"Kim saldı bedenime/ Kahreden acıları kalbime/ Ben nerde hata yaptım/En günahkâr ben miyim söyle/ Kandırdım melekleri /Kimin ahı yakan beni/Sen konuş deme bana susalım/Hiçbir şey bilmemen lazım..." sözleriyle açılan şarkı size de hayatı, hayatınız sorgulatıyor... 4 Yol, popüler kültürün 'aynı nakarat'ından sıkılanlar için ilaç gibi bir grup...