İstiklal Caddesi'nin tam karşısında bulunan AKM'nin görkemli fuayesine girip hemen sağdan aşağı indiğiniz zaman bir anda adeta bir asır öncesine ışınlanıyorsunuz. İstiklal Harbi adıyla düzenlenen sergi izleyiciyi şimdiki zamanın 99 yıllık modern Cumhuriyet'inden koparıyor ve Osmanlı'nın son günlerine, oradan da Cumhuriyet'in ilk yıllarına götürüyor. İlk göze çarpan, ki belki de algıda seçiciliktir, bir asır önce İstiklal Caddesi'nde ve AKM'nin bugün üzerinde yükseldiği topraklarda dolaşan işgalci kuvvetlere ait subayların kıyafetleri. İngiliz, Fransız, Yunan subayların üniformalarını kanlı canlı görmek, ki bu kıyafetlerin bir zamanlar korku ve baskı unsuru olduğunu bildiğimiz için, tüylerinizi diken diken ediyor.
Lakin serginin devamında bu duyguyu terk ediyor insan. İşgalden, baskıdan ve zulümden bir ulusun kurtuluşuna uzanan bir yolculuk İstiklal Harbi sergisi... Sergideki 1. Dünya Savaşı ve arkasından gelen Kurtuluş Savaşı'nın krolonojik bir şekilde anlatıldığı metinleri ezbere biliyoruz. Başta Mustafa Kemal Paşa'ya ait subay kılıcı, yine Ghazi Pasha işlemeli Steyr marka tabancası olmak üzere Kurtuluş Savaşı sırasında askerlerin subayların kullandığı materyaller, kılık kıyafetler, silahlar bizi o günlere götürüyor. Lakin birkaç diorama var ki, bağımsızlık savaşının isimsiz kahramanlarına adanmış adeta... Ama bir de Malıköy Tren İstasyonu dioraması var...
Kaçımız biliyoruz burayı tahmin etmek zor. Gayet şık ve etkili bir diorama ile tanıtılıyor bu istasyon. Ankara-Eskişehir tren hattında bulunan Malıköy Tren İstasyonu, Sakarya Savaşı sırasında önemli merkezlerden biriymiş. Savaşın tüm ihtiyaçlarının buradan karşılandığı, yaralı askerlerin ilk tedavisinin görüldüğü, uçakların inip kalktığı bir istasyon olduğunu bu sergi vesilesiyle öğreniyorum... Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında, Hisart Canlı Tarih Müzesi koleksiyonlarından derlenen eserlerle hazırlanan İstiklâl Harbi sergisi aslında tam da öğrencilere yönelik...
Kağıt üzerinde öğretilen ve biraz da ezberlenmesi istenen bir tarihi canlandırıyor sergi. Zaten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da buna vurgu yapmıştı serginin açılışında: "Öğrencilerin burayı gezmesi, o günkü şartları hissetmesi önemli. Unutulmaması gereken anlar. Bunlar, görsel efektlerle çok daha etkili oluyor. Çok güzel minyatürler ve birebir kopyalar yer almış. Dönemin giysileri, silahları ve savaş koşulları çok güzel canlandırılmış. Başarılı bir sergi oldu" dedi. Bu önemli serginin küratörü Nejat Çuhadaroğlu. Hisart Canlı Tarih Müzesi'nin kurucusu.
Çuhadaroğlu serginin, Kurtuluş Savaşı'nın 100. yılı olması dolayısıyla çok anlamlı olduğunu anlatıyor öncelikle ve "Önemli bir mekanda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle bir sergi açmak çok onur verici. Şu ana kadar yapılmış olan en geniş kapsamlı, en zengin sergi olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada sayısız objenin dışında, canlandırmalar, dioramalar, sayısız orijinal fotoğraflar var. Bu eserlerin büyük bir kısmı da ilk kez ziyaretçileriyle buluşuyor" diyor. İlk kez buluşan eserler neler derseniz. Yazıda belirttiğim Mustafa Kemal Paşa'nın kılıcı ve tabancası... Çünkü bu iki tarihi silah kamusal bir alanda ilk kez sergileniyor. Lakin sergi bitiminde katalog ücretli. Onu da belirtelim...