Mükemmeliyetçilik, bir kimsenin kendisi ve çevresi için çok yüksek standartlarının olması ve bunları sürekli olarak koruma çabasıdır. Bu standartlar bazen öyle bir hal alır ki, ulaşılabilirlik sınırının çok üstüne çıkar. Bazı konularda belirli bir oranda mükemmeliyetçilik gerekse de, durum bazen kişi üzerinde fiziksel ve psikolojik problemler ortaya çıkarmaya başlar. Mükemmeliyetçilik genellikle en iyisini yapmaya çabalamakla karıştırılır. Kişinin sağlıklı bir biçimde bir durumu gerçekleştirmek için çabalamasıyla, mükemmeliyetçilik çok farklıdır. Yaşamlarında en iyiyi sağlıklı bir şekilde başarmak için çabalayan kişiler, gösterdikleri bu emekten büyük keyif alırlar. Oysa mükemmeliyetçi kişiler, asla hata yapmamaları gerektiğine inandıklarından sürekli olarak kendileri ve yaptıklarıyla ilgili kuşku duyarlar ve kaygı içinde yaşarlar. Mükemmeliyetçiliği besleyen durum aslında yaşantımızla ilgili olumsuz düşünce kalıplarımızdır.
Ya başarısız olursam?:
Bu korkuyu yaşayan kişiler genellikle özsaygılarını başarı yoluyla korumaya çalışır. Bundan dolayı kişinin yaşamındaki en ufak bir başarısızlık, ciddi ruhsal çöküşe sebep olabilir.
Ya hata yaparsam?:
Bu kişiler için hata yapmak, yaşamda başarısız olmakla eşdeğerdir. Hatadan o kadar çok korkarlar ki, hayatlarında risk alamazlar. Bundan ötürü de hatalardan ders çıkarıp öğrenme ve kendini geliştirme fırsatlarını genellikle kaçırırlar.
Ya benim onaylanmazlarsa?:
Bu korkuyu yaşayan kişiler çoğunlukla en ufak bir hata yaptıkları zaman, insanlar tarafından kabul edilmeyeceklerinden korkarlar. Mükemmel olmak onlar için çevredeki kişilerden asla bir eleştiri almamak ve çevredeki kimselerin yargısından uzak olmaktır.
Ya bildiğim yoldan çıkmak zorunda kalırsam?:
Bu kişilerin yaşamında yapılmalılar ve yapılmamalılar listesi bulunmaktadır. Bu liste dışında olan durumlara ve kişilere karşı esnek yapı gösteremezler.
SONSUZ BİR MUTSUZLUK DÖNGÜSÜ
Mükemmel olmak demek, kişinin sürekli mükemmeli yapmak için çabalaması demektir. Bu da kişiyi sürekli olarak kaygılı, stresli ve hatta öfkeli hissettirecektir. Ki insan olarak tabii ki herkes hatalar yapar. Hatasızlık gibi bir durum da mümkün olmayacağı için, kişi sürekli olmayacak bir durum için çabalar ve mükemmele ulaşamadıkça da sonsuz bir mutsuzluk döngüsüne hapsolur. Yaptığı işi tamamlamış olmak kişiyi bir nebze motive etse de, sonuçlarından ötürü kişi için asla tamamen mükemmel değildir. Genellikle kişi için başkalarının yaptığı işler çok mükemmel olarak tanımlanırken, kendi yaptığı işler için iç sesi genellikle "Ne biçim yapmışsın, becerememişsin!" gibi cümleler kullanarak kişiyi kötü yönde etkiler.
Mükemmel olmak demek, kişinin sürekli mükemmeli yapmak için çabalaması demektir. Bu da kişiyi sürekli olarak kaygılı, stresli ve hatta öfkeli hissettirecektir. Ki insan olarak tabii ki herkes hatalar yapar. Hatasızlık gibi bir durum da mümkün olmayacağı için, kişi sürekli olmayacak bir durum için çabalar ve mükemmele ulaşamadıkça da sonsuz bir mutsuzluk döngüsüne hapsolur. Yaptığı işi tamamlamış olmak kişiyi bir nebze motive etse de, sonuçlarından ötürü kişi için asla tamamen mükemmel değildir. Genellikle kişi için başkalarının yaptığı işler çok mükemmel olarak tanımlanırken, kendi yaptığı işler için iç sesi genellikle "Ne biçim yapmışsın, becerememişsin!" gibi cümleler kullanarak kişiyi kötü yönde etkiler.
MÜKEMMEL 7 ADIM
1.Mükemmeliyetçiliği devam ettiren döngüleri keşfedin.
