Yazın sonuna gelirken Günaydın yazarı Funda Karayel ortaya ilginç bir iddia attı: "Sezon boyu kadın DJ'lerin çaldığı ortamlar daha keyifli, daha eğlenceliydi!" Ne fark ediyor ki deyince de "Onlara sorsana" diyerek topu önüme yuvarladı. Bir çırpıda birkaç isme ulaştık. Tabii ki kadın DJ'ler aynı fikirde buluşmadı ama az çok benzer şeylerin altını çizdiler.
"Başımızı setup'a gömmüyoruz. Ortamın enerjisine göre playlisti değiştiriyoruz. Kitleyle birlikte biz de eğleniyoruz. İnsanlarla empati kurup müziğimizle sinerji yaratıyoruz." Şimdi söz, bulundukları ortama renk katan, enerji veren, kaliteli müziğin peşindeki kadın DJ'lerde…
BEYZA
CİNSİYETÇİ YAKLAŞIM DOĞRU DEĞİL
-Kadın DJ'lerin, erkek meslektaşlarına oranla daha başarılı oldukları, daha çok eğlendirdikleri yorumlarına katılıyor musunuz?
- Bu çok cinsiyetçi bir yaklaşım. Kadın erkek ayrımı yapmak yanlış. Bu sanatın her dalı için böyledir. Bu iş yetenekle başlar, sonra sabırla ve azimle sürer. Ve ardından da şansla devam eder. Kadın görselliği tek fark olabilir ama kabindeki sistemi yönetmek, yeteneği, çaldığı müzik arasında fark olabilir. Ama kadın ya da erkek daha çok eğlendirir düşüncesi bence doğru değil.
- DJ'liği öğrenirken erkeklerin, kadınlara pek yardımcı olmadığını düşünüyorum. Erkek duvarını aşmak için neler yaptınız? İnsanlardan çok mekanlara kendinizi nasıl kabul ettirdiniz?
- DJ'liğe başladığımda kadın DJ yoktu. Camiadaki herkes erkekti. Köstek olmaları gibi bir durum yaşamadık. Ama Kulüp 2019 zamanlarında kabinde bir kadın görünce önce şaşırdılar sonra hoşlarına gitti. Müziğimizle kendimizi kabul ettirdik. Tabi yıllar öncesinden bahsediyorum. Türkiye'deki ilk elektronik müzik zamanları. Mehmet Cavcı ve Allah rahmet eylesin Ceylan Çaplı olmasaydı, kulüp camiası bugünlere gelemezdi. O zamanlardan sanırım bir tek ben kaldım. En azimlileri ben oldum galiba. Sonuçta kadın erkek değil, iyi kötü insanlar var. Bu işi müzik aşkıyla yapanlar olduğu gibi DJ'liği esnaf mantığıyla görenler de var. Hedefleri kitleleri eğlendirmek, para kazanmak olduğu için camiaya zararları var. Ama yapacak bir şey yok, yola devam. Zaten her şey çok güzel olsa dünya sıkıcı bir yer olurdu.
- Dinleyici kitleyle doğru iletişim için üç altın kural söyleyebilir misiniz?
-Üçle sınırlandırmamak lazım. İyi bir arşiviniz ve kendinize güveniniz olmalı. İçeride az ya da çok insan bulunmasına hazırlıklı olmalısınız. Bir diğer konu; nasıl bir ortamda çalacaksınız? Partide mi, kulüpte mi, bir fesitvalde mi? Ona göre kafanız önde değil, pinpon maçı oynar gibi izleyeceksiniz kitleyi… Siz onlara bir müzik yolluyorsunuz, sonra güzel tepki geliyor. Kitleyle birlikte siz de eğleniyorsanız o zaman çok güzel sinerji yakalanabiliyor. İnteraktif olmak lazım.
- Güzel warm up yapan bir kişi, ileride çok başarılı bir headliner DJ olabilir mi?
