İzlandalı Baltasar Kormakur, tiyatro yönetmeniyken sinema oyunculuğuna oradan da kamera arkasına geçtiğinden beri sinemacı kişiliği baskın hale geldi ve sinema yönetmeni olarak anılır oldu. 101 Reykjavik, Bataklık ve Belalı Düğün gibi filmlerle dikkat çektikten sonra Zorlu İkili filmiyle Hollywood saflarına geçen yönetmenin Hollywood'la da gelgitli bir ilişkisi oldu. Bir ayağı kendi ülkesinde bir ayağı Amerika'da, filmler çekip duruyor.
Kormakur, Everest'ten sonra Canavar ile bir kez daha kendi tarzından çok da taviz vermeden Hollywood patentli bir filmle karşımızda.
Malum onun filmlerinde afetler, doğa olayları, vahşi hayvanlar, gerilim unsuru olarak karşımıza çıkar. Son filmi Canavar'da da böyle... Ailesi insanlar tarafından öldürülen bir erkek aslanın insanlardan intikam alma macerasını izliyoruz.
DOKUNMA ASLANA DOKUNUR SANA
Önce hikaye: Karısıyla ayrıldıktan sonra karısı hastalanıp ölen Dr. Nate Samuels (Idris Elba), kızları Meredith (Iyana Halley) ve Norah (Leah Jeffries) ile eşinin vatan toprağı Güney Afrika'ya tatile gider. Orada, karısıyla onu tanıştıran vahşi hayat biyoloğu Martin'in (Sharlto Copley) misafiri olacaklardır. Martin onlara doğal parkta bir tur attırmak isterken, bir gece önce sürüsü kaçak avcılar tarafından öldürülen iri bir aslanla karşılaşırlar. Çevredeki bir köydeki insanları katleden aslanın yeni hedefi, Dr. Nate ve ailesidir. Lakin Dr. Nate de kendi ailesini korumak durumunda kalan bir erkektir. Böylece aslan-insan iki erkeğin ailesi için mücadelesini izleriz.
Kormakur, doğal yaşamlarına ve hayatlarına insanların müdahalesi olunca aslanların nasıl vahşileştiğini anlatırken bir yandan da ister hayvan ister insan olsun aile korumacılığının önemine dikkat çekiyor. Lakin bütün bunları dozu yüksek bir gerilim içinde yapıyor. Doğal hayat içerisinde hayatta kalma mücadelesini ama daha önemlisi bu mücadeleyi bir aslana karşı vermeyi son derece gerçekçi gerilimin içerisinde seyirciye sunuyor... Diğer filmlerine göre düşük profilli bir yapım olsa da Canavar'ın, doğal hayatinsan ilişkisi üzerine düşündüren tarafları var.
CEVABI ZOR BİR SORU
Açıkçası insanlık sinemada dinozorlarla, gorillerle, dev yılanlarla, piranhalarla, köpek balıklarıyla, karıncalarla, timsahlarla, köpeklerle, balinalarla mücadele etti. Aslan genel itibariyle daha asil bir hayvan olarak temsil edildi. Lakin Kormakur, bu asil hayvanın temsiliyetini biraz abartılı bulmuş olacak ki onu da saldıran bir hayvan olarak gösteriyor bize. Ama onun saldırgan olmasına da hak veriyor. Çünkü sürüsü, dişleri, kemikleri para getirdiği için kaçak avcılar tarafından öldürülüyor. Ki işin bu yönü dünya için büyük bir mesele. Güney Afrika'nın korumalı milli parkları ve diğer yerlerdeki yabani hayatta, kaçak avcılık devam eden bir kriz. Yüzyıl önce Afrika'da 200 binden fazla aslan yaşarken, bugün 20 binden azlar. Yani yüzde 90 aslan nüfusunda azalma var. Hal böyle olunca filmin adı manidar geliyor. Filmin sonunda şu soruya herkesin cevap vermesi gerekiyor galiba: Canavar kim?