Bu saplantılı düşünce yapısının size kazandırdıkları ve sizden eksilttiklerini yazın. Bunları yazdığınızda size kazandırdığından daha çok kaybettiğini fark edeceksiniz. Örneğin bu durumun yarattığı sürekli kaygı hali ve çevrenizdeki insanlarla ilişkilerinize olan olumsuz etkisi yaşamınızda yol açtığı büyük sorunlardan yalnızca ikisi...
2. "Ya hep ya hiç" şeklindeki eleştirel düşünce sisteminizi fark edin.
Alışkın olduğunuz, tanıdık gelen eleştirel düşünce sistemleri yerine; daha sağlıklı düşünce biçimlerini koymaya çalışın.
Kendiniz veya çevrenizdeki kişiler, sizin için mükemmel görünmeyen bir şey yaptığında, bunun olumlu taraflarını kendinize göstermeye çabalayın.
Şu soruları sormak bu durumda işinizi kolaylaştırabilir: Durum gerçekten benim hissettiğim şekilde kötü mü gözüküyor? Benim yerimde başka biri olsaydı bu durumu nasıl yorumlardı?
3. Kendinizi davranışsal olarak deneylere maruz bırakın.
Mükemmelliyetçilik duygunuzu besleyen en önemli düşünce, zihninizdeki durum standartlara uygun şekilde gerçekleşmezse çok kötü sonuçları olacağıdır. Gelin bu düşünceyi deney yoluyla test edelim. Örneğin her an biri gelebilir ve evimi kötü görüp hakkımda kötü şeyler düşünebilir kaygısıyla evinizi asla toplamadan uyuyamıyor veya evden çıkamıyorsunuz. Bu deneyi yapacak olmak sizin için ne kadar zorlu olsa da özellikle evinizi dağınık bırakıp evden çıkın. Korktuğunuz sonucun aslında sizin düşündüğünüz gibi olmadığını göreceksiniz.
4. Eleştiriyle baş etme konusunda kendinizi eğitin.
Mükemmelliyetçilik yaşayan kişiler, en ufak eleştiriyi kendilerine büyük bir saldırı olarak görürler ve direkt kendilerini korumaya alıp tepkisel davranmaya başlarlar. Bu durumlara daha dışarıdan bir gözle bakmaya çalışın. Eğer çevrenizdeki herhangi biri, sizi hatalarınızdan dolayı eleştirirse, hata yapmaya diğer her insan gibi sizin de hakkınızın olduğunu kendinize hatırlatın ve eleştirinin haklı olabilecek taraflarını inceleyin. Bu durumun öğrenmek, gelişmek ve değişmek için büyük bir fırsat olduğunu görün.
5. Hissettiğiniz duyguları bastırmayın, ifade edin.
Bir işte başarısız olabilirsiniz ya da bazen yetersiz hissedebilirsiniz. Bunları bastırmak yerine bununla ilgili hissettiğiniz korku ve duyguları ifade etmeye çalışın.
6. Olaylara sonuç odaklı değil, süreç odaklı bakın.
Yaşamınızdaki olaylara başarılı olmak veya olmamak şeklinde bakmak yerine elinizde var olan işin niteliğine göre küçük hedefler belirleyerek bakmaya başlayın. Yarattığınız bu küçük hedefler sizin kontrolünüzde olan bir başarıdır. Diğer tüm kalan sonuçlar ise kişinin kontrolü dışında olan pek çok faktörden etkilenebilir.
7. Kendinize zaman sınırı koyun.
Mükemmelliyetçilik erteleme davranışına veya görevin çok uzun süre yapılmaya çalışmasıyla sonuçlanabilir. Bu olumsuz etkileri engellemek için kendinize işe başlamadan önce belirli bir zaman sınırı koyun. O zaman sınırı geldiğinde ise yaptığınız işi bırakın. Tüm bunları denediniz ve halen bu durumla baş etmek zorlanıyor ve yaşadıklarınız hayatınızı çok yönlü etkilemeye başladıysa da, bir uzmandan terapi desteği almanız sizin için faydalı olacaktır.
TEK DERTLERİ ONAYLANMAKTIR
Sürekli mükemmel olma kaygısı sebebiyle, "Zaten başarısız olacağım" motivasyon kaybına sebep olur ve kişi yaptığı iş için gereken gayretten uzaklaşır. Aynı zamanda mükemmeliyetçilik duygusu yaşayan kişilerin onay ihtiyaçları çok fazladır. Diğerlerinin onları başarılarıyla, yaptıklarıyla saygı göstereceğini düşünür ve onaylandıkça da kendini çok iyi hisseder. Onaylanmadıkları zamansa dünyaları başlarına yıkılır. Bu durumda tüm zamanlarını onay almak adına çalışarak geçirirler. Bazılarıysa zaten onaylanmıyorum diyerek çalışma eyleminden tamamen uzaklaşabilir.