- Warm up acemilik değildir. Senden sonra ne çalınacağını bilmen gerek. Eğer festivaldeyse herkes headliner'dır. Küçük bir mekanda veya partide çalıyorsan ve yurt dışından da bir DJ gelecekse öncesinde çalan, kitleyi ona hazırlanman gerekir. Bu çok özel bir şeydir. Kimin önünde çalacağını bilmeli, kitleye ona hazırlamalıdır. Warm up yapan DJ, bir partiyi rezil de edebilir, vezir…
- DJ olarak ilk performansınızı hatırlıyor musunuz?
- Kim unutabilir ki… 2019 Maslak'ta Mehmet Cavcı, gündüz kulübü bana açıyorlardı. Orada pikabın başında plakları çeviriyorduk. Öyle USB'ler CD'ler falan yok. Bir gün Cavcı, kulüp çok yoğunken kulaklığı çıkarıp "Tuvalete gidiyorum" diyerek beni yalnız bıraktı, beni denize attı yani. Dizlerimin bağı çözülmüştü. Çok şükür hatasız çaldım. Hala da çalıyorum.
BERNA ÖZTÜRK
23 YIL OLDU, HALA "SEN HARBİDEN EFSANE ÇALIYORMUŞ" DİYORLAR
17 yıldır sahnelerde olan ünlü DJ Berna Öztürk, "Kadınlar, erkeklere oranla daha doğallar. Günün sonunda daha hareketli, daha dolu bir sahne performansı hissiyatı bırakabiliyorlar" diyor
-Kadın DJ'lerin, erkek meslektaşlarına oranla daha başarılı oldukları, daha çok eğlendirdikleri yorumlarına katılıyor musunuz?
- Her türlü sahneyi doldurmak için, tabiri caizse, 'sahnede devleşme'nin bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Canlı performans sırasında setup'tan hazır kaydedilmiş bir set yerine, bir DJ'in neden orada bulunduğunun farkını göstermek gerektiğine inanıyorum. Kadınların erkeklere oranla 'sahne şovu'nu daha doğal, daha kendiliğinden verebilme şansları olabiliyor. Kostüm, makyaj, dans vs. Bu da dinleyiciye günün sonunda daha hareketli, daha dolu bir sahne performansı hissiyatı bırakabiliyor. Bu, başarıyı nasıl tanımladığınızla da alakalı. İyi müzik yapmak mı, müziğe verdiğiniz önemden çok sahne şovuna önem vermek mi, dinleyiciyi harekete geçireceğinden emin olduğunuz şarkıları arka arkaya sıralamak mı, liste uzayıp gider. Kimi dinleyicinin tek amacı sadece müziktir, sahnede olanla ilgilenmez bile, hatta gözlerini kapatıp müziğin içinde kaybolur. Kimi izlemek ister, müzikle eş zamanlı hareket görmek ister, DJ'in kendi çaldığı müzikle önce kendinin eğlendiğini görmek ister. Sonuçta biz bile çaldığımız müzikten zevk almıyorsak, dinleyici ne yapsın? Ancak herkesin duygularını farklı ifade ettiğini de unutmamak gerek. Sahnede olan için de, dinleyici için de.
- DJ'liği öğrenirken erkeklerin, kadınlara pek yardımcı olmadığını düşünüyorum. Erkek duvarını aşmak için neler yaptınız? İnsanlardan çok mekanlara kendinizi nasıl kabul ettirdiniz?
- Öncelikle bu yoruma kendi deneyimlerime istinaden katılmıyorum. Zira beni ilk kanatlarının altına alan hocam Prof. Mehmet Cavcı, inceliklerini öğreten Göknil Gökmen ve son dokunuşları yapan ise Can Hatipoğlu'dur. Fakat, DJ'likte 23'üncü yılımı bitirirken hala kimileri beni canlı dinledikten sonra "Ya sen harbiden efsane çalıyormuşsun" diyebiliyorlar. Bu aslında bir küçümsemedir. 23 yıldır bu mesleği yapanı geçtim, üç yıldır Setup başında olan bir erkek DJ'in bu şaşkın yorumlara maruz kaldığını zannetmiyorum.
Ben ne iş yaparsam yapayım fark yaratacak kadar iyi yapmak için tüm çabayı gösterdim ve hala buna devam ediyorum. Çünkü her şeyin hep daha iyisi mümkün. Yıllar içinde tüm mesai, emek, maddiyat ve enerjimi bu uğurda sarfettim. DJ'liğe aşık olarak başladım bu işe, amacım DJ hayatına sahip olmak değildi. Ki o zamanlar DJ'lik bir meslek olarak kabul görmezdi. Benim tek derdim müzikti. Bence Kişiler de mekanlar da bunu farketti.
