İstanbul'da şehrin merkezinde vaha gibi bir yere giriyoruz. Birden arabaların gürültüsü kesiliyor. Ağaçların arasındaki tahta masalarda gençlerin telefonlarından ziyade birbirleriyle ilgilendikleri, sohbet ettiklerini gözlemek iyi geliyor. Sayısız ağacın huzur veren hışırtılarından bahsetmedim daha. Burası İstinye'deki İstanbul Tenis Akademi (İSTA) ve Padel İstanbul Spor Kulübü Derneği. Buraya geliş sebebimiz ise... Evet, padel diye bir spor var. Oynamak ve antrenör olmak için bu kulübe başvuran bu sporun sevdalıları var. Biz de padel sporunu öğrenmek için Padel İstanbul Spor Kulübü'nün merkezinin yolunu tutuyoruz. Kulübün yöneticileri Şöhret Pakiş ve Abdullah Bozkurt ile kuş sesleri arasında sohbete koyuluyoruz.
- Nedir bu padel sporu, diğer kort sporlarından farkı nedir?
-
Abdullah Bozkurt: Bu bir raket sporu. Padelin diğer raket sporlarından temel farkı oynanan kortun etrafının camla kaplanması. Bunun sebebi ise, oyunun sık durmadan devam edip heyecanın kesilmemesi. Bu yüzden de sihri kendi içinde padelin. Oynayınca daha çok hissediyor insan bunu. En büyük avantajı temel tekniklerinin kolay ve hızlı öğrenilebilir olması. Şutların camdan dönmesi ve topun nadiren saha dışına çıkması sayesinde uzun ralliler yaşanıyor. Bu da sizi devamlı oyunda tutuyor.
- Bu kadar az bilinen padel sporunun tarihçesi nasıl peki?
-
Şöhret Pakiş: Ülkemizde yeni, ancak dünyada yarım asırdır oynanıyor padel. 1969 yılında iş insanı Enrique Corcuera tarafından Meksika'da bulunuyor. Enrique kendi evinde ilk padel kortunu tasarlıyor. Çevresindekilerle oynamaya başlıyor. Yakın arkadaşlarından biri olan İspanya Prensi Alfonso kendisini ziyaret ettiğinde spordan çok etkileniyor. Önceleri elit kesime hitap eden padel, 1975'te sporun Arjantin'de büyümesiyle daha da yayılmaya başlıyor.
- Türkiye'de ilgi nasıl?
-
Ş.P.: Padel İstanbul Spor Kulübü Derneği 2019 yılında kuruldu. Padel alanında Türkiye'deki ilk spor kulübü derneğiyiz. Padel branşının uluslararası yönetim organı olan, 65 ülkeyi çatısında barındıran ve 1991 yılında kurulmuş olan Uluslararası Padel Federasyonu'nda (FIP) Türkiye'yi iki yıldır temsil ediyoruz. Türkiye'nin padeldeki ilk ve tek uluslararası temsilcisi olarak, geçtiğimiz nisan ayında en geniş katılımlı olarak Roma'da gerçekleşen Uluslarası Padel Federasyonu genel kuruluna katılım sağladık. Geçen yıl, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın yeni gelişen spor dalları projesi kapsamında padel sporunun gelişimi ve yayılması projemizle desteklenen bir kulüp olduk. Bakanlığımız dışında Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, Uluslararası Padel Federasyonu, TUBED (Türkiye Beden Eğitimi Derneği) gibi güçlü desteklerle birlikte akademisyenler, sporcular, antrenörler ve üst düzey yöneticilerden oluşan, bu sporu seven ve bu spora inanan bir ekibimiz var.
- Hedefiniz nedir?
