'Ünlü oyuncu Johnny Depp, İran'da yapılan aşure töreninde görüldü'. Hem geleneksel hem de sosyal medyadaki haberlerin başlığı böyleydi. Lakin daha da fenası, yorumlardı. Eski eşi Amber Heard ile olaylı mahkemesi sonrası Depp'in İran'dan destek almak için bu ülkeye gittiğine dair yorumlar havada uçuşuyordu. Bu yorumlardan hareketle kurulan komplo teorileri gırla gidiyordu. Gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Aşure törenlerine katılan, Depp'e benzerliğiyle İran'da popüler olan Amin Sales'ti. Ama bu gerçek, deformasyon çağında pek de dikkat çekemedi. Yalan haber kazanmıştı ve Johnny Depp İran'a gitti diye milyonların aklında kaldı. Maalesef deformasyon çağının realitesi böyle. Yalan, bir canavar gibi şiddetli bir şekilde kükredikçe, herkes canavarın ne söylediğine kulak kesiliyor. İster adına gerçek deyin ister hakikat o da bu yalanın gölgesinde kalıyor. Johnny Depp malum şu sıralar özel hayatı nedeniyle deformasyon çağının 'kurbanlarından' biri...
Kendisinin özel hayatında pek de matah biri olmadığı biliniyor. Ama buna rağmen küresel bir kurban olacak kadar ileri boyutta mı savrulmaları! 80'lerin sonu 90'ların başında parlayan yıldızıyla sinemanın starlarından biri olmayı oyuncu olarak hak etmiş bir zat kendisi. Ama buna rağmen ne Leonardo DiCaprio gibi çevreci aktivist yönü var, ne de Sean Penn gibi muhalif yönü... Starlık kariyerini yönetemediği bir gerçek de özel hayatındaki savrulmalar öyle bir boyuttaki onun starlık kariyerlini etkileyecek kadar şiddetli. Biraz da buralarda onun deformasyon çağının küresel kurbanı olmasının sebebi. Ama buna rağmen Depp olmasaydı çok net Karayip Korsanları serisi, Hayalet Süvari, Köstebek, Halk Düşmanı, Charlie'nin Çikolata Fabrikası, Makas Eller, Düşler Ülkesi, Ed Wood, Vegas'ta Korku ve Nefret, Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi gibi filmler lezzetli olmazdı. İçinde bir 'oyuncu hayvanı' var. Futbol tabiriyle söylersek eğer günündeyse topu 90'a takar.
İPTAL KÜLTÜRÜNÜN HEDEFİ OLDU
Son yıllarda kariyeri düşüşteydi. Oynadığı filmler etkili olamıyordu. Bunun da sebebi özel hayat savrulmalarıydı. Bu savrulmanın ne kadar ileri boyutlu olduğunu eski eşi Amber Heard, Depp'in kendisine fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını açıklayınca gördük. Heard'ün iddiası Depp'i iptal kültürünün hedefi haline getirdi. Oyuncu film projelerinden çıkarıldı... Sonra eşiyle mahkemelik oldu. Eskiden karı-koca arasına girilmez denirdi. Ama tüm dünya bu mahkemeye kilitlendi. Depp mahkemede aklanıncaya kadar herkes ve özellikle sinema dünyası kendisine karşı aşırı temkinliydi. Dünyada gelinen noktada bir gerçek anlaşılmıştı nihayet: Her ne olursanız olun, kim olursanız olun, bunlar bir başkasına her türlü şiddeti uygulama hakkı vermiyor size. Depp'e karşı olan temkinin sebebi de buydu işte. Ama Depp mahkemede aklanınca durum değişti. Birden o bahsettiğim temkinli yaklaşım ortadan kalktı. İptal kültürünün onu yok etmeye yeminli çemberinden çıktı. Hafta içi sinema dünyası Johnny Depp'in tekrar setlere döneceği haberinden bahsediyordu. La Favourite adlı Fransız dönem filminde Fransa Kralı XV. Louis canlandıracaktı. Bitti mi? Bitmedi. Yeni bir haber daha düştü. Johnny Depp, 25 yıl sonra ilk kez yönetmen koltuğuna oturacaktı. Depp yönetmen olacaktı ama asıl haber bu filme Al Pacino'nun yapımcı olacak olmasıydı. Depp iddialıydı yani. Modigliani adlı filmde İtalyan sanatçı Amedeo Modigliani'nin hayatını anlatacaktı. Al Pacino'dan sonra bir destek de son yılların gözde oyuncusu Mads Mikkelsen'den geldi. Eski eşinin iddiaları sonrası Fantastik Canavarlar serisinden çıkarılan oyuncunun yerine Grindelwald'u canlandıran Mikkelsen, serinin yeni filmlerinde bu rolü tekrar Depp'e iade edebileceğini söylüyordu. Bizi ilgilendiren haberse yeni düştü. Oyuncunun 2012'den beri içinde yer aldığı rock grubu Hollywood Vampires, 10 Haziran 2023'te İstanbul'da konser vermeye gelecekti. Yani bu haber Depp'in Türkiye'ye geleceğini müjdeliyordu. Klasik bir küllerinden doğma vakası Johnny Depp'inki. Lakin çalışma arkadaşım İdil Demirel de iki hafta önce yazmıştı. Depp'in eski eşi de Amber Heard de küllerinden doğdu bu süreçte. Yani ne derseniz deyin popüler dünyada sansasyon her zaman işe yarıyor. Öyle ki kurbandan bir başarı hikayesi çıkarıyor...