"Henüz yazın en güzel günlerini yaşıyoruz. Nereden çıktı şimdiden sonbahar-kış modası?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Tamam tamam çok haklısınız hepiniz... Ama devir akıllı alışveriş devriyken, ben nasıl olur da sizin bu karma karışık indirim döneminde anlamsız şeylere para harcamanıza izin verebilirim ki? Maddi durumunuz ne olursa olsun, her zaman için stilinize uygun olan bir parçayı olabilecek en iyi fiyata satın almayı kendinize görev edinin. Ve bir önceki sezondan yeni sezon için akıllı alışveriş yaparak bunu yapabilirsiniz. Böylece bir sonraki sezonda herkesin üzerinde göreceğiniz bir parça yerine daha özgün bir parçaya hem de onların verdiği rakamın dörtte birine sahip olma olasılığınız var.
Ultraviole mor eflatun, mürdüm...
Sonbahar-kış sezonunda bu renklerden alacağınız parçalar sizin tüm kombinlerinizin havalı durmasını ve trendlere uymasını sağlayacak. Bluz, etek, elbise, ne gelirse aklınıza bu renklere yatırım yapmanın tam zamanı diyebilirim. Sakın üşenmeyin kendinize bu tonlarda güzel gömlekler, pamuklu kazaklar satın alın.
Beyaz tişört hiç bu kadar havalı olmadı
Atlet, tişört, bluz... İsmine ne derseniz deyin, kesimi her nasıl olursa olsun özellikle iyi marka ve kumaşlardan beyaz tişörtleri dolaba katma zamanı. Bu sonbahar-kış sezonu jean'ler, deri pantolonlar, çeşit çeşit eteklerle kombinlenmiş beyaz tişört göreceğiz etrafta. Hazır Dior'dan Prada'ya her modaevi de bu işe el atmışken zarif logolar ya da iddialı sloganlarla beyaz tişörtler tasarlarken bu parçalara yatırım yapma zamanı.
Mini mini etekler
Bunu yazıyorum ama ne olur beni pişman etmeyin yazdığıma. Vücutlarımız birer askı ve her askı her parçayı taşıyamaz, bunu unutmayın. Defilelerde bile her manken her parçayı giyemez. Bazı kesimler, modeller, renkler bazı mankenlerde güzel görünür. Diğerlerinde görünmez bunu da kompleks yapmanıza ya da iyice hataya düşüp bizleri kötü gösterip perakende devlerinin daha da çok para kazanmasını sağlayan vücut olumlama kurbanı olmaya da gerek yok. Her askı her kıyafeti taşıyamaz. Yani uzun lafın kısası vücut proporsiyonunuz, boyunuz, bacaklarınız, sosyal ortamınız (giyinmek sosyal ortamdan bağımsız değildir unutmayalım) izin verdikçe bu tarz mini eteklere yatırım yapın. Bu trend size uyuyorsa keyfini çıkarın.
Şeffaf transparan
Bu ilkbahar-yaz sezonunda farklı kesimlerden oluşan cut-out tarzına sıklıkla rastladık. Ne yazık ki bu kesimler her vücuda yakışmadı. Bu sezon ise en yükselen trend transparanlar. Şeffaflık her yerde olacak. Danteller, tüller, incecik ipeklerle şeffaflık tüm vücudumuzu saracak. Tabii ki sezonun sonbahar-kış olması nedeniyle daha çok siyah renkleri göreceğiz karşımızda. Chanel, Fendi, Valentino gibi modaevleri bu duruma el atmış durumda. Siz de bu sezona hazırlık olarak siyah şeffaf birkaç parça dolabınıza atabilirsiniz.
Okul üniforması
Sonbahar demek, biz çoktan okul sıralarından ayrılmış olsak da, okullu olmak demek. Ve gömlekler, şık jilet gibi etekler, lacivertler, griler, siyahlar yeniden popüler demek. Ben klasik giyim tarzını sevenlerden olduğum için 1970'lerin hafif bohem çizgisiyle bütünleşen bu tarzın yeniden popüler olmasına çok sevindiğimi söyleyebilirim. Bu sayede aşırı dekolteler ve fosforlar arasında karışan aklımız da bir nebze olsun yeniden yerine gelecek, stillerimiz de yeniden rayına oturacak...
Motosikletçi kız
Deriler, ekose gömlekler, solmuş tişörtler, botlar, tabii ki motosikletçi ceketler... Bu parçaları alın ve dolaplarınızda stoklayın. Sonbahar-kış sezonu bu motosikletçi tarz kıyafetlerin ve şık ofis parçalarının sık sık bir arada kullanıldığına şahit olacağız. Alexander McQueen, Dior, Coperni de önümüzdeki sezon birçok iddialı parçayı bu tarz üzerinden tasarladı unutmayın.
