Seçimlerde muhalefeti desteklediği için İran yönetimi tarafından film çekmesi yasaklanan yönetmen Jafar Panahi, bu anlamsız yasağa yine film çekerek meydan okuyor yıllardan beri. Yönetmenin ödüllü son filmi 3 Hayat'ta kurgucu olarak karşımıza oğlu Panah Panahi de anladığımız babasının yolunda gitmeye kararlı. Çünkü bu hafta vizyona giren filmlerden Yola Devam, oğul Pahani'nin ilk uzun metraj filmi. Panah Panahi, filmin isminden de anlaşılacağı üzere bir yol filmiyle karşımıza çıkıyor. Dört kişilik bir aile, bir arabayla yolculuk yapıyor. Ayağı alçılı, mesafeli iğneyiciliğiyle bütün aile fertlerini eleştiren baba arkada uyuyor. Coşkulu yaramazlığıyla bütün yolculuğa ve filme damgasını vuran altı-yedi yaşlarındaki çocuk hiç yerinde durmuyor. Ön koltukta oturan anne ise gergin ama şefkatli ve hüzünlü bir ruh halinde. Hasta köpek sessiz sakin. Ama sessiz olan biri daha var. Arabayı kullanan 20 yaşlarındaki genç. Aile evlerini satmış ve bir süre sonra anlıyoruz ki sınıra doğru gidiyorlar. Sessiz oğlan yurt dışına kaçacak, bütün yolculuk onun bu kaçışı için yapılıyor. Niye kaçıyor tam olarak bilemiyoruz ama anlıyoruz ki ülke yönetimiyle başı dertte. Özgür kalmak için gitmesi gerek. İşte onun bu özgürlüğe kaçışının gerilimli, hüzünlü ve melankolik hikayesi Yola Devam filmi... Zorunlu olarak insanın ülkesinden göçmesi ne kadar zor? Giden gidiyor ama ya arkada kalanlar ne yaşıyor? Yola Devam altını çizmeden bu tür soruların etrafında dolaşıp zorunlu göçün bir aile üzerinden haleti ruhiyesini anlatmaya çalışıyor. Hem de iran sinemasının o karakteristik şiirsel gerçekçiliğini kullanarak aklın değil de duyguların izleğinde.
BABASININ YOLUNDA
Anneyi oynayan Pantea Panahiha ile babayı canlandıran Hasan Majuni'nin etkili performanslar sergilediği filmin yıldızı çocuk oyuncu Rayan Sarlak. Filmin gelgitli haleti ruhiyesine ritim getiren canlılıkla performans sergiliyor Sarlak. Geçen yıl Cannes Film Festivali'nde gösterilen Yola Devam iyi bir ilk film. Panah Panahi'nin babasının yolundan, sadece meslek seçimiyle değil sinema anlayışı olarak da gittiğini anlıyoruz. Atmosfer oluşturma, çerçeveleme ve kamera kullanımı düşünüldüğünde baba Panahi'nin etkisi hissediliyor. Yalnız Panah Panahi'nin melankolik anlatıma daha fazla yatkınlığı var gibi. Bakalım bu tek filmlik bir durum mu yoksa sonraki filmlerinde de benzer bir yaklaşım sergileyecek mi onu da önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
ATLAS'TA BAĞIMSIZLAR
Geçen yıl restore edilerek tekrar açılan Atlas 1948'in Başka Sinema ile yaptığı iş birliği devam ediyor. Bu ay sinemada üç özel film gösterilecek. Eskil Vogt'un yazıp yönettiği dram, korku ve gizem kategorilerindeki Masumlar/The Innocents filmi 10 Haziran'da seyirciyle buluşacak. 17 Haziran'da ise Mike Mills'in yazıp yönettiği, Joaqin Phoenix'in başrolünde olduğu Yaşamaya Bak/C'mon C'mon filmi var. Kira Kovalenko'nun yönettiği Yumrukları Gevşetmek/ Unlenching the Fists ise 24 Haziran tarihinde Atlas 1948 Sineması'nda seyirci karşısına çıkacak. Ayrıntılı bilgi için www.baskasinema.com ve www.atlas1948.com adreslerine bakabilirsiniz.
TATBİKAT VE Z, PERA'DA
Yunanistan'dan EMEIS Kültür Kolektifi ile Türkiye'den istos film ve istos yayın'ın ortaklığında Pera Müzesi'nde ilki yapılacak Yunan Film Günleri, 7 Haziran'da başlıyor. Etkinlikte 60'ların başından 80'lerin sonuna uzanan bir zaman diliminden seçilmiş 17 film, birçoğu yenilenmiş kopyasıyla Türkiye'de ilk kez seyirciyle buluşacak. Usta yönetmen Theo Angelopoulos'un 1970 yapımı ilk filmi Tatbikat/Anaparastasi (1970) ile başlayacak etkinlik. Nikos Koundouros'un Berlin'den En İyi Yönetmen Ödülü almış avangard başyapıtı Genç Afroditler/Young Aphrodites(1963) ise etkinlikte gösterilecek bir başka klasik. Costa Gavras'ın 60'ların sonlarında uluslararası bir sansasyon yaratan politik filmi Ölümsüz (Z)/Z, Michael Cacoyannis'in Euripides'in meşhur tragedyasını Katharine Hepburn, Genevieve Bujold, Vanessa Redgrave ve Irene Papas gibi yıldız oyuncularla perdeye taşıyan epiği Troyalı Kadınlar/Trojan Women/(1971) da etkinlikte gösterilecek filmler arasında. Ayrıntılı bilgi için www.yunanfilmgunleri.com