Bir toplu taşıma aracındasınız, küçük çocuğunuz sıkıldı ve huzursuzluk çıkarmaya başladı. Bağırıyor, saçınızı çekiyor, hemen inmek istiyor. Tabii, ebeveyn olarak panik oldunuz. Etrafınızdakilerin gözleri sizde. Bir an önce susturmak için uğraşıyorsunuz, yanaklarınız al al... Onu eğlendirmeye, ilgisini başka noktaya çekmeye çalışıyorsunuz ama olmuyor. Bu tabloyu yaşamayan anne-baba yoktur. O anın duygusunu şu an okurken bile hissetmişsinizdir. Hatta etrafınızda akıl verenler bile olmuştur. "Bu çocuk çok sinirli oldu, çok yüz veriyorsun. Hiç eğitmemişsiniz bu çocuğu" gibi cümleler sinirlerinizi bozmuş olabilir. Peki, niye yazıyorum bunları? Geçtiğimiz hafta İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in tahttaki 70'inci yıl dönümünü kutlamak amacıyla ülkede çeşitli etkinlikler düzenlendi. İşte bu etkinlikler bir anne-çocuk damgasını vurdu. Cambridge Dükü Prens William ve Cambridge Düşesi eşi Kate Middleton'ın en küçük çocukları Prens Louis, tribünde huzursuzluk çıkardı. Belli ki sıkıldı. Annesine çocukların o meşhur 'nanik' hareketini yaptı, dalga geçti. Annesinin ağzını kapattı. Sakinliğini korumaya çalışsa da Düşes, çocuğunu kontrol altına alamadı. Biraz mahcuptu ama çocuk her yerde çocuktu işte. Prens de olsa, dadılarla, kraliyet terbiyesi ile de yetişse nanik hareketi yapıyor, istemediği bir yerde oluşuna kendi lisanıyla cevap veriyordu. Kate Middleton, her anne gibi aynı endişe ve mahcubiyet duygusu ile oğlunu sakinleştirmeye çalıştı. O gülüşü, o boşvermiş gibi görünme halini biz de biliyoruz Kate! Sakın kendini yalnız hissetme. Tıpkı, dünyanın neresinde olursa olsun her annenin seni izlerken yalnız olmadığını görüp içten içe bir mutluluk yaşaması gibi... Çünkü prenses de olsa anne, annedir. Kraliyet ailesinde de doğsa çocuk, çocuktur.
ÇEVRE SORUNLARINA ÖZGÜN ÇÖZÜMLER
Küçükçiftlik Park'ta gerçekleştirilen Yaratıcı Çocuk Festivali'ne kızım Eylül ile birlikte katıldık. Çocuklar için oldukça eğlenceli içerikler vardı. Uzay, bilişim, çevre gibi konular ön plandaydı. Çocukların rağbet gösterdiği ve önündeki sıra uzayıp giden bir stant gözüme takıldı. Merak ettim ve gidip baktım. Nesquik burada 'Geleceği Sevindirir' adlı bir proje uyguluyordu. Atölyede geri dönüştürülmüş malzemelerden elde edilen oyuncak kitler vardı. Çocuklar süt kutuları ve Toyi adı verilen bu malzemeleri kullanarak hem eğleniyor hem de yaratıcılıklarını ortaya çıkarıyorlardı. Buradaki amaç, çocuklarda sürdürülebilirlik bilincini artırmak, geri ve ileri dönüşüm becerilerini geliştirmekti. Ortamı görünce ben bile gidip yapmak istedim açıkçası... O esnada beliren Nestle; Türkiye Sütlü Ürünler İş Birimi Müdürü Makbule Can Kebapcı ile de sohbet etme imkânımız oldu. Gelecek eğitim-öğretim yılında okullarda da bu atölyelerin yapılmaya başlanacağını öğrendim. Ayrıca Kebapcı, "Okullarda düzenlediğimiz atölyelerle Aralık 2021'de uygulamaya başladığımız projemizle Dünya Çevre Haftası'nda Yaratıcı Çocuk Festivali'ne katıldık. Bu atölyelerimizde, çocukların etraflarında gördükleri çevre sorunlarının çözümünde aktif rol alabileceklerini hissetmelerini ve daha sürdürülebilir bir dünya için karar verebilme yeteneklerinin geliştirilebilmesini hedeflediğimiz atölyelerimizle binlerce çocuğa ulaştık. Çocuklar atölyelerde gezegen için kendi kararlarını alarak çevre sorunlarına çözüm üretti ve sürdürülebilir yaşama yönelik özgün icatlar tasarladı. Gelecek eğitim-öğretim yılı içerisinde daha çok çocuğun sürdürülebilirlik bilincini artırma ve 21. yüzyılın gerekliliği olan geri ve ileri dönüşüm becerilerini geliştirmek için resmi internet sitemiz üzerinden okullardan başvuru alıyoruz" dedi.