"Babil'den, piramitlerden önce Kahndaq vardı" diye başlıyor Siyah Adam filmi... Uygarlığa katkıları büyük olmuş bu şehrin. Lakin bu şehirden haberimiz yok. Ki bu da normal... Çünkü karşımızda bir DC filmi var. Bir DC filminde güç, ihtiras, kaslı adamlar, yıkım mutlaka vardır. İşte bu şehirden haberimizin olmamasının sebebi de bu yıkım. Bir yıkım filmi var çünkü karşımızda. Jaume Collet-Serra'nın yönettiği Siyah Adam, DC'nin beyazperde için sahaya sürdüğü yeni bir süper kahraman. M.Ö. başlıyor hikaye. Siyah Adam da işgal ettiği ülkenin insanlarını köleleştiren bir krala karşı koyan ve bağımsızlık için umut olan bir kahraman olarak tanıtılıyor bize. Sonra günümüze geliyoruz. Bir şekilde yeniden ortaya çıkıyor ve aslında onun tam da filmde anlatıldığı gibi bir kahraman olmadığı anlaşılıyor. Yıkıcı öfkesini kontrol edemeyen biri olduğu anlaşılınca onu yakalamak için Adalet Topluluğu görevlendiriliyor. Ve bu süreçte de yıkım başlıyor... 124 dakikalık aksiyon ve macera filmindeki yıkım o kadar fazla ki rahatsız edici boyutta. Nihayetinde bir Hulk değil Siyah Adam ama en az onun kadar öfkeli...
Lakin Hulk'un bile rasyonel düşünmeyi öğrendiği bir zamanda Siyah Adam'ın yenilmezliğine duyduğu özgüven açıkçası artık garip duruyor günümüzde... "Kimse beni yenemez, yenmek isteyen buyursun çıksın karşıma" tavrında. İşte o zaman da kavga başlıyor ne bina kalıyor, ne sokak ne de tarihi kalıntı. Ama sarkastik bir tarafı da var filmin, bütüne yayılmasa da hoş espriler yapılmış. Fakat bunlar filmi iz bırakan yapımlar kategorisine sokamıyor... Büyük bütçeli, kendine güvenen ama senaryodaki boşlukların giderek büyüyüp neredeyse obruk olduğu ve bunun da filme yansıdığı bir yapım Siyah Adam... Gerçekçi bir dünyanın içine dahil edilen süper kahraman hikayeleri, her daim tutmuyor işte. Nihayetinde anlatılan fantastik bir hikaye ve bunun farkında olamamak da böylesi sonuçlar doğuruyor. Türün meraklılarına ya da DC'nin kas ve güç gösterisini hâlâ matah bir şeymiş gibi sunmasını sevenlere diyecek bir sözümüz olmaz... Lakin şunu söylememek de olmaz: Bu kas ve güç gösterisi zamanları çoktan gerilerde kaldı... Hani o reklam spotu vardı ya "Kontrolsüz güç güç değildir" diye. Onu hatırlattı Siyah Adam... Lütfen biraz gücümüzü kontrol altında tutalım!
UNUTULAN ADALET!
Haziran ayında sinemalarda gösterilen Liam Neeson, Monica Bellucci ve Guy Pearce'nin başrolde oynadığı Geçmişe Dönüş/Memory, Türkiye'deki TV prömiyerini FilmBox'ta yapıyor. Alzheimer hastası bir tetikçinin hikayesi üzerinden dünyada adaletin tecelli etmediğini gösteren, hele hele sistemin zenginlerin suçlarını hep örtbas ettiğini anlatan bir film olarak öne çıkan yapımı izleme imkanınız varsa tavsiye ederim.