Memleketin bir yanında sinemaya gitmeyi bırakın, filmleri tablet ve akıllı telefonlardan izleyen çocuklar var. Ama başka bir tarafındaysa hiç sinemaya gitme imkanı olmayan yavrular. Fırsat eşitsizliği denilip geçilecek gibi değil bu acı gerçek. Peki ne yapmalı? Çok şey söylenebilir bu durum hakkında... Ama bazıları konuşmaz sorunu görür, çözüm üretir ve eyleme geçer...
Rüzgar Tayı belgeseliyle tanınan yönetmen Sidar İnan Erçelik işte bu tür insanlardan. Bu acı gerçeklik karşısında bir proje geliştirdi ve sinemaya yolu hiç düşmeyen ve belki de düşme ihtimali az olan çocukların ayaklarına film götürmeye karar verdi. Belki Şehre Bir Film Gelir projesi de böylece ortaya çıktı.
Aslen Bitlisli olan ama İstanbul'da yaşayan yönetmen Sidar İnan Erçelik bu projeyi gerçekleştirmek için bir yıldır Bitlis'te yaşıyor. En büyük destekçisi de emekli öğretmen olan annesi Gülümser Erçelik. Köy köy, okul okul dolaşıp sinemaya ulaşma imkanı olmayan çocuklara film izleme fırsatı sunuyor. Şu ana kadar 100'den fazla köye gitti. Özellikle de Bitlis'in dağ köylerine. Okulların açılmasıyla da yatılı okullara gidip gösterimler yapıyor.
Proje sayesinde 2-3 bin çocuğa ulaştıklarını söylüyor Sidar İnan Erçelik, "Tabii ki yetişkinleri de davet ediyoruz gösterimlere. Onları da dahil edersek 5 bin civarında insana ulaştığımızı söyleyebilirim" diyor. Gösterimlerin büyük ilgi gördüğünü anlatan Erçelik, bazen patlamış mısır da dağıtıklarını söylüyor.
İletişim kurulan köye gidildiğinde, akşam sinema gösterimi yapılacağını çocuklar köy halkına duyuruyor. Yani bir anlamda eski çığırtkan geleneği de yaşatılmış oluyor. Bazen bir duvara, bazen bir perdeye yansıtılıyor filmler. Gösterim öncesi ise çocuklara filmler tanıtılıyor ve hangi filmi izlemek istedikleri soruluyor.
Kunfu Panda, Koko, ama özellikle de Ters Yüz animasyonları şimdilik çocuklar tarafından tercih edilen filmler. Temel amaç, çocuklara sinema gösterimleri sayesinde 'çekirdek bir anı' bırakmak. Çünkü sinemaseverler bilir ki bu anı, insanın hayatında çok önemli. Belki yıllar sonra insan hangi filmi izlendiğini unutuyor ama sinemanın o insanın belleğine ve ruhuna sirayet eden büyüsü asla unutulmuyor. Ki bu maya bir tutkuyu ateşlerse o anı sayesinde o çocuğun sinemacı olmasının da kapıları aralanıyor...
Sidar İnan Erçelik'in amacı Bitlis'ten başlayarak bütün Türkiye'yi dolaşmak ve sinemaya erişme imkanı olmayan çocuklara ulaşmak. Böylece memleketin bir tarafında sinema kültürü filmlerin iyi ve kötülüğüne indirgenirken, Erçelik köylerde, okullarda sinema kültürünün tohumu ekiyor. Ama daha da önemlisi Kemal Burkay'ın Gülümse şiirinde dediği gibi filmlerle çocukların iklimini değiştiriyor, hayat biraz Akdeniz oluyor ve o çocuklar gülümsüyor.