- Dinleyici kitleyle doğru iletişim için üç altın kural söyleyebilir misiniz?
-Canlı performanslar için şunu söyleyebilirim: Mümkün olduğunca göz göze iletişim. Bu, aynı zamanda şarkı seçimleri açısından DJ'ye de yol gösterir. O performansı doğrudan etkileyen parametrelerin başında geldiğinin dinleyiciye hissettirilebilmesi. Sonuçta bir stüdyoda tek başınıza çalmıyorsunuz, canlı bir organizma içerisindesiniz ve müziğinizi orada sizinle bulunan insanlar için çalıyorsunuz. Sizin enerjinizle dinleyicinin enerjisi bir sinerji yarattığı kadar mevcutsunuz. Her zaman için altın kurallardan birisi de, gülümsemek. O sahnede olmaktan, oradaki dinleyiciyle müziğinizi paylaşmaktan keyif aldığınızı gösterir. Zira somurtkan ve gözünü setuptan kaldırmayan bir DJ'i canlı dinlemek yerine kayıtlarını da dinleyebilirsiniz.
- Güzel warm up yapan bir kişi, ileride çok başarılı bir headliner DJ olabilir mi?
- Bir işin gerekliliklerini sonuna kadar gerçekleştiren her bireyin her işi layıkıyla yapabileceğine inanıyorum. Lakin bir işi layıkıyla yapmak, o işte headliner olmanın tek parametresi değildir. Bunun için bambaşka dinamikler de mevcuttur ve bu dinamikler değişkendir. Tıpkı hayat gibi. Birinin işine yaramış yöntem başkası için geçerli olmayabilir. Kiminin yolu daha zorludur ve çok çaba gerektirir, kimi o dinamikleri daha iyi okuyup, tepki verip kestirme bir yol bulabilir. Herkesin süreci biriciktir. Günün sonunda olabilir mi, elbette olabilir. Neden olmasın?
- DJ olarak ilk performansınızı hatırlıyor musunuz?
- Elbette, 17 yaşındaydım. Göknil Hocamın önayak olmasıyla İstanbul'da Milk adlı bir mekanda ona warm up yapmıştım. Heyecandan aradığım hiçbir plağı geçiş yapmam gereken zaman içinde bulamamıştım. O da bana derin bir nefes almamı, kariyerimde başıma çok daha zorlu şeyler geleceğini, bunu kabullenip en iyi şekilde adapte olmam gerektiğini söylemişti. Sonuçta aklımdaki seti çalamamıştım ancak, çaldığım setten memnuniyet duyarak sahneden inmiştim.
MERİ MUSİKA
EMPATİ KURMAKTA DAHA İYİYİZ
Müzikli ilişkisi çok küçük şey yaşlarda başlayan ardından konservutuarda eğitim alan ve 2018 yılından bu yana DJ'lik yapan Meri Musika'ya göre, "Kadındaki tutku, sempati ve albeni muhtemelen karşı tarafa daha hızlı bir şekilde geçiyor. Dinleyiciyi daha hızlı etkilediklerini düşünüyorum" diyor
- Dinleyiciler mi kadın DJ ile daha çok eğleniyor? Yoksa kadın DJ'ler mi konuklarını daha çok eğlendiriyor?
- Aslında cinsiyet ayrımı yapmaksızın bu sorunun cevabının tamamen kişiye bağlı olduğunu söyleyebilirim. Aynı zamanda kadınların erkeklere kıyasla daha iyi empati kurabildiklerini düşünürsek, bu kadın dj'lerin kitlesini daha hızlı anladığını ve performansını buna göre yönlendirebilmesi yüksek bir olasılık. Bu yüzden özellikle isteniyor olmaları mümkün olabilir. Kadındaki tutku, sempati ve albeni muhtemelen karşı tarafa daha hızlı bir şekilde geçiyor. Daha çok eğlendirirler olarak katılmıyorum ama dinleyiciyi daha hızlı etkilediklerini düşünüyorum.