-
A.B.: Hayalimiz padeli ülkemizde tanıtmak, yaygınlaştırmak, dünya arenasında global oyuncuları, takımları olan bir ülke haline gelmek. Yeniliklere hızla adapte olan genç bir nüfusa sahibiz. Potansiyelimiz olduğuna inanıyoruz. Biz bu spor için bu kortları yaparken insanların kolay ulaşabilecekleri bir yerde olmasını istedik. Otobüs ve metro ile bu yemyeşil alana çok kolay gelebiliyorsunuz. Eylül ayında Uluslararası Padel Federasyonu ile birlikte üç gün sürecek Türkiye'nin ilk padel antrönör eğitim programını gerçekleştireceğiz. Programa dahil olan katılımcılar 1. Seviye Antrenör belgesine sahip olacak.
PADEL 2028 OLİMPİYATLARI YOLUNDA
- Şöhret Pakiş: Geçtiğimiz günlerde de Katar'ın başkenti Doha'da Premier Padel ismiyle küresel bir Global Padel Turnuvası daha, rekor katılım ile gerçekleşti. Padel; 2023'te Polonya'da gerçekleşecek olan European Games yani Avrupa Oyunları'nda Avrupa Olimpiyat Komitesi tarafından düzenlenecek organizasyonda yer alacak. Padel için olimpiyat henüz olamadı, ancak bu organizasyon Avrupa Olimpiyat Komitesi'nce düzenleniyor. Bu bir kilometre taşı. 2028 Las Vegas Olimpiyatları için bir umut... Padel günümüzde en hızlı büyüyen sporlardan biri. Bu sebeple 2028 olimpiyatlarında bir olimpiyat sporu olması yolculuğunda bir umut. Bir diğer gelişme ise ABD'nin ünlü spor yayıncısı ESPN, 2025 yılının sonuna kadar 50 ülkeyi kapsayan bir anlaşmayla padel turnuvalarının yayın haklarını satın aldı. Bu da sporun daha geniş kitlelere ulaşması anlamında önemli
bir gelişme.
CAM DUVARLARLA OYUN DURMUYOR
Padel sahası 20'ye 10 metre büyüklüğünde. Her zaman çiftler arasında oynanır.
Padel kortu dört metrelik cam duvarlarla çevrilidir.
Padel ekipmanları top ve raketten oluşur.
Padel raketleri, delikli bir yüzeye sahiptir. Kısa ve hafif olduğundan kontrol edilmesi kolaydır.
Maçlar üç setten oluşur ve her set altı oyundan oluşur.
Top padelde cam duvara çarpıp geri gelebilir, daha uzun ve daha heyecan verici ralliler ve sıra dışı vuruşlar mümkündür.
YÜKSEK DİKKAT VE TAKIM RUHU ÖNEMLİ
Padel sporu son yıllarda özellikle Avrupa'da futbol dünyasında çokça tercih edilmeye başlandı. Bunu sorunca antrenör Abdullah Bozkurt konuyu şöyle anlatıyor bize: "Padel kortu küçük. Topun oyun boyu içerde kalması ve oyunun temposunun daimi olarak artması heyecanı arttırıyor. Saha küçük ve dört kişisiniz. Bir takım sporu. Padelin birleştiriciliği yüksek. Sahadaki oyuncular ve izleyici için sunduğu görsellikle çok keyifli."
"Padeli herkes yapabilir. Erkekler, kadınlar, gençler, çocuklar, yetişkinler. Performans sporu olarak yapıldığında atletik, hızlı, heyecanlı bir spordur. Popülerlik tarafına bakacak olursak ünlü isimler, bilhassa sporcular padel sporunu yapmakta. Liverpool Teknik Direktörü Klopp padel tutkunları arasında. Tenerife'deki bir kampta padel ile tanıştıktan sonra Liverpool antrenman sahasına padel kortu kuruldu. Aynı şekilde Zlatan İbrahimoviç ve Zinedine Zidane da padel oynayan isimler arasında. Padeli tercih etmelerinin sebebi bana göre, kısıtlı alanda maksimum dikkat istemesi. Top dışarı çıkmadığı için hep takip etmelisin. Ve bu arada arkadaşını da izlemelisin, çünkü aynı takımdasınız."