Stresli, öngörülemez yaşantımızın da etkisiyle toplumumuzda artan tükenmişlik hissi; önem verilmesi ve kesinlikle destek alınması gereken önemli bir konudur. Yüksek oranda yoğun stresli iş hayatının egemen olduğu kişilerde görülen bu durum; başarısızlık hissi, kişinin kendini sürekli bitkin hissetmesi, enerjisinin yüksek olamayışı gibi problemlerle kendini göstermeye başlar. Bu hastalık bir anda belirip, etkilerinin de bir anda anlaşılması mümkün değildir. Tükenmişlik hissi zamanla oluşmaya başlar ve son ana gelinceye dek, ne siz ne de çevrenizin bu durumu anlaması mümkün olmaz. Durum ilerledikçe işin içinden çıkılamaz bir hale gelmeye başlar. Durum sosyal çevre kaybı, iş kaybı gibi büyük kayıplara yol açabilir. O zaman öncelikle tükenmişlik sendromunun gelişine bakalım.
FİZİKSEL BELİRTİLER
Aşırı yorgun hissetme durumu ve uzun süreli nedensiz halsizlikler.
Herhangi biyolojik sebebe bağlı olmayan kalp çarpıntıları ve mide problemleri.
Herhangi biyolojik sebebe bağlı olmadan sürekli kabız olma veya sürekli olarak hastalanmak da önemli bir göstergedir.
Uyku problemleri, uykuya dalmada veya uyanmaktaki zorluklar.
Solunumun sıkıntılı olması.
Kronik bedensel ağrılar. Mesela bacak ağrısı, sırt ağrısı gibi...
DUYGUSAL HALİMİZDEKİ GÖSTERGELER
Geleceğe dair sürekli olarak umutsuz hissetme.
Kendine güvenle ilgili problemler yaşama eksik hissetme.
Sürekli olarak hayal kırıklığına uğramak.
Kendine değer verememek ve değersiz hissetmek.
Herhangi bir eleştiriye tahammül edememek.
Çok fazla şüphe duymak.
Yoğun kaygı duygusuna eşlik eden huzursuzluk duygularına sahip olmak.
ZİHİNSEL SORUNLARA DİKKAT EDELİM
Eskiden keyif duyulan eylemlerden artık çabucak sıkılma.
Dikkati toplayamamak, unutkanlık ve sürekli dalgınlık hali.
Herhangi bir konuda karar vermedeki güçlük.
Herhangi bir eylemle ilgili sürekli erteleme davranışı.
SINIRLARINIZI AŞMANIN AĞIR BEDELİ
Tükenmişlik sendromu herhangi bir hastalık gibi hemen belirtisini vermez. Sendromu tanımlayan Psikolog Helbert, Freudenberger ve Gail North bu durumun 12 aşamada çıktığını belirtiyor.
1. AŞIRI İSTEK VE HIRS: Yeni bir göreve başladığımız an yüksek motivasyon etkisiyle göreve kendini kaptırmak ve adamak sonucunda kişinin yoğun bir şekilde hırslanması.
2. DAHA FAZLASINI TALEP ETMEK: Bedeninden ve zihninden yapabileceğindem daha fazlasını isteyerek onu daha da zorlamayı hırs olarak nitelendirebiliriz.
3. TEMEL İHTİYAÇLARI ERTELEMEK: Fazla çalışmak uğruna yemeğiniz, uykunuz, kişisel bakımınız gibi durumları göz ardı etmeye başlarsınız.
4. SUÇUN YER DEĞİŞTİRMESİ: Kendi sınırlarınızı aştığınız için zorlandığınızı kabul etmek yerine bu durum için iş arkadaşlarınızı, müdürünüzü veya başka kişileri suçlamaya başlarsınız.
5. İŞİN, HAYATINI İŞGAL ETMESİ!: Sosyal çevrenizden, ailenizden ve insanlardan uzaklaşmaya başlarsınız.
6. TAHAMMÜLDE AZALMA: Çevrenizdekilere karşı tahammüllünüzde azalma gerçekleşir, suçu kendinizde aramak yerine sürekli insanların anlayışsız olduğunu düşünür ve sizi asla anlayamayacaklarını hissedersiniz.
7. SOSYAL ORTAMLARDAN SOYUTLANMA: Arkadaşlarınızla bir kahve içmeye çıkmak bile sizin için çok büyük bir yük gelmeye başlar. Evden herhangi bir sosyal etkinlik için çıkmak sizin için artık gereksiz bir eyleme dönüşmeye başlamıştır.
8. DAVRANIŞLARDA DEĞİŞİMLER: Kişi herhangi bir sebebi olmadan gereksiz yere duygu iniş çıkışları ve nedensiz öfkelenmeler yaşamaya başlar.