- DJ'liği öğrenirken erkeklerin, kadınlara pek yardımcı olmadığını düşünüyorum. Erkek duvarını aşmak için neler yaptınız? İnsanlardan çok mekanlara kendinizi nasıl kabul ettirdiniz?
- Ben DJ performansına sadece eğlendirmek odaklı yaklaşmıyorum. Müzik çok kişisel. Asla cinsiyete dayalı görmüyorum ama kendi adıma beğenerek dinlediğim birçok set hep kadın sanatçılardan geliyor. Benim yaptığım müziğimde de dinlediğimden beklediğim de müzikal bir yolculuk yaşamak/yaşatmak oluyor. Genelde bu yolculuğu da kadın sanatçıların performanslarında daha güçlü tadıyorum. Kıyaslama yapmak adına söylemiyorum tabii ki bu benim zevkim.
- Kadın DJ'ler neyi, nasıl farklı yaparak fark yaratıyorlar?
- Bence bu bir yaratılış. Dişil enerji! Her işi farklı yapan kadın, burada da farkını ortaya koyuyor. Kadınların empati yeteneği / sezgisel kuvveti ve yanına bir de görsellik eklenince fark ortaya çıkıyor. Bana gördüğüm birçok kadın DJ, daha enerjik ve güler yüzlü geliyor. Bu da fark yaratıyor.
- DJ'liği öğrenirken erkeklerin, kadınlara pek yardımcı olmadığını düşünüyorum. Erkek duvarını aşmak için neler yaptınız? İnsanlardan çok mekanlara kendinizi nasıl kabul ettirdiniz?
- Sadece DJ'likte değil, birçok meslekte aslında bu böyle oluyor. Bu da maalesef erkeklerin kadınlara göre daha yüksek oranda okuyan/çalışan bireyler olmasından kaynaklanan bir durum olduğunu düşünüyorum. Ben kendi yolumu kendim çizdim diyebilirim. Ego ile iş yapan kişilerden şans istemedim. Önüme gelenleri değerlendirdim ama kendi duvarlarımı kendim inşa ettim. Erkek duvarlarına çarpıyorum hissi de yaşamadım. Erkeklerden kadınlara göre daha çok destek aldım hatta ama bunu yeteri kadar kadın DJ'in olmamasına bağlıyorum. Kimsenin alanına girmedim, girmek için de çabalamadım.
Ben müziğimi kendim için yaptım ve bunu çeşitli platformlardan yayınladım. Dinleyen ve beğenen mekanlar çağırdılar. Bunun haricinde zaten sevdiklerime çalmak beni en çok mutlu eden ve geliştiren şey diyebilirim. Elektronik müziğin tam içinde bir çevrem olması da tabii ki olasılıkları arttırdı. Yani onlar beni çalmaya ikna etti bile diyebilirim.
- Dinleyici kitleyle doğru iletişim için üç altın kural söyleyebilir misiniz?
- Buradaki iletişimi, erişim olarak mı düşünmeliyim, emin olamadım. DJ'liğin üç altın kuralını söyleyebilirim. Sürekli araştırma ve geliştirme ile yenilenme; popüler olanı değil gerçekten hissettiği müziği çalma, dijitali doğru kullanma diyebilirim.
- Güzel warm up yapan bir kişi, ileride çok başarılı bir headliner DJ olabilir mi?
- Bence warm up yapmak çok daha zor! Headliner durumuna da aslında inanmıyorum. Bu işi yapmaya başladıysa, kendine inanıyorsa ve çalışıyorsa herkes her şey olabilir. Çok politik konuşmuş olmak istemem ama gerçekten böyle düşünüyorum. Bir de tabi burada DJ'ler özelinde düşündüğümüzde, daha fazla etkinlik ve daha yoğun/istenilen saatlerde çalabilme durumu kendi müziğini aynı zamanda duyurmak ve üretmek ile de ilgili de oluyor. Yani sorunun cevabı aslında evet. Warm up her zaman etkilidir, gidişatı belirler. Bunu hem kariyer hem de etkinlik için söylüyorum. Headliner durumundaki isimleri zaten muhtemelen ne çalacağını az çok bilir, bu yüzden çağırılırlar biz de dinlemeye gideriz. Ve onlar da o yüzden en yoğun saatte çalarlar. Ama warm-up sürpriz bir mutluluk olabilir. Bence bu çok önemli!
