Modern şehir insanı, hayat gailesinden, koşuşturmacadan kendi ruhunun sesini duyamıyor bazen... Onunla hasbihal edemiyor. Çünkü ruh; sakinliği, dinginliği, huzuru seviyor. Sesi o zaman duyulur oluyor. O zaman insana "Bak, aslında bana iyi gelen şeyler bunlar, ben böyle bir hayat istiyorum" diyor... Yani, duyulabilirse, kendi iç sesinin insana huzurlu bir hayat rotası çizme kabiliyeti var! Huzurun mekanla, 'dışarıdakı hayat'la, kendimize doğru yaptığımız kaçış planlarıyla derinden bağlantısı var. İşte aziz İstanbul'un, kadim ilçesi Üsküdar'daki Nakkaştepe Millet Bahçesi bir huzur vahası. İçeri adım attığınızdan itibaren, içerideki zamanın dışarıdakinden daha yavaş aktığını hissediyorsunuz. Kalbinizin koşturmacası diniyor... Günde ortalama 15 bin kişinin ziyaret ettiği bir bahçe burası... Peki, bu kadar kalabalık gibi duran bir yer nasıl dingin olabilir diye sorarsanız, bahçenin 90 bin metrekarelik bir alana yayıldığını söyleyebiliriz hemen.
MANZARA DEĞİL RÜYA!
Biz de geçen hafta, eşimle birlikte, temmuz sıcağından bunalıp soluğu Nakkaştepe Millet Bahçesi'nde aldık. İki kapısı var bahçenin... Biri tepede, biri aşağıda. Tepedeki kapıdan girince huzurla heyecanın iç içe geçtiği tatlı bir şaşkınlık yaşıyorsunuz. Çünkü bütün Boğaz gözünüzün önünde, ayağınızın altında. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü bütün heybetiyle karşınızda uzanıyor. Bu muazzam perspektife arkadan diğer iki köprü de katılıyor. Termosumuza doldurduğumuz çayımızı da aldık yanımıza elbette. Piknik örtümüzü de... Çünkü 2 bin 100'den fazla ağaca sahip bu bahçede piknik yapmanın, Boğaz'ı izlerken çayınızı yudumlamanın keyfi başka. Devasa bir ağaçlık alanın içinde kurulmuş bir mekan burası. Muhteşem sıklıktaki, merhametli gölgeleri olan ağaçlarının dışında her yeri yemyeşil, bakımlı çimlerle kaplı. Piknik örtünüzü serip çimlerin üzerinde de keyif yapabilirsiniz ama bahçede özenle hazırlanmış, ahşap, şık masa ve oturma grupları da var. Bu oturma gruplarında 2 bin kişi oturabiliyor. Her oturma grubunun yanında da, yine ahşapla sırlanmış, şık bir çöp kutusu bulunuyor. Mekanın temizlik işi kökünden çözülmüş bu uygulamayla. Çünkü her ne kadar "İnsanlar piknik alanlarını temiz bırakmıyor" diye yakınsak da bazen, çoğu yerde bir çöp kutusu bulmak bile zor olabiliyor...
BU GÖL GERÇEK Mİ?
Biz de bunları görünce, çimlere yayılma isteğimizi ilerleyen saatlere erteleyerek, bu şık oturma gruplarından birine kurulduk. Masaya örtümüzü serdik... Çaylarımızı yudumlayarak Boğaz manzarasını seyre daldık. Yeşille, mavinin ortasında ruhumuzun sesini dinledik... Halini hatırını sorduk. Bize "Buraya daha sık gelin" diye fısıldadı sanki. Millet Bahçesi ailece sabah saatlerinde gelip, bütün gününüzü geçirecek, eğlendiren, dinlendiren imkanlar sunuyor. Onlarca yürüyüş ve koşu parkuru var bir kere... Bahçenin özenle dizayn edilmiş ve tepeye oturtulmuş seyir terasları ise; hem manzaranın tadını çıkarmak hem de Boğaz'ı ve tarihi yarımada ve modern şehir manzarasını aynı karede birleştiren kareleri yakalamak için müthiş bir fotoğraf deneyimi sunuyor.