9. DUYARSIZLAŞMA DURUMU: Hayatınızın kontrolünüzden çıktığını, her şeyin öylesine akıp gittiğini ve kontrol duygusundan artık çok uzak olduğunuzu hissetmeye başlarsınız.
10. DUYGUSAL AÇIDAN HİSSİZLEŞME: Kendinizi duygusal açıdan boşlukta hissetmeye başlarsınız. Bu his çok yemek yemek ya da içki içmek vb. davranışlarla bu durumu kapatıp bir şeyler hissetmek için yoğun çaba göstermeye başlarsınız.
11. DEPRESYON TABLOSU: Yaşamınız artık anlamsız gelmeye başlar ve geleceğe dair tek duygunuz umutsuzluktur.
12. VE FİZİKSEL ÇÖKÜŞ: Tüm bu durumlar hayatınızdaki olaylarla başa çıkma durumunuzu ve keyifli bir halde yaşamanızı engeller. Ve artık tıbbı veya psikolojik müdahale gerekmektedir.
AYNAYA BAKMA ZAMANI
Tükenmişlik sendromu ilk sinyalleriyle kendini belli eder. Aslında bu sendroma yakalanmadan önce, kişinin bazı önlemler alıp bu durumun önüne geçmesinin gerekliliğini de vurgulamaktadır. Tükenmişlik sendromuna yakalanmamak için alınması gereken önlemlere bakalım:
1. HAYATIMDAKİ ÖNCELİĞİM NEDİR?
Cevap vermeniz gereken ilk soru; hayatınızın önceliği nedir? Buna aile, sağlık, iş, sosyal çevre gibi yanıtlar verebilirsiniz. Önceliğiniz sosyal çevreniz ise yoğun iş temposunda çalışıp sosyal çevreye vakit ayıramamanız, sizde bir süre sonra bıkkınlığa ve depresyon benzeri bir tablo oluşumuna yol açacaktır. Her akşam sosyal çevre toplantısı düzenleyemeseniz de haftada en az bir gün arkadaşlarınızla yapabileceğiniz herhangi bir sosyal ortam yaratın. Hayatınızın önceliğini sürekli yapabilmek sizde mutluluk, huzur, iyi hissetme hallerini arttıracaktır.
2. NEDEN KÖTÜ HİSSEDİYORUM?
Son zamanlarda neden tükenmiş ve kötü hissetmeye başladınız, bunu kendinize sorun. İş yoğunluğunuz, çalışma arkadaşlarınızla yaşadığınız çatışmalar ve gerekli sosyal desteği almamak olabilir. Tükenmişliğin sebebini belirlemek ve geç olmadan bu durumu düzeltmek için eyleme geçmek; tükenmişlik sendromunu engellemede en önemli adımlardandır.
3. DUYGULARINIZI İFADE ETMELİSİNİZ
Tükenmişlik hissinin temel nedenini buldunuz. Şimdi sıra, o virüs gibi yayılmadan çözme işinde... Sorunu bulduktan sonra, sıkıntı yaşadığınız kişiyle bunu paylaşın ve çözüm arayın. Örneğin iş arkadaşınızla bir problem yaşadınız, bu durumu o kişiyle paylaşın. Çünkü duygularınızı ifade etmek ve sosyal anlamda destek görmek psikolojik anlamda çok olumlu etkileri olan bir durumdur.
4. ÇEVRENİZE VAKİT AYIRIN
Çalışma saatlerinizde ufak molalar verip kendinize iyi gelecek herhangi ufak bir şey yapın. Aileniz, sosyal çevrenizle vakitler yaratın. Bu vakitler ne zaman uygun olursam şeklinde değil de bir rutin şeklinde oluşturulmalıdır.
5. SPOR YAPIN, EN AZINDAN YÜRÜYÜN!
Hareket edin, spor yapın, aktif olun. Düzenli spor yapmak kişide stresin azalmasına yol açar. Örneğin iki günde gece çıktığınız yarım saatlik yürüyüşlerin bile nasıl pozitif etki yarattığını göreceksiniz. Günde en az 7-8 saati uykuya ayırın. Bedeninizi, ruhunuzu ve zihninizi dinlenmiş olarak güne başlatın.
6. BU İŞ SİZE UYGUN MU?
Çalıştığınız iş size ne kadar uygun? Bu sorunun cevabına göre size daha uygun olabilecek iş alternatiflerine yönelin. Dinlenme günlerinizi tam bir dinlenme günü olarak ayırın. Sağlıklı beslenin. Sebze ve meyvelerin gücünden yararlanın. Sizi yatıştırıp sakinleştirecek hobiler edinin. Örneğin kitap okumak, resim çizmek, örgü örmek... Bu durumla hala başa çıkmakta zorlanıyorsanız destek almanızı öneririm.