- DJ olarak ilk performansınızı hatırlıyor musunuz?
- Evet, dün gibi hatırlıyorum! Evimde tatlı tatlı çalarken, arkadaşımın düzenlediği bir etkinliğe davet edilmiştim. O zaman setup deneyimim de yoktu. Sadece evdeki kontroller'dan bildiğim kadarıyla çalmıştım. Hiç normal bir ilk performans değildi diyebilirim. Kan ter içinde bir iki saatti! Ama sonunda dinleyenlerin ve diğer sanatçılardan aferini kaptım. Ve sonrasında koşturarak gidip müzik akademisine yazılmıştım. Bu olayları unutmam mümkün değil.
İLAYDA AYDOĞAR
KADINLARIN ENERJİSİ DAHA YÜKSEK
Dört yıldır DJ'lik yapan İlayda Aydoğar, kadınların setin başına geçtiğindeki ruh hallerine dikkat çekerek, "Kadınların enerjisi daha yüksek" yorumunu yapıyor
-Kadın DJ'lerin, erkek meslektaşlarına oranla daha başarılı oldukları, daha çok eğlendirdikleri yorumlarına katılıyor musunuz?
- Başarılı olmak konusunda kadın veya erkek diye ayrım yapmak ne kadar doğru olduğu tartışılır. Daha çok eğlendirme konusuna gelirsek kadınlar setin başına geçtiğinde genellikle enerjilerinin yüksek olmasından ötürü kitlesini daha hızlı harekete geçirebildiği doğru.
- Kadın DJ'ler neyi, nasıl farklı yaparak fark yaratıyorlar?
- Kadınlar sahnedeyken kitlesiyle bağ kurmaya daha odaklı ve setin başındaykenki enerjisi daha yüksek. Bunlar bizim işimizi biraz daha kolaylaştırıyor.
- DJ'liği öğrenirken erkeklerin, kadınlara pek yardımcı olmadığını düşünüyorum. Erkek duvarını aşmak için neler yaptınız? İnsanlardan çok mekanlara kendinizi nasıl kabul ettirdiniz?
- Evet, burada da kadınlar 1-0 yenik başlıyor diyebiliriz. Hala ve hala bize karşı ön yargıları olan o kadar çok insan var ki. Günün sonunda başarılı işler yaptıkça duvar kalkıyor.
Kendi adıma konuşmam gerekirse bu işe ben sevdalısı olarak başladım. "DJ'ler çok para kazanıyormuş aman hadi ben de indireyim bulduğum parçaları da çok para kazanayım zaten kadınım fark yaratırım" falan diye yapacaksanız, bu işe hiç başlamayın. Çünkü her mekanın kendine ait belirli dinamikleri var. Sadece setin başına geçip iyi bir müzik yapmak veya kadın olmak asla yeterli değil. Aslında karakterin, iş yapış şeklin, iletişiminin güçlü olmasıyla fark yaratmaya başlıyorsun. Kendimi kabul ettirebilmek için event şirketlerinin etkinliklerinde uzunca süreler ücret almadan çalmışımdır. Yolun başındayken çok fazla deneyim kazanmam gerektiğini düşünüyordum. Gün geçtikçe teklifler artmaya başladı. Aslında o noktada sadece seçilen değil seçen de olmaya başladım. Tabi bu epeyce zaman alan bir süreç.
- Dinleyici kitleyle doğru iletişim için üç altın kural söyleyebilir misiniz?
- Enerjinin yüksek olması, gözlem yeteneğinin olması, iş disiplini… Yani set başında hakimiyeti kaybetmemek. Hadi bir de bonus vereyim: Deneyim.
- Güzel warm up yapan bir kişi, ileride çok başarılı bir headliner DJ olabilir mi?
- Tabii ki olabilir. Burada basamakları atlamak için en önemli konu, bunun bir iş olduğunu unutmamak ve hep kendini geliştirmeye odaklanmak. Deneyim kazandıkça, geliştikçe ve başardıkça, müzik direktörleri seni headliner olarak niye tercih etmesin?
