Rahmetli Tony Scott'ın sinema dünyasına armağan ettiği özel filmlerden biri Top Gun. 1986'da gösterime giren, aslında Soğuk Savaş döneminin sinemadaki yansımalarından biri olan film, Scott'ın ustalığı ile sinemada popüler kültürün önemli fenomenlerinden biri oldu. Aşk, romantizim, aksiyon, mücadele ve tabii Take My Breath Away şarkısıyla gönülleri fethetti.
Yıllar sonra devam filmi gelmeli miydi? Zor bir karardı. Nihayetinde efsane olmuş bir filme halel gelebilirdi. Ki sinemada böylesi girişimleri pek çok kez görmüştük. Bunun için devam filmi Top Gun Maverick'in yönetmeni Joseph Kosinski'nin işi zordu. Ama ilk elden şu söylenebilir; Kosinski zor olan bu işin üstesinden gelmeyi başarmış.
Top Gun Maverick, ilk filmin nostaljisinin farkında olarak açılıyor. Pete 'Maverick' Mitchell (Tom Cruise) albay olarak ordudaki görevine devam ediyor. Normalde general olması gerekirken o başına buyrukluğu ile orduda albay rütbesinde çakılı kalmış. Ama ordunun efsanevi pilotlarından biri. Lakin insansız hava araçları teknoloji sayesinde ordu artık pilotları gözden çıkarmanın peşinde. O da herhangi bir teknolojinin bir pilotun yeteneklerine erişemeyeceğini savunuyor. Ve bunu kanıtladığı noktada bir uçağı heba ettiği için Top Gun'a eğitimen olarak gönderiliyor. Görevi uranyum üreten bir ülkenin tesislerini imha edecek pilotları eğitmek. Operasyon o kadar zor ki, ordu bu göreve çıkacak pilotları aslında ölüme göndermeyi göze almış durumda. Maverick ise zor da olsa operasyonun gerçekleşeceği ve pilotların da geri döneceği bir planla eğitim veriyor. Ama bu noktada sıkıntılar yaşıyor...
Kosinski, ilk film Top Gun'un insanlar için ne ifade ettiğini bilen biri olarak devam filmini çekmiş. İlki kadar tutkulu olmasa da karakterlerin olgun yaşlarına uygun bir romantizm, ilki gibi sıkı ve gerçekçi bir aksiyon tabii mücadele bu filmde de var. Kosinski, jenerikte Tony Scott'a sunulan saygının sadece bir cümleden ibaret olmadığını göstermek istemiş. Onun izleğinden gitmiş. Hal böyle olunca da özellikle Top Gun tutkunlarını memnun edecek bir film ortaya koymuş.
Eğitim sırasında yaşanan pilotlar arası çekişmeler, havadaki aksiyon mücadelesi, Maverick'in yaşadığı sıkıntılar derken film su gibi akıp gidiyor. Eğlence sineması adına iyi bir iş denilebilir. Yani seyirciyi, özellikle Top Gun filmini sevenleri memnun edecek bir yapım var karşımızda.
Öte yandan film, bir türlü kurulamayan yeni dünya düzeninde ABD'nin hâlâ dünyanın jandarmalığına soyunma meselesini işliyor tabii. Fakat Kosinski de tıpkı Scott gibi sinemayı daha çok önceleyerek işin bu kısmının gölgede kalmasını sağlıyor.
Fakat filmin temel meselesi odağında insan olması. Ki bu yönüyle takdiri de hak ediyor. Her şeyin teknolojiyle halledileceğini düşünen sistemsel bir dayatmaya karşı çıkıyor film. "Aslolan insandır" diyor. Bunu da kanıtlıyor. İnsanı zaaflarıyla, zekasıyla ve becerileriyle bir bütün olarak görmek gerektiğini anlatan bir hikayenin peşinden sürüklüyor bizi. (Ki bu Hollywood için bile önemli bir hamle...)
Bu noktada Tom Cruise hem karizması hem de oyunculuğu ile bu hikayenin inandırıcı olması noktasında elinden geleni yapıyor. Onun bir türlü yaşlanmaması ve aksiyon sahnelerindeki performansı Top Gun Maverick'in önemli avantajlarından biri oluyor.
TOP GUN'IN POPÜLER KÜLTÜRE ETKİLERİ
Top Gun, 16 Mayıs 1986 tarihinde ABD'de vizyona girdi. Vizyonda kaldığı dört haftadan sonra, filmin gösterildiği salon sayısı yüzde 45 arttı. Bütçesi 15 milyon dolar olan yapım 356 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir ticari başarı kazandı. Bizde ise Şubat 1987'de vizyona girdi.
Filmle ünlenen Take My Breath Away şarkısı En İyi Özgün Şarkı dalında Oscar ödülü kazandığı gibi yıllarca dillere pelesenk oldu. Hatta 80'ler deyince akla gelen ilk şarkılardan biri haline geldi.
Film, 2015 yılında Kongre Kütüphanesi tarafından saklanması için ABD Ulusal Film Arşivi'ne seçildi.
Filmden sonra birçok ülkede pilotluğa olan ilgi artı. Ki zaten ilk film de deniz kuvvetlerine asker alımı için propaganda filmi olarak tasarlanmıştı. Filmin gösterime girmesinden sonra ABD Donanması, deniz havacısı olmak isteyen gençlerin sayısının yüzde 500 yükseldiğini açıklamıştı.
Filmde kullanılan Bomber ceket ve Ray-Ban pilot gözlükleri yıllar içinde bir fenomene dönüştü.