KAFTAN ZAMANI
Kaftan kelimesi bizim için uzak, otantik, egzotik bir kelime değil. Sonuçta üste giyilen, kumaştan yapılan, uzun, süslü ve astarsız bir elbise olan kaftan bizim giyinme tarihimizin en önemli parçalarından biri. Kaftanın ağır kıymetli kumaştan yapılanlarının önü ve kolları altın telli şeritler ve kordonlarla süslenirdi. Kadifeden yapılan vezir kaftanları ise kıymetli düğmeli, sırma şeritli olurdu... Müzelerimizi gezmek kaftan tarihini algılamak için yeterli. Ancak kaftan denilince son birkaç yıldır akıllara neredeyse tamamen plaj kaftanları geliyor. Uzun ve astarsız bu elbise modeli pandemi sırasında aldığımız kiloları plajda kapatırken en büyük yardımcımız oldu. Sonrasında da bohem beach'lerin popülerleşmesiyle bu kıyafet plaj giyiminin vazgeçilmezleri arasına yerleşti. Kaftan bu yaz o kadar popüler ki İngiliz The Guardian gazetesi moda sayfalarında kaftana geniş bir yer ayırmayı ihmal etmedi geçtiğimiz günlerde... Gazete, "Alternatif bir yaşamın ön plana çıktığı, herkesin yoga yaptığı, vegan olmaya çalıştığı, ikinci el marka kıyafetlerin kapışıldığı şu dönemde egzotik kaftanın da popüler olmaması imkansızdı" yorumunu yapıp "Kaftan hem süslü, havalı ve iddialı hem de bir parçadan oluştuğu için giyimi, kombinlenmesi kolay. Kaftanla plaja gidip, ardından partiye geçmeniz de çok kolay... Aksesuvarla bir anda değişen ve son dönem popüler kültürün gözde bir parçası olan kaftan bu yazın vazgeçilmezi" diye yazdı.
Modakazanı
POP-UP MAĞAZALARA İLGİ
Yaz sezonuyla birlikte büyük bir kitle, şehirleri bir yana bırakıp onun yerine yazlık bölgelere geçmiş durumda. Bu tabii ki markalara da yansıdı. Markalar da birer birer tatil merkezlerinde pop-up mağazalar açar oldu. Bunlardan sonuncusu da plaj giyimin iddialı isimlerinden Moeva... Moeva'nın yazlık pop-up mağazası, Yalıkavak Marina'da bulunan In-Formal'ın içinde modaseverlerin beğenisine sunuldu. Moeva'nın yazlık pop-up butiği 7 Ağustos'a kadar In-Formal Yalıkavak Marina mağazasında misafirlerini ağırlayacak.
TASARIMA YENİ BİR YORUM
İsviçreli saat markası Longines, İsviçreli tasarımcı Yvonne Reichmuth'ın katkılarıyla yepyeni bir modelini kısa süre önce piyasaya sürdü. Markanın ünlü dikdörtgen biçimli saatlerine sofistike deri kayışlarla yepyeni bir yüz kazandırıldı. Dizginlerle koşumları çağrıştıran tasarımlar, markayla bütünleşen binicilik dünyasına atıfta bulunuyor. Markanın saatleri üç farklı renkte zarif ikili deri kayışla tamamlanıyor: Bej, kahverengi ve siyah.
KORSEDEN İLHAM ALDI
Son dönem sosyal medyada en çok dikkat çeken markalardan biri etty&jacques... Marka ilkbahar-yaz sezonu için korseden ilham alıyor. En büyük ilham kaynağının ailesinin neşeli ve zarif kadınları olduğunu belirten Olivia Barki'nin koleksiyonu bedeni saran ve adeta ikinci ten görevi gören zamansız ve mevsimsiz parçalardan oluşuyor. Markanın her sezon sadık kaldığı sade ve keskin silüetlerden oluşan tasarımları, bu sezon farklı aksesuvar kombinasyonlarıyla buluşuyor. Sade kesimli, minimal ve fonksiyonel bir anlayışla yola çıkan markada, el işi kaplama detayları, midi boy etekler, halka aksesuvarlar, crop bluzlar, cut-out detaylar, feminen bodyler öne çıkıyor. Gündüzden geceye pek çok kullanım alanına sahip parçalar, her daim gardıropların vazgeçilmezi ve günün kurtarıcısı olmayı hedeflenerek tasarlanıyor.
1960'LAR ZARAFETİ
Bu sezonun en dikkat çekici trendlerinden biri hiç kuşkusuz 1960'ların yükselişi... Bundan yola çıkan Sundei markası ilkbahar-yaz koleksiyonu için 1960'lar Puglia'sına vurgu yapıyor. Yaz mevsiminde büyüleyici güzellikteki Ostuni kentine yapılan bir seyahati hayal eden tasarımcı Tuğçe Çelebi, koleksiyonun içindeki inci beyazı rengini şehrin beyaz mimarisinden, onu tamamlayan pastel yeşil rengini ise bölgedeki bereketli asırlık zeytin ağaçlarından alıyor. Nefes alan, hafif ve doğal, yumuşak kumaşlar minimal formlarla buluşuyor. Koleksiyonda A kesim silüetler, bol ve kısa paçalar 1960'lara modern ve eforsuz bir gönderme yapıyor. Birbirini takip eden ince dikiş detayları, bu koleksiyonda da yerini manşet, yaka ve cep üzerlerinde buluyor.