- DJ olarak ilk performansınızı hatırlıyor musunuz?
- Eveeeeet hatırlıyorum tabi kii. İlk sahnem diye tüm arkadaşlarım beni desteklemeye gelmişti. Setin başında o kadar heyecanlıydım ki, Onur Keklik tüm amatörlüğüme derman oluyordu diyebiliriz.
ASLI KÖSE
TÜM GECE BAŞIMDA NÖBET TUTTULAR
10 yıldır yoluna sabırla devam ettiğini söyleyen Aslı Köse, "Bir inanış var, kadın nasıl olsa çalmasa da olur gibi... Bu mümkün değil, bir kere olur, ikincisi olmaz. Ankara'da başımda nöbet tutup gecenin sonunda 'Gerçekten çalıyormuşsun' diye tebrik edildiğimi hatırlıyorum.
-Kadın DJ'lerin, erkek meslektaşlarına oranla daha başarılı oldukları, daha çok eğlendirdikleri yorumlarına katılıyor musunuz?
- Soruya cevap bulamadım. Çok doğru bir soru gibi gelmedi bana.
- Kadın DJ'ler neyi, nasıl farklı yaparak fark yaratıyorlar?
- Ben kadın ya da erkek fark etmeksizin sahnede daha enerjik, daha çok işine konsantre olan insanların kitleleri eğlendirdiklerini düşünüyorum. Kadın DJ'ler genelde daha sempatik daha kitleyle ilişki kuruyor gibi göründükleri için belki böyle bir düşünce doğmus olabilir.
- DJ'liği öğrenirken erkeklerin, kadınlara pek yardımcı olmadığını düşünüyorum. Erkek duvarını aşmak için neler yaptınız? İnsanlardan çok mekanlara kendinizi nasıl kabul ettirdiniz?
- Kadınlar hayatin her köşesinde, her sektörde erkek duvarını aşmak için türlü engellerle karşılaştıkları malumumuz. Kadın DJ'lerin ciddiye alınması ülkemizde ancak son yıllarda gerçekleşebildi. Hep bir adım önde olmak, daha fazla üretmek, daha fazla çalışmak, işini daha fazla ciddiye almak zorundasın bir erkeğe göre. Kadın olduğun için değil bu işi gerçekten yapabildiğin için sahne aldığını gösterebiliyorsun. Çünkü bir inanış var, kadın nasıl olsa çalmasa da olur gibi... Ancak öyle bir şey asla mümkün değil. Bir kere sahne alsan ikinci kez alamaz ki... Ben Ankara'da başımda nöbet tutup gecenin sonunda "Gerçekten çalıyormuşsun" diye tebrik edildiğimi hatırlıyorum.
- DJ'liği öğrenirken erkeklerin, kadınlara pek yardımcı olmadığını düşünüyorum. Erkek duvarını aşmak için neler yaptınız? İnsanlardan çok mekanlara kendinizi nasıl kabul ettirdiniz?
- Erkek meslektaşlarımın çok fazla desteğini görmedim, lakin kitle ve mekanlar cinsiyetlerle ilgilenmiyor. Kişinin tarzı, çaldığı müzik ve başarısı ile ilgileniyor. Elektronik müzik dinleyicisi genelde bilinçli tüketicidir. Bu açıdan şanslı olduğumu düşünüyorum.
- Dinleyici kitleyle doğru iletişim için üç altın kural söyleyebilir misiniz?
- Empati, sempati ve gerçekten kendi sevdiğin şarkılarla doğru hikayeyi dinleyiciye aktarmak
- Güzel warm up yapan bir kişi, ileride çok başarılı bir headliner DJ olabilir mi?
- Warmup gercekten bir DJ için çok ama çok önemli bir durum. Çok iyi olması gerekiyor gecenin başında kitleyi alıştırmak, mekanda tutabilmek için. Hikayesi olması gerekiyor. Bu hikayeyi güzel anlatanlar genelde evet başarılı oluyor. Ama iyi warm up yapmak headliner olmak için yeterli mi, elbette hayır.