SU SESİNDEN GELEN ŞİFA
Bahçenin bir kafesi, bir de restoranı var... Restoran, özenle kurguya eklenmiş biyolojik gölet ve şelalenin etrafına kurulmuş. Gölet içinde yeşeren nilüfer çiçeklerini zevk ve hayretle seyrederken, şelalenin dinlendirici sesiyle yemeğinizi yiyebiliyor, çayınızı, kahvenizi, yudumlayabiliyorsunuz. Minik masa ve tabureleriyle gösterişten çok huzura odaklanılmış tasarımında restoranın. "Gerçek bir göl" deseler inanabileceğiniz sahicilikte bir 'su huzuru' var burada. Suya bakarak ve su sesiyle şifalanıyoruz. Bahçeyi boydan boya geçen ahşap köprüde yürürken mekanı kuş bakışı izleyebiliyorsunuz. Buraya Uçan Yol diyorlar. Nakış nakış işlenmiş bahçenin detaylarına vakıf oluyorsunuz yürürken. Ellerinde dondurmaları cıvıl cıvıl sesleriyle oradan oraya koşuşturan çocukları, piknik masalarında çay eşliğinde sohbete dalanları, koşu yapanları, yürüyenleri, yüzlerce ağacı, Boğaz'ı ve bütün bunlardan teşekkül eden huzur ve barış harmonisini seyrederken, o eşsiz 'birlik'te kaybolmuş, sonsuzluğa karışıp erimiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Ezcümle, Nakkaştepe Millet Bahçesi'nde eğlenmek ve dinlenmek serbest ama stres yasak! Ama belki de en önemlisi burada kendinizi 'ziyaretçi' ya da 'misafir' gibi hissetmiyorsunuz. Ülkemizin dört bir yanındaki Millet Bahçelerinin kuruluş felsefesinde olduğu gibi, burası milletin, burası sizin, burası bizim! İçerideki atmosfer size zaten bunu, sessizce, kalpten kalbe giden o gizli yoldan hissettiriyor...
90 bin metrekareye neler sığıyor?
50 bin metrekarelik Boğaz manzaralı mesire alanı
Piknik Alanları
Gezinti ve Dinlenme Alanları
Yürüyüş Parkuru
Macera Parkuru
Açık ve Kapalı Çocuk Oyun Alanları
Fitness Alanları
Tenis Kortu
Zipline
Biyolojik Gölet ve Şelale
Manzara Seyir Terasları
Uçan Yol
Ahşap Köprü
Amfi Alanı
Mucit Evi (Doğa Kaşif Atölyesi)
Bitki Gösterim Alanı
Etkinlik Çayırı
Kafe
Mescit ve tuvaletler
Büyük bardak çay 5, kahvaltı 25 TL
Nakkaştepe Millet Bahçesi'nde mangal yapmak yasak ama piknik tüpünüzü, termosunuzu, yiyeceğinizi getirebiliyorsunuz. Eliniz boş gelirseniz de merak etmeyin. Göl manzaralı restoranı sizi bekliyor. Fiyatları da her bütçeye uygun. Porsiyonlar tadımlık değil, doyumluk. Yiyecek ve içecekler temiz ve özenli. Büyük bardak çay 5, kahve 8, tek kişilik kahvaltı tabağı 25, tost 15, porsiyon köfte 40, kumpir 30 TL. Başka da pek çok çeşit var...
Her yaşa uygun etkinlik
Zipline heyecanı: Manzaranın ve doğanın tadını çıkartmak ve yeşillikler arasında kaybolmak, yukarıdan aşağıya bir göz atmak isteyenler eğlence severler için alanın en üst noktasından başlayan doğal zipline hattı var. Bir halata güvenli ekipmanlara bağlanarak tepeden aşağı doğru kayıyorsunuz. Adrenalin sevenler için kaçırılmayacak fırsat.
Macera parkuru: Alandaki mevcut yetişmiş ağaçlar üzerine, ağaç gövdelerine zarar vermeyecek ve gelişimlerine engel olamayacak şekilde kurulmuş, farklı yüksekliklerde ve zorluk seviyesinde oyunlar ve bu oyunlardan oluşan parkurlarla ziyaretçilerine doğanın içinde heyecanlı, sağlıklı ve eğlenceli bir aktivite imkanı sağlanıyor.
Çocuk oyun alanları: Çocuklar için eğlenceli her türlü aktivitenin ve oyunun düşünüldüğü çocuk oyun alanları da bahçenin en önemli alanlarından. Top havuzlarından kaydıraklara çocukların eğlenebileceği pek çok şey var burada. Güvenli ve steril bir mekan.
Giriş ücretsiz yüzlerce araçlık otoparkı var
Bahçeye giriş ücretsiz. Adı üstünde zaten Millet Bahçesi... Bizim bahçemiz. Aracınızla giriş için 20 TL ödüyorsunuz. Saat ücreti para alınmıyor otoparktan. Aracınız bütün gün güvenle otoparkta kalabilir.